Kırgızistan ile Tacikistan arasında çatışma: 81 ölü

Kırgızistan-Tacikistan arasında sınır anlaşmazlığı nedeniyle çıkan çatışmalarda yaşamını yitirenlerin sayısı 81'e yükseldi.

Ekleme: 19.09.2022 08:36:45 / Güncelleme: 19.09.2022 08:51:41 / Dünya
Destek için 

Kırgızistan ile Tacikistan arasında sınır anlaşmazlığı nedeniyle çıkan çatışmalar ateşkese rağmen sürüyor.

İki Asya ülkesi arasındaki sınır bölgesinde 14-16 Eylül tarihleri arasında çatışma çıkmıştı. İki gün boyunca iki komşu, tankların, topların ve insansız hava araçlarının kullanıldığı çatışmalar nedeniyle birbirlerini suçladı.

Kırgızistan 2 gün süren çatışmalarda kendi vatandaşları arasında ölenlerin sayısının 46'ya yükseldiğini duyurdu. Çatışma alanlarına yakın bölgelerde yaşayan 140 bin kişinin de tahliye edildiğini açıkladı. Ülkede bir günlük yas ilan edildi.

Tacikistan ise çatışmalarda 35 vatandaşının öldüğünü bildirdi.

Rusya'nın araya girmesi ile iki taraf arasında 16 Eylül'de ateşkes ilan edildi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, her iki tarafın liderleriyle telefon görüşmesi yaptı. Taraflar halen karşılıklı olarak birbirlerini ateşkesi ihlal etmekle suçluyor.

KIRGIZİSTAN'DAN AÇIKLAMA

Kırgızistan Dışişleri Bakanlığı, Kırgızistan topraklarında meydana gelen olayların, Tacikistan Cumhuriyeti'nin Kırgızistan'a yönelik "önceden planlanmış kasıtlı silahlı saldırısı" olarak değerlendirildiğini belirtti.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Tacik tarafının insanlık dışı eylemleri" sonucunda, Kırgız-Tacik sınırında bugün itibarıyla 46 Kırgızistan vatandaşının hayatını kaybettiği, 140 kişinin yaralandığı, yaklaşık 140 bin kişinin tahliye edildiği ve bölgede büyük maddi hasarın meydana geldiği ifade edildi.

Açıklamada, Tacik tarafının eylemlerinin, büyük çaplı bir devletler arası çatışmanın ortaya çıkmasına ve bir bütün olarak Orta Asya bölgesindeki durumun istikrarsızlaşmasına yol açabileceğine işaret edildi.

Kırgızistan Dışişleri Bakanlığı, iki ülke arasındaki anlaşmazlıkların müzakere masasında yalnızca barışçıl yollarla ve siyasi ve diplomatik yöntemlerle çözülmesi gereği konusundaki değişmeyen tutumunu bir kez daha teyit etti.