Dünya İslam Sağlık Birliği Başkanı Sezen eğitimci, veli ve öğrencilere uyarlarda bulundu

Okulların açılmasıyla çocukların sağlığı için dikkat edilecek hususlar hakkında İlke Haber Ajansı (İLKHA) muhabirlerine açıklamalarda bulunan Dünya İslam Sağlık Birliği (WIHU) Başkanı Dr. Kasım Sezen, eğitimcilere, velilere ve öğrencilere önemli uyarılarda bulundu.

Okullarda çanta taşıyan öğrencilerin çanta ağırlıkları ne kadar olması gerekir? Ağır çanta taşıyan öğrencilerim gelişmişleri nasıl etkileniyor? ve ileride olabilecek hastalıklar ile ilgili bilgi veren Sezen, özellikle eğitimcilerin ve anne-babaların dikkat edeceği konulara değindi.

Bir çocuk için ayakkabı seçerken sağlık açısından hangileri tercih edilmeli, bu konuda ayakkabı alırken nelere dikkat etmeli, hangi özelliğini öncelenmesi gerektiğini aktaran Sezen, ayak tabanındaki lastik kısmı mümkün olduğunca kauçuk gibi esneye bilen olması gerektiğini söyledi.

Özellikle ilkokul öğrencilerinin beslenme çantalarına neler konulması gerektiğine ve zararlı olabilecek ürünler hakkında değerlendirmelerde bulunan Sezen, öğrencilerin mutlaka kahvaltıyı düzenli bir şekilde yapmaları gerektiğine de vurgu yaptı.

"Öğrenci çantasının ağırlığı, öğrencinin toplam vücut ağırlığının yüzde 15'ini geçmemesi lazım"

Sezen, "Öğrenci çantalarının ağırlıklarının fazla olması çocukların sağlığı için önemli bir problem. Özellikle omurga sağlığı için. Çocukların omurgalarında eğrilik ve kamburluk meydana geliyor. Bunun için mümkün olduğunca annelerin dikkat edip o gün dersle ilgili hangi kitap, hangi malzeme gitmesi gerekiyorsa onları koymaları gerekir ve çantanın ağırlığı, toplam vücut ağırlığının yüzde 15'ini geçmemesi lazım. Yani 10 kiloluk bir çocuk için 1 buçuk kiloluk çanta, 20 kiloluk bir çocuk için de 3 kiloluk bir çanta. Ölçü bu olması gerekir." dedi.  

"Çocuklar için ayakkabı alırken mümkün olduğunca ön ile arkanın arasında bir miktar fark olması lazım"

Dünya İslam Sağlık Birliği Başkanı Kasım Sezen

Çocuklara alınacak ayakkabı için tavsiyelerde bulunan Sezen, "Çocuklar için ayakkabı alırken mümkün olduğunca ön ile arkanın arasında bir miktar fark olması lazım. Yani ön ile arkanın topuk olarak eşit olmaması lazım. Biraz topuğun hafif desteklenmesi lazım. Kız çocuklarına biraz daha fazla desteklenmesi lazım. Bu ön ve arkanın arasındaki fark ne kadar olacak? Erkek çocuklar için önü ile arkasının arası bir santim yeterli ama kız çocuklar için 2 santim kadar arkanın daha yüksek olması lazım. Mümkün olduğunca ayakkabıların iç kısmının, ayağın iç kısmının biraz hafif bombe olması lazım ki çocukların ayak köprüsünün desteklenmesi gerekiyor. Sonra dışındaki deri kısmının da çabuk deforme olmaması lazım. Ayak tabanındaki lastik kısmın da mümkün olduğunca kauçuk gibi esneye bilen, ayağının altına gelebilecek her türlü yabancı maddeyi tolere edecek kadar yumuşak olması lazım. Sert ayakkabıları ve ağaç topuklu ayakkabıları fazla tercih etmiyoruz." ifadelerine yer verdi.

"Evden çıkmadan önce kahvaltı yapılmalıdır"

Öğrencilerin mutlaka evden çıkmadan kahvaltılarını düzenli yapmaları gerektiğini söyleyen Sezen, "Öncelikle çocukların evden çıkmadan önce kahvaltı yapmaları güzel bir şey. Çünkü okula gidecek, beynini çalıştıracak beynin çalışması için enerji gerekir, kalori gerekir. Çocukların kaloriye ihtiyacı var. Onların yağa ihtiyacı var. Protein fazla olmasın diye çocukların hem kalorili hem vitaminli hem yağlı hem de proteinli gıdalardan beslenmesi gerekir. Yani dengeli bir beslenme lazım. Bunun için de genellikle anne-baba çocuk sabahleyin iştahı olmuyor, ondan dolayı yemiyor. Yemeyince de aç gidiyor. Sonra okulda kantinden bir poğaça alıyor, bir simit alıyor, onu yiyor ve bununla akşama kadar vakit geçiyor. Bunlar çok yanlış şeyler. Çocuğun yemesi için çocuğun kahvaltı masasına oturmadan en az yarım saat veya bir saat önce çocuğun kalkması gerekiyor. Çocuk kalkacak, yavaş yavaş giyinecek. Ondan sonra hazırlanacak. Uykusu açılacak, ondan sonra iştahı açılacak. Sofranın başına oturacak. Çocuğun uykusu açılmadan çocuk paldır küldür yataktan kalkmış giyinmiş. Kahvaltı masasına oturuyor. Çocuk hiç yemez. Bir de az önce söylediğim dengeyi bozmadan sevdiği şeylerden yapmak lazım." İfadelerini kullandı.

Sezen son olarak, "Çocuk tost mu seviyor? Tost yapın. Tostun içerisinde ekmek, peynir, sucuk ve kavurma koyun, yanına da birazcık yeşillik ya da bir meyve koyun. Ve böylece 4 çeşit gıdanın hepsinden çocuk faydalanmış olur. Çocuk sabahleyin yumurta seviyor, yumurta koyun ya da çocuk makarna seviyor. Çocuklar biliyorsun makarna, pilav seviyor. Makarnanın yanına mümkün olduğunca bir sos yaparsınız. Yanına da birazcık meyve veya yeşillik, domates, salatalık bunları koyarsınız. O zaman yine çocuk dengeli bir beslenme sağlamış olur. Makarna ve pilavda enerji var, karbonhidrat var. Çocuk akşama kadar koşmak istiyor. Eğer enerjisi olmazsa koşmayacak. Çocuk hareketsiz bir çocuk. Yani spor yapmayan bir çocuk. Kan dolaşımı da sağlanamıyor. Bundan dolayı dengeli beslenmeyi biz öngörüyoruz. Yani okullardan, kantinlerde ondan sonra sadece karbonhidrat ve yağdan oluşan simit ve poğaça gibi gıdalar ya da asitli içeceklerden kullanmalarını çok istemiyoruz." şeklinde konuştu.