Hareketsiz yaşam boyun fıtığına zemin hazırlıyor!

​Boyun fıtığı, omurgayı zorlama, kazalar, travmalar ya da ilerleyen yaşla birlikte omurlar arasında yer alan kıkırdak diskin ortasında yer alan yumuşak parçanın etrafındaki tabakaları yırtarak dışarı taşması sonucu meydana gelir.

Ekleme: 15.08.2022 16:05:12 / Güncelleme: 15.08.2022 16:54:14 / Sağlık
Destek için 

Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Örnek konu hakkında önemli bilgiler verdi.

Boyun fıtığı her yaş grubunda görülebilir ancak çoğunlukla orta yaş grubunda sık rastlanır. Sigara kullanmak, masa başında uzun süre sabit çalışmak, ağır yük taşımak, uzun süre cep telefonu kullanmak, boynu eğerek uzun zaman ekrana bakmak, stres, hareketsiz yaşam ve omurgaya yük binen sporlar yamak boyun fıtığına zemin hazırlayan faktörlerdir.

Ağrı boyunda, sırtta, omuzlarda ve kürek kemiklerinde oluyorsa fıtık orta kısmında oluşmuş demektir. Eğer fıtık yan bölümde oluştuysa kişi elinde uyuşma, kolunda ağrı ve karıncalanma yine kolda güçsüzlük hissi ile kendini gösterir. Boyun fıtığı kişilerin günlük yaşlarını olumsuz yönde etkileyen bir sağlık sorunudur.

Hastalığın tanısında; hastanın öyküsü, fiziki muayene, röntgen, manyetik rezonans, bilgisayarlı tomografi çoğunlukla kullanılır. Bazı durumlarda ise EMG (elektromiyografi) denilen sinir incelemelerinden faydalanılır.

Op. Dr. Mustafa Örnek, ''Gelişen teknoloji ile birlikte boyun fıtığı tedavisi oldukça konforlu hale geldi. Mikrocerrahi yöntemi boyun fıtığı tedavisinde yüz güldürücü sonuçlar elde edilmesini sağlıyor. Çok küçük bir kesi ile uygulanan Mikrocerrahi, mikroskop aracılığıyla detaylı görüntü elde edilebilen bir cerrahi tekniktir. Çok küçük kesi nedeniyle iyileşme süresi çok daha çabuk olur. Mikrocerrahi teknikte hasarlı bölgeye çok küçük bir kesi yapılıyor. Ameliyat işlemi küçük bölgeden uygulanıyor. Detaylı ve rahat görüntüleme sağlanabilmesi için ameliyathanede bulunan çok büyük boyutlarda bir mikroskop kullanılıyor. Net ve ayrıntılı bir görüntü elde edilmesi hasta için hayati öneme sahip olunan dokuların zarar ve hasar görmesi riskini en aza indiriyor.'' ifadelerine yer verdi. (İLKHA)