Özellikle zeytinyağı üretiminde ortaya çıkan karasuyun tarımda kullanılması için proje hazırlandı.
Sofralarımızın vazgeçilmez gıdalarından olan zeytin ve zeytinyağı üretimi sırasında ortaya çıkan atıkların değerlendirilmesi ve çevre sorunlarına yol açmaması için Tarım ve Orman Bakanlığı kolları sıvadı.
Bakanlık bünyesinde faaliyet gösteren Toprak, Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü, zeytinyağı üretiminde ortaya çıkan zeytin karasuyunun tarımda değerlendirilmesi için proje geliştirdi.
Dünya zeytin üretiminin yaklaşık yüzde 95'i Akdeniz ülkelerinde gerçekleştiriliyor. Türkiye, zeytin üreticisi ülkeler içinde 4. sırada bulunuyor. Zeytin ve zeytinyağı üretimi sırasında çıkan atıklar çevresel sorunlara yol açabiliyor.
Çevreye etkileri yıllardır tartışılıyor
Özellikle zeytinyağı üretimi sonucu ortaya çıkan ve "zeytin karasuyu" olarak isimlendirilen atık suyun çevresel etkileri yıllardır tartışılıyor. Karasu probleminin çözümüne yönelik yapılan çalışmaların ekonomik uygulanabilirliği ile ilgili karşılaşılan sorunlar bu problemin çözümü ile ilgili yeni yaklaşımların geliştirilmesine yönelik arayışları artırıyor.
Karasu, içeriği ve miktarı düşünüldüğünde sadece bir atık değil aynı zamanda bir yan ürün olarak da isimlendiriliyor.
Karasu, içerdiği yüksek miktardaki fenolik bileşikler, yüksek kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ) ve yüksek biyolojik oksijen ihtiyacı (BOİ) nedeni ile çevre sorunu oluşturan bir atık olarak biliniyor. Bu içeriği sebebiyle karasuyun çevre ortamına hiçbir muamele (iyileştirme) yapılmadan verilmesi insan, hayvan ve sulu ortamlarda ciddi sağlık sorunları oluşturabiliyor.
Zeytin karasuyunun arıtımı ile katma değeri yüksek elde edilen ürünün tarımda kullanım olanaklarının incelenmesi amacıyla Toprak, Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünün "Zeytin Karasuyunun Farklı Yöntemlerle Toksik Özelliklerinin Giderilmesi ve Tarımda Kullanım Olanaklarının Araştırılması" Projesi başlatıldı.
Programa alınan projeyle üç fazlı ekstraksiyon yöntemi ile elde edilen ham karasu, fizikokimyasal ön arıtımın ardından iki farklı yöntem kullanılarak fenol bileşiklerinin, biyolojik ve kimyasal oksijen ihtiyacının azaltılması hedefleniyor. Ön arıtım için 4 farklı kimyasal arıtım yöntemi denenecek. Ayrıca elde edilen sonuçlara göre, kimyasal yöntemler ve biyosorpsiyon yönteminin kombine olarak kullanımı da denenecek.
Serada yetiştirilen marulda denenecek
Farklı yöntemler ile arıtılmış karasu örnekleri ve arıtım işlemi yapılmamış ham karasu çeşitli dozlarda serada yetiştirilen marul bitkisine uygulanacak. Böylece verim üzerine olan etkileri belirlenecek ve birbirleri ile karşılaştırılacak. Marul bitkisinin veriminin arttırılmasında en yüksek oranda etki eden karasu örneği ve uygulama dozu belirlenecektir.
Proje sonunda zeytin karasuyundan katma değeri yüksek bir bitki besin maddesi elde edilecek ve bu maddenin tarımda kullanımı araştırılarak, bununla ilgili teknolojilerin geliştirilmesi sağlanacak.
Proje çalışmaları 2023 yılında başlayacak ve sonuçları ilgili birimlerle paylaşılacak. (İLKHA)