MANEVİYATSIZLIK TOPLUMSAL CİNNETE DÖNÜŞÜYOR

Kahramanmaraş'ta bir genç, önceki gün cinnet geçirerek anne, baba ve 2 kardeşini öldürdüğü tabancayla intihar etti. Yaşanan üzücü olay toplumda yaşanan manevi çöküntüyü ortaya koydu. Konuyla ilgili gazetemize konuşan HÜDA PAR Sosyal İşler Başkanı Hasan Şahin, “Artan cinnet olaylarının nedenleri araştırılmalı, gerekli önlemler ivedilikle alınmalıdır.” dedi.

Ekleme: 12.08.2022 06:06:10 / Güncelleme: 12.08.2022 09:12:15 / manşetler
Destek için 

Mehmet Tahir Özsoy/Doğruhaber

Kahramanmaraş'ta bir genç, önceki gün anne, baba ve 2 kardeşini öldürdüğü tabancayla intihar etti. Alınan bilgiye göre, Önsen Mahallesi'ndeki evlerinin çatısına çıkan B.Ö. (22), elindeki maket bıçağıyla bilinmeyen nedenle kendisine zarar vermeye başladı. B.Ö'nün yanına gelen ve polis memuru olduğu öğrenilen babası M.Ö. (51), oğluna müdahale etmeye çalıştı. B.Ö, bu sırada babasının beylik tabancasını alarak anne, baba ve 2 kardeşine ateş etmeye başladı. B.Ö. ardından da aynı tabancayla intihar ederek hayatına son verdi. Olayda, anne H.Ö. (45), ağabeyi H.F.Ö. (25) ve kardeşi T.Ö. (11) olay yerinde hayatını kaybetti. Sağlık ekiplerince özel bir hastaneye kaldırılan baba M.Ö. ise kurtarılamadı.

“CİNNET OLAYLARININ NEDENLERİ ARAŞTIRILMALI”

HÜDA PAR Sosyal İşler Başkanı Hasan Şahin, konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. “Cinnet ve katliam olaylarına bir yenisi daha eklendi.” diyen Şahin, şunları kaydetti: “Ölenlere Allah'tan rahmet yakınlarına sabır diliyorum. Ülkede gün geçmiyor ki cinnet ve aile katliamı yaşanmasın. Toplum cinnet toplumuna dönüştü. Neredeyse toplu aile katliamı sıradanlaşıyor. Sosyal buhran ve insani kriz zirve yapmış durumda. Bu katliamların nedenlerine baktığımızda, eğitim, ahlak ve maneviyata yeteri kadar yer vermeme, geçim sıkıntısı, gelir dağılımındaki adaletsizlik, sosyal medya, televizyon dizi ve programlarını gösterebiliriz. Bu alanda ciddi önlemler alınmazsa toplumsal yıkıntı kaçınılmaz olur. Bu yıkıntının altında hepimiz kalabiliriz. Yetkililer bu konuya ciddiyetle eğilmeli ve gerekli önlemleri ivedilikle almalıdır. Unutmayalım; sosyal buhran, ekonomik krizden daha derin yaralar açar. Bunun tedavisi de uzun sürer. Aile ve sosyal yapıyı güçlendirici adımlar zamana bırakılmadan ivedilikle atılmalıdır. Bu çerçevede, artan cinnet olaylarının nedenleri araştırılmalı, gerekli önlemler ivedilikle alınmalıdır. Aksi halde aile ve toplumsal yapımız ciddi yaralar alacaktır.”

 

“GÜN GEÇTİKÇE BU TÜR OLAYLAR ÇOĞALIYOR”

İttihadul Ulema Üyesi Molla Mehmet Ali Altun da gazetemize konuştu. Yaşanan cinnet geçirme olaylarının İslam ve değerlerinden uzaklaşmaktan kaynaklandığını ifade eden Altun, şöyle devam etti: “Maalesef bizler toplum olarak, yeni cinnet haberleriyle uyanıyoruz. Yeni katliamlarla uyanıyoruz. Bu sadece Kahramanmaraş’taki olaya has bir durum değildir. Hergün buna benzer haberlerle karşılaşmamız mümkün oluyor. Bu da şu anda toplumun içinde bulunduğu manevi çöküntünün boyutunu bilmemiz açısından çok önemlidir. Çünkü toplum İslam ve değerlerinden, hassaten gençler kendi değerlerinden uzaklaştıkça tatminsizlik onları bu tür şeylere sürüklüyor. Maalesef katliamlara sürüklüyor. Yani bir insanın herhalde kendi anne, babası ve kardeşlerini öldürmekten daha büyük bir katliam olamaz. Daha büyük bir cinayet olamaz. Ve maalesef toplum olarak da gün geçtikçe bu tür durumlar biraz çoğalıyor. Adeta adet haline geliyor gençler arasında.”

“GENÇLERİMİZİN ELİNDEN TUTMALIYIZ”

Bu tür olayların önüne geçmenin tek çaresinin, toplumu manevi olarak takviye etmekten geçtiğini kaydeden Altun, “Bunun bir tek çaresi var: İslam’dan, değerlerden, ibadetten, maneviyattan uzak durdukça bu tür durumlara başvuruluyor. Yani bunun çaresi de; gençlerimizi değerleriyle buluşturmak, onları manen takviye etmek, onlara manevi ortamlar oluşturmakla mümkün olabiliyor. Bu işte tabii ki toplumun bütün duyarlı insanlarına, yetkililerine düşen bir vazifedir. Bu cinnetler, bu katliamlar bize şunu söylüyor: tedbir alma açısından bizleri harekete geçmeye davet ediyor. Bunlar gün geçtikçe muhtemelen, Allah korusun çoğalacağı hergün bu tür haberleri duyacağımız gibi bir görüntü veriyor. Onun için toplum olarak, duyarlı Müslümanlar olarak harekete geçmemiz lazım. Gençlerimizin içerisinde bulunduğu manevi buhranlardan onları kurtarmak, onların elinden tutmak gibi bir vazife ile karşı karşıyayız. Aksi takdirde, hergün toplumda buna benzer olayları duymamız kaçınılmaz olacaktır.” şeklinde konuştu.

“BUNUN TEK ÇARESİ; İSLAMİ DEĞERLERE DÖNÜŞTÜR”

Son olarak, duyarlı Müslümanlara, anne babalara ve yetkililere seslenen Altun, şöyle konuştu: “Bu durumlar bize layık olan durumlar değildir. Gençlerimiz bu kadar canavarlaşmamalıdır. Gelin hep birlikte gençlerimizin elinden tutup, onları manevi değerleriyle buluşturalım. Ahlaklı, erdemli bir nesil meydana getirmek için var gücümüzle, el birliğiyle birşeyler yapmaya davet ediyoruz. Bu ciddi bir çöküştür. Ciddi bir bunalımdır. Gençlerimiz gün geçtikçe bu tür yollara başvuruyorlar. Bir tatminsizlik var. Manevi bir çöküntü var. Bunun tek çaresi de fıtrata uygun, fıtratın gömleği olan İslami değerlere, İslami ahlaka dönüştür. Bunu sağlamak için de var gücümüzle bizlerin harekete geçmesi gerektiğine inanıyorum.”