Yapıcıoğlu, Roman vatandaşlarla bir araya geldi

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Çanakkale'de gün boyu gerçekleştirdiği programların sonunda Gelibolu ilçesi Cami Kebir Mahallesinde yaşayan Roman vatandaşlarla bir araya geldi.

Sevgiyle karşılanan Yapıcıoğlu, Romanların sorunlarını dinledi ve HÜDA PAR hakkında sorulan soruları cevaplayarak hedeflerini anlattı.

Burada kısa bir konuşma yapan Yapıcıoğlu, makam sahiplerinin sahip oldukları yetkilerini; toplumun ıslahı, memleketin refahı ve insanların huzuru için kullanması gerektiğini söyledi.

Siyasetin amaç değil, yönetime gelmek ve nihayetinde yönetimden pay almak için bir araç olduğunun altını çizen Yapıcıoğlu, hiçbir makamın ebedi olmadığına vurgu yaptı.

Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer bir makama gelen kişi bunu bir araç olarak görüp Rıza-i İlahiyi hedefe koyup Ben Rabbimin huzuruna gittiğimde, 'hesabımı nasıl kolay veririm, ben insanların huzurunu, kardeşliğini nasıl temin ederim, bu dünyayı imar yolunda, toplumu ıslah yolunda nasıl bu aracı kullanabilirim' diye düşünüyorsa, ona her şey helal olsun, yolu açık olsun. O makamlara gelsin, yetkilerini toplumun ıslahı, memleketin refahı, insanların huzuru için kullansın. Ama yok kendi namına, kendi hesabına istiyorsa 'ben geleyim daha çok mal toplayayım, daha çok meşhur olayım, daha çok insana hükmedeyim' diye istiyorsa, yani o makamın kendisi ya da o makamların verdiği imkanların kendisi bir amaç haline gelmişse, ötesinde bir amaç yoksa o insana yüktür, beladır. Bu düşüncemizi gittiğimiz, dolaşabildiğimiz yerlere de aktarmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

İnsanın hikayesinin 'bir arayış' olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, Aşık Veysel'in

"Dünyaya geldiğim anda, yürüdüm aynı zamanda

İki kapılı bir handa, yürüyorum gündüz gece." dizelerini anımsatarak sözlerini şöyle sonlandırdı:

Bir kapıdan girdik öbür kapıdan çıkacağız. Kapı açıktır o da mezar. Ama orada yol bitmiyor, ötesi var. Öteye hazırlık yapmak lazım. Her şey bir vasıta. Biz de bugün siyaset vasıtasını kullanarak bunu yapmaya çalışıyoruz. Düşüncelerimizi anlatmaya çalışıyoruz. Sizin gibi güzel kardeşler edinmeye çalışıyoruz, ya da var olan kardeşleri bulmaya çalışıyoruz.