Özel bir televizyon programında konuşan milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yeni eğitim öğretim döneminde 1,2 milyon öğretmenin görev yaptığını, 19 milyon öğrencinin ise bugün ders başı yaptığını söyledi.
"153 milyona yakın ders kitabı dağıtılırken 136 milyon yardımcı kaynaklar ulaştı"
Bakan Özer, ilk defa MEB'de öğretmen sayısı 1 milyonu geçtiğini belirtti.
Bakan Özer, "Ders kitapları ücretsiz olarak dağıtılıyor. Bu sene bir yenilik yaptık. Yardımcı kaynak hazırlamaya başladık. Öğrencilerin mevcut derslerinde yardımcı olabilecekleri, bir sürü öğretim materyali hazırladık. 153 milyona yakın ders kitabı dağıtılırken 136 milyon yardımcı kaynaklar ulaştı. Bizim hazırlamış olduğumuz yardımcı kaynakları çok bilinen özel öğretim kurumları bile indirerek öğrencilere dağıtıyor. Diğer taraftan okullara hazırlıklara ilgili 60 bin temizlik elemanını ilk defa okullar açılmadan gönderdik. Ama en önemlisi ilk defa MEB tüm okullara bütçe gönderdi. Son 20 yılda ülkesi için bu kadar büyük bütçeyi ayıran bakanlık okulların ihtiyacını karşılamaktan aciz kalamaz." dedi.
Okullara gönderilen bütçe ile bilgi veren Özer, "3 milyar 750 milyon TL bütçe gönderdik. Türkiye'de bütçe gönderilmemiş tek okul kalmadı. Biz istedik ki bu eğitim sistemimizi yaralayan bir yardımcı kaynak bunu ortadan kaldıralım ikincisi şu bağışı kaldıralım. Veli isterse bağış yapabilir. Okullarımızın bütçesinde hala kullanılmak üzere bekliyor. Bu sabit bir oran değil. İhtiyaç olması durumuna göre değiştirebiliriz. Sabit bir bütçe göndermiyoruz. Tüm şehirleri izliyoruz, hangi harcama kalemlerine kullanıldı. Yıllardan beri tüm eğitimle ilgili toplantılarda dile getirilen şeyler bunlar." şeklinde konuştu.
"Öğretmen alımlarının tek bir yolu var o da KPSS, sosyal medyadaki iddialar gerçek dışı"
Özer, "Öğretmen başına 40 öğrenci geliyorsa şuan 25 öğrenci denk geliyor. 857 bin dersliğin yüzde 60'a yakınında öğrenci sayısı 25'in altında. Öğretmen alımlarının tek bir yolu var o da KPSS, sosyal medyadaki iddialar gerçek dışı. Biz öğretmenlerimizi sürekli desteklemek için çalışma yaptık. Bu ilk defa sisteme alınan bir uygulama değil. Biz eğitim sisteminin içine yeni bir unvan sistemi getirmiyoruz. Eğitimini tamamlayan ve sınavını başarıyla geçirenler uzman öğretmen olsunlar istiyoruz. Şuan şartları sağlayan öğretmenlerin yüzde 95'i uzman ve başöğretmenliğe başvurdu. 614 bin öğretmen eğitimini tamamladı ve sınava girecek. Hangi alana başvurduysa o alana geçecek, kota yok. Bir eğitim sistemi öğretmeni kadar güçlüdür, o yüzden biz öğretmenlerimizi sürekli desteklemek ve yatırım yapmak istiyoruz. Okul yönetimi öğretmenler ile bir araya gelecek "arkadaşlar ne eksiğiniz var, hangi alanda gelişmek istiyorsunuz" sorup ona yönelik eğitimler almasını sağlıyoruz. Uzman öğretmenken bir derece aldığı zaman başöğretmen olduğu zaman da bir derece alacak. Bizim mümkün olduğu kadar öğretmenlerimizi yüksek lisans ve doktora ile buluşturmamız lazım." ifadelerini kullandı.
"Hedefimiz, 2022 yılının sonunda 5 yaşındaki öğrencilerimizin okullaşma oranını yüzde 100'e çıkarmak"
Konuşmasında, son 20 yılda okullaşma oranın ilk defa yüzde 90'ların üzerine çıktığını hatırlatan Özer sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama tüm hükümet programlarında okul öncesi eğitime vurgu yapılırken artış istenilen kadar olmamıştı. Tüm dünya okul öncesi eğitime yatırım yapıyor. Okul öncesi eğitimin en önemli tarafı, giden ile gidemeyen arasındaki farklarda belli oluyor ve normal eğitime geçildiğinde bu farkları çok görüyorduk. Okullaşma oranı 5 yaş yüzde 78'di, yüzde 93 oldu. 550 bine yakın yeni öğrenci sisteme girdi. Hedefimiz, 2022 yılının sonunda 5 yaşındaki öğrencilerimizin okullaşma oranını yüzde 100'e çıkarmak. Uzun vadede Fen, İmam Hatip, veya Anadolu liselerindeki fark kapanacak. Ama bu sadece okul öncesiyle değil, okullara öğretmenlerimize ve öğrencilerimize yaptığımız yatırımlarla kapanacak. Özel öğretim kurumlarını daha iyi hale getirebilmemiz için çalışmalarımız var. KDV indirimi gibi ilgili bakanlıklarımızla çalışmalarımız devam ediyor. Enflasyonun getirdiği sorunlar da oldu tabi." (İLKHA)