Irak’ta tansiyon yüksek GÖSTERİLERE KAN BULAŞTI: ONLARCA ÖLÜ

Hükümetin kurulamadığı Irak’ta iç karışıklıklara yol açan siyasi ortam, çok sayıda insanın ölümüne sebep olurken Mukteda Sadr, ‘Tüm görevlerini ve hükmettiği kurumları bıraktığını açıklayarak istifa ettiğini duyurdu.

Ekleme: 31.08.2022 06:29:48 / Güncelleme: 31.08.2022 06:30:17 / manşetler
Destek için 

Olaylar şimdilik yatışırken dış güçlerin sokakları tekrar kışkırtmalarından korkuluyor.

ÇATIŞMALARA GİDEN YOLDA SADR

Koalisyon Grubuyla anlaşmazlık yaşayan ve hükümet kuramayan Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, önce geçtiğimiz Haziran ayında Meclis'teki 74 milletvekilini istifa ettirdi.

Son olarak kendisi de siyasetten çekilme kararı alan Sadr, açlık grevine başladı.

Bunu üzerine taraftarları ülkenin güneyinde ve Bağdat’ta meydanlara inerek protestolarda bulundular.

SADR YANLILARININ BAĞDAT’TAKİ ÖZEL KORUNAKLI YEŞİL BÖLGE’DEKİ İLK BASKINI DEĞİL

Daha önce de İran'a yakın Koordinasyon Çerçevesi'nin, başbakan adayı olarak Muhammed Şiya Sudani'yi belirlemesi üzerine Sadr yanlıları, 30 Temmuz'da Yeşil Bölge'ye girerek Meclis binasını basmış ve burada oturma eylemi başlatmıştı.

Sadr, 2 Ağustos'ta destekçilerine Meclis'ten ayrılarak oturma eylemine binanın çevresinde devam etmeleri çağrısı yapmıştı.

Olayların yatıştığı düşünülürken birkaç gün sonra Mukteda Es Sadr, taraftarlarına yeniden sokağa çıkma çağrısında bulundu.

Mukteda Sadr’a yakınlığıyla bilinen ‘Sadr Grubu’nun, seçimlerde 74 milletvekili çıkarmasına rağmen istediği koalisyonu oluşturmasının İran’a yakın partiler tarafından engellendiği iddiasından sonra yeniden tartışmalar başladı. Irak’taki seçim sistemine göre hükümetten önce cumhurbaşkanının seçilmesi gerekiyor. Sadr grubu, Sünni Koalisyon ve KDP, hükümet kurabilecek çoğunluğa sahip olmalarına rağmen cumhurbaşkanının seçilmemesi için bazı partilerin meclise gelmemesi siyasi krizin fitilini ateşledi.

Mukteda Sadr, bağlılarını yolsuzluklara siyasi iç kargaşalara karşı tekrar sokağa çağırmasıyla başta Bağdat olmak üzere birçok kentte karışıklık baş gösterdi. Mukteda Sadr, 2007’den beri siyasetin içinde olanların siyaseti bırakması gerektiğini söylüyordu.

Son olarak siyasetten çekilme kararı alan Sadr, açlık grevine başladığını duyurunca sokaklar iyice karışmaya başladı.

İlk önce Bağdat’taki ‘Yeşil Bölge’ye giren, Sadr yanlıları, hükümet ve cumhurbaşkanlığı saraylarına baskın düzenledi.

HÜKÜMET, ÜLKEDE ‘SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İLAN ETTİ’

Bir süre Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı işgal eden Sadr yanlılarına  İran yanlısı olduğu iddia edilen Koalisyon Partisi müntesiplerinin saldırdığı ve çıkan çatışmalarda 22 kişinin öldüğü ve 350 kişinin de yaralanmasıyla tüm ülkede kaotik bir süreç başlamış oldu.

Bu sürece girilirken Batılı ülkelerden üst üste “Endişeliyiz!” şeklinde açıklamaların gelmesi de gelecek süreçte Irak’ın daha çok karışacağı korkusuna yol açtı.

Yeşil Bölge’deki çatışmaların kontrolden çıkmasıyla birlikte Mukteda Sadr ekranların karşısına geçerek destekçilerine saat verip çağrı yaptı!

“1 saat içinde evlerinize geri dönün! Batsın böyle bir devrim..." diyen Sadr, taraftarlarının işgal ettikleri kurumları derhal terk etmelerini istedi.

Geçici hükümetin başında bulunan Kazımi’nin isteğiyle Sadr’ın bu çağrısından sonra ülkedeki sokağa çıkma yasağı da kaldırıldı

Bu arada Iraklı taklit mercii Ayetullah Kazım el-Hairi’nin İran dini lideri Ayetullah Hamaney’e bağlılık ve Irak’taki ABD askerine karşı mücadeleyi salık vererek ‘Taklit Mercii’ sıfatından istifa ettiğini açıkladı.

Dini ve siyasi lider Mukteda es-Sadr, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İran'da ikamet eden ve dün "mercilik görevine son verdiğini" duyuran Iraklı Şii dini mercilerden Ayetullah Kazım el-Hairi'yi de eleştiren Sadr, Hairi'nin mercilikten çekilme kararını kendi iradesiyle almadığını savundu.

Sadr "Siyasi işleri bıraktığımı ve siyasetten tamamen çekildiğimi ilan ediyorum. Babamın mezarı, tarihi eser kurumuyla Sadr ailesinin müzesi hariç tüm kurumları kapatma kararı aldım." ifadesini kullanarak her şeyden el çektiğini duyurmuş oldu.

Böylece Sadr, Irak'ta kendisine bağlı politbüro başta olmak üzere siyasi, ekonomik ve askeri kurumların yönetiminden de çekilmiş oluyor.