YKS tercihleri sonrası tekrar hazırlanacak olan ve üniversitelere yerleşecek öğrencilere tavsiyeler hakkında İLKHA’ya konuşan Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, önemli açıklamalarda bulundu.
Yerleşen öğrencilere başarılar dileyerek konuşmasına başlayan Selvi, “Hayırlı uğurlu olsun. Bu yıl sınavda farklı bir sistem uygulanmıştır. Bunlardan birincisi barajlar kaldırıldı. Hem ön lisansta hem de lisans sınavında baraj kaldırıldı ve aşağı yukarı geçen yıllarla mukayese edildiği zaman önemli miktarda sınava müracaatta bir gözle görülür artış gerçekleşti. Buna bağlı olarak da YÖK planlamasını yaptı. Yerleştirmeye esas olmak üzere iç puanlardaki barajlar devam etse bile genel yerleştirme açısından da 200 bine yakın bir ilave kontenjan da tahsis etmiş oldu. Geçen yıllarda boş kalan kontenjan tartışmaları gündeme geliyordu. Bu yıl yerleştirmede gördüğümüz çok yüksek bir yerleştirmenin de gerçekleştiği şeklinde. Bu da önemli. Demek ki yapılan değişiklik karşılığını bulmuş ve doğru bir adım atılmış. Sonuçları da ortaya çıkmış oldu.” dedi.
“Öğrencilerin mağdur edilmemesi gerekiyor”
Selvi, “Şimdi yapılması gereken şeyin başında bu öğrencilerimizin eğitim öğretimini devam ettirebilmesi için elbette ki yerleştiği üniversite çevresinde ki çoğunlukla öğrencilerimizin kendi memleketleri dışında eğitim gördüklerini de dikkate alırsak, başta Kredi Yurtlar Kurumu olmak üzere öğrencilerimizin yerleşme, barınma ve eğitim öğretimini devam ettirmek için yurt sorunları kesinlikle ivedi bir şekilde çözülmüş olmalı. Kredi Yurtlar Kurumunun yoğun bir çalışma içerisinde olduğunu biliyoruz. Ancak buradan şunu söylememiz gerekiyor. Geçen yıl pandemiden dolayı yaklaşık 2 yıldır sağlıklı eğitim öğretim yapılamadığını değerlendirerek geçen yılın başında normal öğretime geçildiğinde bir kaos, bir problem ortaya çıkmıştı. Esasında ülke olarak dünyada oransal anlamda en fazla yüksek öğretime yurt ve barınma ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alan ülkelerden birisiyiz. Ama buna rağmen geçen yıl çok ciddi problemler oldu. Otel odalarında belli bir süre kalmak zorunda kalan veya bir yakınının yanında kalmak zorunda kalan ve bir mağduriyet yaşayan öğrenci grubumuz vardı. Bu yıl bu yeni yerleştirmeyi de dikkate almak suretiyle özellikle büyük şehirlerimizde ivedi tedbirlerin alınması ve çocuklarımızın mağdur edilmemesi gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.
“Bir toplumun en büyük değeri iyi yetişmiş gençlerdir”
Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi
Öğrenci ve ebeveynlere tavsiyelerde bulunan Selvi, konuşmasının devamında şunları aktardı:
“Bu eğitim öğretim öncelikle onların geleceği onlar için önemli. Onun içinde yerleşmiş olduğu alanda en iyi eğitim almak suretiyle eğitimini tamamladıktan sonra hayata atılmak için kendilerine hazırlamaları gerekiyor. Bu anlamda da evlatlarımız belki çok arzu ettiği başka bölümler olabilir ama ona yerleşemeyen hissiyle bir başka bölüme yerleşmiş. Bu da onun tercihleri arasında. Çünkü nihayetinde kendisi tercihi yapıyor. Bunu da çok iyi değerlendirerek kendi geleceğine bir fırsata dönüştürmesi gerekiyor. Tekrar sınava girer miyiz, girmez miyiz o gün ayrı bir husus. Zaten böyle imkanları var yine ama çocuklarımızın okullarına, derslerine konsantre olmak suretiyle kendilerini eğitim öğretimine verebilmesi gerekiyor. Çünkü bir toplumun en büyük değeri iyi yetişmiş gençlerdir ve insanıdır. Yani bir ülke gelişecek ise o insanının gayretiyle gelecek gelişecektir. Bugün Güney Kore ki Türkiye ile geçmişte mukayese edilen çıkışları yaşamış olan bir ülke. Bugün yüzde 73'ü yüksek öğrenim yapmış bir ülke. Yani bütün çocuklarını eğitebildiği kadar en üst seviyede eğitmenin gayreti içerisinde her ülke. Biz de çok ciddi mesafeler aldık. Şu anda yüzde 45'lere geldik. Bu geldiğimiz noktaya baktığımız zaman çok büyük bir sıçramadır. Ama kat etmemiz gereken yola baktığımız zaman daha çok çocuğumuzu yüksek öğrenim eğitimini alabilecek şekilde de yetiştirmemiz gerekiyor.”
“Çocuklarımızı biz en iyi şartlara göre hazırlamak mecburiyetindeyiz”
Okumanın önemine vurgu yapan Selvi, “Bizim araştırmalarımızda ilkokul mezunu olan çocuklarımıza göre ortaokul mezunu olanlar, ortaokul mezunu olanlara göre lise mezunu olanlar, lise mezunlarının içerisinde meslek lisesi mezunu olanlar ve lise mezunlarına göre de yükseköğretim mezunu olanlar hem daha saygın iş edinme hem de daha iyi koşullarda çalışma imkânı elde ettiğini görüyoruz. O zaman çocuklarımızı biz en iyi şartlara göre hazırlamak mecburiyetinde olduğumuza göre, çocuklarımızın eğitiminde talepleri devam ettiği sürece teşvik edici, destekleyici çalışmaları sürdürmemiz lazım. Bu anlamda da çocuklarımıza düşen eğitim öğretime odaklanıp kendilerini başarılı noktaya taşıyacak eğitimi alabilmeleri, devlete düşen çocuklarımızı hiç kimseye muhtaç etmeden nasıl burs, kredi vesaire destekleriyle destekliyorsa aynı zamanda konaklama ve benzeri hususlarda özellikle ilgililer de bu çok önemlidir. Çocuklarımızı başkalarına muhtaç etmemesi lazım. Bu noktada en önemli görev de Gençlik Spor Bakanlığı'na düşüyor. Kredi Yurtlar Kurumu çerçevesinde gerekli tedbirleri almış olması gerekiyor. Yüksek öğretim kurumumuzda çocuklarımızın hem eğitimini alabileceği imkânı genişletmesi ki her şehrimizde üniversitelerimiz açıldı, fakültelerimiz var hem de aynı zamanda başarılı, iyi yetişmiş bireyler olarak yetişebilmesi için de üniversitelerimizin kapasitelerini güçlendirecek çalışmalara imza atması gerekiyor.” şeklinde belirtti.
“Hiçbir okul ve fakülte kıymetsiz değildir”
Son olarak Selvi, “Biz öğrencilerimizi tebrik ediyoruz, gayretlerinin devamını diliyoruz. Velilerimizin de elinden geldiğince çocuklar için tabii ki fedakarlıkta bulunduklarını biliyoruz. Ama buradan şunu da söylememiz lazım. Ben sizin için şunu önermiştim, beklentim şuydu gibi yaklaşımlarda bulunulmaması lazım. Nihayetinde her okul kendi içinde kıymetlidir. Hiçbir okul kıymetsiz, hiçbir fakülte kıymetsiz değildir ve her birisinin de kişiye kazandıracağı önemli imkanlar var. Bunun içinde çocuğumuzun tercihi neyse ona kıymet verip, ona saygı duyup ve onun o eğitimini sağlıklı şekilde alması için teşvik etmemiz gerekiyor. Devlet erkanından da beklentimiz, çocuklarımız için lazım olan ihtiyaçları temin etmek, barınma başta olmak üzere gerekli desteği vermelerini istiyoruz ki bunlar veriliyor. Ancak sene başları çok önemlidir. Bir kaos ortam meydana geldiği zaman yapılan hizmetler tam da karşılık bulmayabiliyor. Bu noktada hassasiyetle davranılması gerektiğini değerlendiriyoruz.” dedi. (İLKHA)