Hayat hikayesi ve tarzı ile dikkat çeken, özellikle Üsküdar'da herkes tarafından tanınan Üsküdarlı Çakır Ahmet'in hayatı, eşi Romanyalı Gabriella Ersan'ı tanıması ile değişti. İstanbul'un son kabadayısı olan Çakır Ahmet'in hayatı, evlendikten sonra kendi isteği ile Müslüman olan Gabriella'nın, kumar parasının haram olduğunu söyleyerek eşinden illegal işleri bırakmasını istemesiyle tamamen değişti.
Yaklaşık 20 yıl önce tövbe ederek kötü alışkanlıklarını bırakan Çakır Ahmet, geçimini sağlamak için helal paranın peşine düştü.
Başından hiç çıkarmadığı fesi, elinden düşürmediği tesbihi ve attığı naralar ile tatlı satan 64 yaşındaki Çakır Ahmet, "Ulan sayın abiler, tatlıcınız burada buyrun" diye bağırarak müşterilerine sesleniyor.
İLKHA muhabirine hayat hikayesini anlatan Üsküdarlı Çakır Ahmet, İllegal hayatını bir kenara bırakıp helal para kazanmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirirken, gençlere de birtakım tavsiyelerde bulundu.
Üsküdar'da doğduğunu dile getiren Çakır Ahmet, "Kafkas göçmeniyiz, anne ve babam Giresun Görele'den gelmiş. Ben burada doğdum, büyüdüm; doğma büyüme Karacaahmetliyim. Allah'a şükür iyi ki Üsküdar'da doğmuşum. Üsküdar dediğimiz yer, zamanında Anadolu'yu tamamen yaşatan bir yerdi. Son 30 senedir çok göç aldığı için insanlar biraz yabancı kaldı ama yapacak bir şey yok bence Üsküdar İstanbul'un en güzel yerlerinden biridir. Üsküdar'da; Aziz Mahmut Hüdai Efendi, Valide Sultan Camii, Mihrimah Sultan Camii gölgesinde yaşıyoruz çok şükür." dedi.
Çakır Ahmet'in tövbe hikayesi
Geçmişteki hikayesinin çok iyi bir hikâye olmadığını söyleyen Çakır Ahmet, "Zamanında kumar işleri yaptık. Bir arkadaşım vasıtasıyla Romanyalı bir kızla (eşi Gabriella Ersan) tanıştım, evlendik. Kız kendi isteğiyle Müslüman oldu. Eşim bir gün bana 'paradan yana bir sıkıntı yok, para tomar tomarda bu kumar parası haram değil mi?' dedi. Haram dedim. Eşim 'bana kuru ekmek getir ama helal ekmek getir, bak ben Müslüman oldum, bana helal lokma yedir' dedi. Ne iş yapacağım dedim, git simit sat utanmam dedi. Banyoya gittim boy abdesti aldım, Kur'an-ı Kerim öptüm tövbe ettim. Aziz Mahmud Hüdai'de bir müddet kaldım." şeklinde konuştu.
"Eskiden çuvalla para kazanıyordum, hiç bereketini görmedim"
Helal kazancın önemine vurgu yapan Çakır Ahmet, "Allah'a hamd olsun gül gibi geçinip gidiyoruz. Helal ekmeğin bereketi ayrıdır. Ne yaparsan yap, Allah sana bir kapı açar yani hiçbir kulunu aç bırakmaz. Eskiden çuvalla para kazanıyordum, hiç bereketini görmedim. Şimdi Allah'a şükür, Allah bizi kimseye muhtaç etmiyor. Ama iyi ama kötü çorbamız kaynıyor. Asıl işim tatlı işiydi günde 400 tane tatlı yapıyordum pandemiden sonra işlerimiz durdu. Üsküdar iskelesindeydim bizi oradan kaldırdılar şimdi buradayız çok şükür olsun canları sağ olsun kimseye sitem etmiyoruz. Allah herkesten razı olsun. Bu arabayı bana Üsküdar Belediyesi özel yaptırdı, hediye ettiler. Tatlı işi bitince tesbih koyduk, insanlar bana güveniyor iyi bal satıyorum. Çok şükür çorbamız kaynıyor kimseye muhtaç değiliz." diye konuştu.
"Hayatta tek pişman olmayacağın şey yaptığın ibadetlerdir"
Gençlere tavsiyelerde bulunan Çakır Ahmet, "Doğruluk, dürüstlük dünyada en güzel şeydir. Aziz Mahmud Hüdai'de kalırken bir baba bana 'Oğlum senin kalbin çok temiz, çok dürüst bir insansın bu işleri bırak buraya gel. Kumar oynarsın, oynatırsın bir gün pişman olursun. Alkol içersin bir gün pişman olursun. Adam vurursun pişman olursun. Hayatta tek pişman olmayacağın şey yaptığın ibadetlerdir. Yaptığın ibadetten pişman olmazsın' demişti. Çok haklıymış. Şimdiki gençliğe şöyle bir şey söylemek istiyorum; dürüst olun, okuyun. Cahil insandan hiçbir şey olmaz. Okuyalım ve bu ülkeye sahip çıkalım. Ben aşağı yukarı 65 yaşına geldim; çalışacaksın arkadaş, her şeyi kimseden beklemeyeceksin. Çalış mücadeleni yap Allah sana illaki bir şey veriyor. Rabbim kimsenin rızkını kesmez. Sen mücadele etmezsen, bir şeylerle meşgul olmazsan hem ömrün hem de bütçen kısalır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)