Sonbahar döneminde alerjik nezle, sinüzit, astım gibi hastalıklarla daha sık karşılaşılıyor. Bitkilerdeki sporlar da sonbaharda artış gösterebiliyor çünkü ıslak zeminler, bodrum katları, nemli yaprak yığınları küf için ideal üreme alanları oluyor.
Ayrıca hava soğudukça iç mekanlarda vakit geçirme süresi arttığı için ev tozlarına maruziyet artıyor. Okulların açılmasıyla birlikte de grip, Covid- 19, soğuk algınlığı gibi virütik enfeksiyonların ortaya çıkması, bunların tetiklediği alerjik solunum yolu hastalıklarında da artış yaşanmasına yol açıyor.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayhan Değer, sonbahar alerjileri hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Alerjik solunum yolu hastalıkları ile enfeksiyon hastalıkları birbiriyle karıştırılıyor
Değer, "Alerjik solunum yolu hastalıkları ile virütik solunum yolu enfeksiyonları bazı ortak belirtiler nedeniyle sıklıkla karıştırılır. Fakat bu iki grupta bazı önemli farklılıklar söz konusudur. Ateş, halsizlik, kırgınlık, boğaz, kas ve eklem ağrıları virütik enfeksiyonlarda yaygınken; alerjik solunum yolu hastalıklarında pek görülmez. Yine alerjik solunum yolu hastalıklarında bulaş olmadığı için yakın çevrede benzer şikayetler olmaz. Oysa virütik solunum yolu enfeksiyonları çok kolay bulaşabildiğinden benzer belirtiler çok yaygın olarak görülür." dedi.
Değer, şu belirtilerin alerjiyi işaret edebileceğini ifade etti:
Burun akıntısı ve tıkanıklığı. Gözlerde sulanma. Hapşırık. Öksürük. Hırıltılı solunum. Gözlerde ve burunda kaşınma. Geniz akıntısı.
Kişiye özel tedaviler rahatlatıyor
Alerjinin nedenine ve şiddetine göre tedavinin değişebildiğini belirten Değer, "Kullanılabilecek birçok ilaç vardır. Steroidli burun spreyleri burundaki problemleri azaltabilir. Antihistaminikler hapşırma, burun çekme ve kaşıntıyı durdurmaya yardımcı olur. Dekojestanlar tıkanıklığı gidermeye ve burundaki mukustan kurtulmayı sağlar. Bazen de antibiyotik kullanmak gerekebilir. Astımda yine steroidli inhaler (direkt hava yollarına giden), nefes açıcı inhaler ilaçlar, montelukast denilen ve oral yolla alınan tablet formundaki ilaçlar kullanılmaktadır." ifadelerini kullandı.
Aşı tedavisi önemli fayda sağlıyor
Değer, "Aşı; cilt veya kan testinde alerjen saptanmış ve özellikle uzun süre fazla çeşitte ilaç kullanan şiddetli belirtileri olan kişilere önerilir. Aşı tedavisinde amaç, vücudu alerjen maddeye duyarsız hale getirmektir. Polen, ev tozu, küf gibi solunum alerjilerinde uygulanan bu tedavinin başarı oranı oldukça yüksektir. Alerji uzmanlarınca planlanan ve yapılan bu tedavi metodu enjeksiyon şeklinde uygulanmakla birlikte bazı alerjilerde dil altı tablet şeklinde de verilebilmektedir." ifadelerini kullandı.
Solunum yolu alerjilerinden korunmak için bunlara dikkat edin
Solunum yolu alerjilerinden tamamen kaçınmak pek mümkün olmadığına işaret eden Değer, şu şekilde sıralanan bazı önlemlerin rahatlama sağlayabileceğini belirtti:
"Yaz sonu ve sonbahar başında polen sayıları sabahları en yüksek seviyededir. Polen ayrıca rüzgarlı, sıcak günlerde, yağmurdan sonra da dalgalanabilir. Polen sayısının fazla olduğu bu zamanlarda kapı, pencere açmamak, dışarda geçirilen zamanı sınırlamak önemlidir.
Dışarı çıkılması gerektiğinde ise eve girerken kıyafetleri çıkarmak ve duş almak yerinde olacaktır. Yıkanan çamaşırları dışarda kurutmamakta fayda vardır.
Özellikle çocuklar yaprak yığınları ile oynamayı sevebilir. Bundan kaçınmak önemlidir. Çünkü bu yığınlar arasında oynamak milyonlarca küf sporunu havaya saçabilir. Bu da hastalıkların gelişmesini kolaylaştırabilir.
Yaşanılan yerde nem ve küf varsa, mümkünse bunu ortadan kaldırmak doğru olacaktır. Sigara dumanı da alerjiyi artırabilir.
Ev tozu sıcak ve nemli ortamı sever ve çok çabuk çoğalır. Bu nedenle özellikle yatılan yerin sıcak ve nemli olması istenmez. Haftada bir nevresim, çarşaf ve yastık kılıfları en az 55 derecede yıkanmalıdır
Ortamda toz tutacak kitap, halı, oyuncak vs. olmaması önemlidir.
Sık sık hasta olmayan kişi tarafından toz alınmalı ve akarlara yönelik elektrikli süpürgeler kullanılmalıdır.
Grip ve Covid- 19 aşılarının yapılması önemlidir." (İLKHA)