İş insanlarından Diyarbakır TSO'ya tepki: Baskın seçim kararını doğru bulmuyoruz

Diyarbakır'da iş insanlarının oluşturduğu STK'lar, 2 Ekim'de yapılması planlanan Diyarbakır TSO seçimlerinin hem erken tarihe alınması hem de farklı keyfiyete dayalı uygulamalar getirilmesine tepki gösterdi.

Ekleme: 16.09.2022 16:05:12 / Güncelleme: 16.09.2022 16:45:08 / Güncel / Diyarbakır Haberleri
Destek için 

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası önümüzdeki ay yeni başkanlık yönetimi için seçime gidiyor.

Seçim öncesi ani ve daha önceki seçimlerde hayata geçirilmemiş uygulamaların şart koşulmasına tepki gösteren iş sektöründeki STK'ların temsilcileri, sürecin şeffaflıktan uzak bir şekilde yürütüldüğünü belirterek seçme ve seçilme hakkı olan üyelerin çalışmalarının engellendiğini dile getirdi.

Konuya ilişkin DİKAD, DİSİDER, DOSİAD, GÜNSİAD, GÜNEYDOĞU ORTAK AKIL FEDERASYONU ile ASKON, HAKSİAD, MÜSİAD ve TÜMSİAD Diyarbakır Şubesi ortak yazılı basın açıklaması yaptı.

Açıklamada, "2 Ekim'de yapılacak Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinin mevcut yönetimin keyfi uygulaması ve kaybetme telaşıyla alınan baskın seçim kararını doğru bulmuyoruz. Seçim kararını ve tarihini kısa bir zamana sığdırarak, seçime girmek isteyenlerin demokratik tercihlerini ve demokratik haklarının önünü kapatarak, DTSO seçimini tartışmalı hale getirmiş, şaibeli bir seçime dönüştürmüşlerdir." denildi.

Oda seçimlerinde, meslek gruplarına göre seçme ve seçilme hakkına haiz üyeleri gösteren güncel üye listelerinin 13 Eylül Salı günü Oda binası girişinde askıya çıkarıldığ, ancak seçime katılacak üye listelerinde, şirketlerin iletişim ve adres bilgilerinin tek taraflı gerekçelerle paylaşılmadığına dikkat çekilen açıklamada, "Seçime girmek isteyen meslek gruplarıyla paylaşılmayan bu bilgiler keyfiyete göre ve mevcut yönetimde adil olmayan şekilde kullanılmaktadır. Bu durum seçme ve seçilme hakkı olan üyelerin seçim çalışmalarını engellemektedir. Bu da yetmezmiş gibi yine geçmiş yıllardan farklı olarak listelerin asıldığı tarih ile arada 2 günlük fark olan 15 Eylül'e kadar borcunu yatırmayan firmaların oy kullanamayacakları belirtilmiştir. Bu kısa süre, bazı firmaları zor durumda bıraktığı gibi bu firmaların mağduriyetine de sebep olacaktır." ifadelerine yer verildi.

"DTSO'nun tavrı ve tutumu kaygı verici noktaya gelmiştir"

Anti demokratik uygulamayla eşit şartlarda yarışmaktan kaçanların masada kazanabileceğini ama kamuoyunun vicdanında kaybetmiş makamların temsilcisi olacaklarının ifade edildiği açıklamada, "Kişi ve grupların kişisel menfaati için Diyarbakır’ın ekonomisinde, istihdamında önemli rolü olan Ticaret ve Sanayi odası heba edilmemelidir. STK’ların en büyük görevi üyelerine ve kamuoyuna karşı açık, şeffaf, bağımsız, hesap verebilir olmaktır. DTSO gibi yarı kamu niteliğindeki çatı örgütlerin bu konuda daha hassas olması gerekirken şehri ayrıştıran, şehrin demokratik teamüllerine uymayan tavrı ve tutumu kaygı verici noktaya gelmiştir." denildi.

Açıklamanın devamında, "Şehrin birlikteliğini ve bütünlüğünü dayatmacı ve çaresiz bırakılmış iş insanları fotoğraf karesi ile ifade etmek, kamuoyunu yanıltmaktan ibaret olmakla beraber, kentimizin iş insanlarını aciz göstermektedir. Adil, şeffaf, hesap verebilir, demokratik bir seçimden yana irade koyan tüm kesimlere çağrımız buna sessiz kalınmamasıdır." değerlendirmesinde bulunuldu.

Talepler

Ortak açıklamada, STK'ların talepleri şöyle sıralandı:

"İmzaları bulunan kuruluşlar olarak; seçimin en erken Kasım ayı sonlarına doğru yapılmasını, adil ve şeffaf bir seçim için geçmiş yıllarda olduğu gibi demokratik teamüllere tam ve eksiksiz uyulmasını, yıllık aidat borcu olan üyelere yine bugüne kadar olduğu gibi seçim gününe kadar süre verilmesini, haksız rekabetin önüne geçmek için, geçmiş seçimlerde ve diğer birçok ilde yapıldığı gibi seçime girecek üyelerin seçmeni olacak üyelere erişiminin mümkün hale getirilmesini, elzem görüyoruz.

Bunların yapılmaması halinde bu seçimin ve seçilecek yönetimin meşruiyeti her zaman tartışılır olacaktır. Bilinmelidir ki burada ortaya konulan tavır, iş insanı olma ferasetinden, demokrasiye ve etik ilkelere olan bağlılığımızdan gelmektedir." (İLKHA)