Bakan Nebati, birçok ülkeyle serbest ticaret ve tercihli ticaret anlaşmaları imzalandığına işaret ederek, halihazırda 22 serbest ticaret anlaşması yürürlükteyken yenileri için de müzakerelerin devam ettiğini belirtti. Nebati, Kovid-19 salgını ve sonrasında Rusya-Ukrayna Savaşı ile küresel ölçekte belirsizliklerin arttığı, ihtilafların barış ve istikrarı tehdit ettiği bir dönemden geçildiğini dile getirerek, "Tüm bu zorlu sınamalar karşısında ülkemiz hemen her alanda başarıyla ilerlemeye, yeni koşulların getirdiği fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam ediyor." dedi.
İstanbul Finans Merkezinin de dünya çapındaki birçok finansal kuruluşa ev sahipliği yaparak Asya ile Avrupa arasında bir merkez olmayı hedeflediğine dikkati çeken Nebati, şöyle konuştu:
"Küresel diplomasinin son yıllarda gördüğü en somut başarılardan birisi, yakın zamanda Sayın Cumhurbaşkanı'mızın aktif girişimleri sonucunda Rusya, Ukrayna ve Türkiye arasında imzalanarak hızla işler hale gelen Tahıl Sevkiyatı Anlaşması olmuştur. Bu açık bir Recep Tayyip Erdoğan etkisidir. Bu tarihi anlaşma, katıldığım G20 toplantılarında da en önemli gündem maddelerinden biri olan küresel gıda arz krizinin etkilerini hafifletmesi bakımından son derece stratejik bir öneme sahiptir. Cumhurbaşkanı'mızın diplomatik girişimleri ve bakanımızın organizasyon kabiliyetiyle İstanbul’da, savaşan tarafların Recep Tayyip Erdoğan etkisiyle bir araya getirilmesiyle imzalanan anlaşma, Ukrayna depolarında biriken 20 milyon tonun üzerindeki tahılın dünya piyasalarına sunulmasına imkan sağlamıştır. Böylelikle tüm dünyada özellikle hububat fiyatlarındaki arz yönlü baskıların hafiflemesiyle birlikte fiyatların gevşemesine birlikte şahit oluyoruz. Tahıl sevkiyatı anlaşması ülkemizin stratejik aklının ve küresel sonuçlar üreten diplomatik başarılarının en somut örneklerinden biri olmuştur."
Türkiye'nin kuzeyinde baş gösteren savaşla birlikte artan enflasyonist baskı karşısında vatandaşları yalnız ve çaresiz bırakmadıklarını ifade eden Nebati, şunları kaydetti:
"Sabit ücretlerde yaptığımız yüksek oranlı artışlara ek olarak vatandaşlarımızın en çok ihtiyaç duyduğu gıda, elektrik, temel ihtiyaç maddeleri gibi kalemlerde vergi indirimleri sağladık. Artan enerji maliyetlerinden vatandaşlarımızın ve sanayicilerimizin en asgari düzeyde etkilenmelerini sağlamak için doğal gaz ve elektrik gibi kalemleri yüksek oranlarda sübvanseye devam ediyoruz. Bugün kamuoyunda, devletimizin akaryakıtta dünya ortalamasının çok üzerinde, astronomik vergiler aldığına dair son derece hatalı, hiçbir gerçekliği olmayan bir bilgi dolaşıyor. Oysa ekonomi yönetimi olarak uyguladığımız vergi politikaları sonucunda Türkiye bugün benzin ve motorinde AB ülkelerinin tamamından daha düşük vergi alan ülke konumuna gelmiştir. Benzin ve motorinde ülkemizde uygulanan vergiler AB ortalamasından yaklaşık yüzde 14 daha düşük seviyededir. Enflasyonla mücadeleye yönelik yaptığımız vergi indirimleri ve düzenlemelerle birlikte 2021 yılında 154 milyar lira vergi gelirinden vazgeçmişken, bu yıl da aldığımız ilave tedbirlerle 251 milyar lira vergi gelirinden feragat etmiş durumdayız."
Nebati, stratejik tarım ve gıda ürünlerinden bazılarına yönelik dış ticaret tedbirleri uyguladıklarını, tarımsal üretim maliyetlerini azaltmaya ve tarımsal üretimi artırmaya dönük GES yatırımlarını destek kapsamına aldıklarını belirterek, ayrıca Rusya ile iş birliği halinde Mersin Akkuyu’da nükleer enerji santrali inşasının devam ettiğini vurguladı. Enerji üretmeye başladığında Türkiye'nin ihtiyacının yüzde 10’unu bu santralden elde etmeyi hedeflediklerinin altını çizen Nebati, "Karadeniz’de keşfettiğimiz 540 milyar metreküplük doğal gaz rezervini de inşallah 2023 yılından itibaren kullanıma almış olacağız. Tüm bu çalışmalarımız sayesinde ilerleyen dönemde son zamanlarda yaşadığımız enerji fiyatlarındaki aşırı artışlardan çok daha az etkileneceğiz." dedi.