Ceza Avukatı Demir: Cezalar caydırıcılıktan da öte ıslah edici olmalı

​Ceza Avukatı Timur Demir, hırsızlık gibi suçların temelinde ekonomik ve sosyal sorunlar olduğuna dikkat çekerek verilen cezaların ıslah edici olması gerektiğini söyledi.

Ekleme: 23.07.2022 16:55:12 / Güncelleme: 23.07.2022 17:08:41 / Güncel / Ağrı Haberleri
Destek için 

Ceza Avukatı Timur Demir, toplumda giderek artan "hırsızlık" vakalarının  nedenlerine ve çözüm önerilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Demir, "Cezaların caydırıcılıktan da öte ıslah edici olması yönünde olması gerektiğini düşünüyorum. Ceza oranı aslında malın değeri ile alakalı bir şeydir. Hatta malın çalınış şekliyle, gece mi çalınmış, bir yer kırılarak mı içeri girilmiş gibi bir çok çeşitle alakası var." dedi.

Hukukun sadece yasalardan ibaret olmadığını vurgulayan Demir, yasaların hukukun sadece bir bölümünü oluşturduğunu söyledi.

 

Demir, "Hukukun sosyal boyutu olarak düşündüğümüzde, suçun bir sebebi vardır. Yani her suçlunun bir hikâyesi vardır. Öncellikle niçin bu insanlar hırsızlık yapıyor sorusunu deşmek lazım. Aslında insanlığın oluşuyla beraber hırsızlık olayı var olmuştur ama belli zamanlarda artış veya azalma gösterebilir. Bu da toplumun o dönem ki ekonomik, sosyal, siyasal durumu ile alakalı bir şeydir." diye konuştu.

Çocukların ve gençlerin, iş hayatına erken atılmalarının, kötü yollara yönelmelerini engelleyebileceğine işaret eden Demir, "Bunların tamamı ülkenin içerinde bulunduğu ekonomik, sosyal, siyasi problemlerle alakalıdır.  Bu sebeple bu çocuklar ne için hırsızlık yapıyorlar? Baktığımız zaman yaş ortalamasına bunların çoğunun genç olduğunu görürsünüz. Suçlu profillere bakınız bunları çoğunluğu işsizdir. Bunlar bizim çocuklarımız, bunlara bir an önce çözüm bulunmalı." ifadelerini kullandı.

"Sadece ceza vermekle insanları caydıramazsınız"

Demir, "Sadece ceza vermekle insanları caydıramazsınız. Hiçbir cezanın, suçu tamamen önleyeceğine inanmıyorum. Bunları bu suça iten sebepleri ortaya koymamız lazım. Bu, hukukun sosyal ve ekonomik boyutudur. Devletin bunlarla ilgilenecek kurumları olması lazım. Türkiye sosyal bir devlettir; zaten böyle bir ilkesi var. Devlet olarak siz, çocuğun doğumundan itibaren sorumluluğunu almak zorundasınız. Yani onu büyütmek, beslemek, iş sahibi yapmak zorundasınız. Bütün bunlara sahip değilse, örneğin engelliyse bunu bu şekilde idame ettirmek zorundasınız. Bu sebeple bu şahısların bu şekilde yetişmesi için devletin bunu bütün boyutlarıyla ele almak zorunda." değerlendirmesinde bulundu.

Hırsızlığı meslek haline getiren grupların olduğunu belirten Demir, bu grupları çökertmek için yapılması gerekenleri şöyle anlattı:

"Organize suç öğütlerine baskın yaparak, bunları çözebilirsiniz. Bunlara tamamen suçluluk psikolojisi ile yaklaşmak gerekiyor. Çünkü bu adamlar artık profesyonel suçludur. Ama bunların beslendiği bir kaynak var. Sinek ve bataklık misali... Bu bataklığı kurutursanız zaten bu şahsın böyle bir suç işleme şansı olmayacak. Bu işi yapanların çoğuna bakıyorsunuz ya ailesi olmayan çocuklar ya da işsiz güçsüz çocuklar. Temelde birileri bunları kullanıyor, birileri bunlardan yararlanıyor. Dolayısıyla sizler böyle çocuklar yaratmazsanız bunlar da böyle çocukları kullanamayacak. Ama bunlara yönelik ciddi bir cezanın olması gerekiyor.

Bu nedenle siz bunları başka bir işe kanalize ederseniz, bu şahısları ekonomik olarak rahatlatırsanız zaten bunu yapma gereği duymayacaktır. Kaynağı kurutmak lazım. Bu tamamen işsizlikle alakalı, tamamen bu çocuklara sahip çıkmakla alakalı bir şey." (İLKHA)