Tişört yazılarına kim "dur" diyecek! NE GİYİNDİĞİNİZİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Tişörtler üzerinde yazılan İngilizce yazılar çoğu zaman masum değil. Kimi zaman bir küfür, kimi zaman bir cinsel gönderme, kimi zaman da inancımıza aykırı ifadeler barındırabiliyor. Kıyafetlerdeki yabancı yazılara dikkat çeken HÜDA PAR Gençlik Kolları Başkanı Hamdullah Er, “Modernist ve kapitalist zihniyetler, en fıtri ihtiyaç olan giyimi dahi bir ifsad ve dönüştürme aracı olarak kullanıyor” ifadelerini kullandı. İdeal Eğitim Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Medeni Taş ise, “Anlamını bilmeden giydiğimiz bu elbiseler; bazen uğrunda öldüğümüz inanç değerlerimize, bizi biz yapan ahlaki değerlerimize, tarihimize ve kültürümüze, iffet ve namusumuza kast eden bir sembolü barındırabiliyor.” dedi.

Ekleme: 14.07.2022 06:30:26 / Güncelleme: 14.07.2022 06:31:01 / manşetler
Destek için 

ENES DURMAZ - DOĞRUHABER

Kıyafet alırken üzerinde yazan yabancı yazılara ve sembollere dikkat ediyor musunuz? Çoğu zaman bir ifsat aracı olabilen tişört üstü yazılar, kimi zaman bir küfür, kimi zaman inancımıza hakarete varan ifadeler barındırabiliyor. Konuyla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Gençlik Kolları Başkanı Hamdullah Er, “Giyim, en temel insani ihtiyaçtır. İnsanın bedensel mahremiyeti ve güvenliği örtünmekle, giyimle sağlanır. Bu noktada bunun yaradılıştan kaynaklanan fıtri bir durum olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim Şeytan, Hz. Âdem ve Havva’yı aldatıp edep yerleri görününce, ani bir refleks ve haya ile ağaçların yapraklarıyla örtünme, giyinme yoluna gitmişlerdir. Bu durum, ilk insandan itibaren medeni olmanın/insan olmanın en temel gereğinin örtünme/giyinme eylemi olduğunu ortaya koyuyor.” dedi.

İFSAD VE DÖNÜŞTÜRME ARACI

Er, “Zaman içerisinde giyim, kuşam toplumların kültürel özelliklerini, inançlarını, değer yargılarını yansıtan birer göstergeye dönüştü. Son tahlilde ise modernist ve kapitalist zihniyetler, en fıtri ihtiyaç olan giyimi dahi bir ifsad ve dönüştürme aracı olarak kullanmaya başladı. Öyle ki bu ciddi bir etkiye sahip olabilecek bir materyal. Düşünün, bir iş için evden çıktınız, eve dönene kadar karşılaştığınız herkesin üzerinde olan bir materyal bu ve bunun aracılığıyla toplumdaki herkesi birer “mesaj taşıyıcısı” olarak kullanabilirsiniz. Bunu yaparken herhangi bir zorlamaya veya dayatmaya da ihtiyaç duymuyorsunuz çünkü oluşturduğunuz algıyla toplum, popüler hale getirdiğiniz bu ürüne büyük bir iştiyakla yöneliyor.” İfadelerini kullandı.

“TİŞÖRTLERDE ÇOĞU ZAMAN GİYEN KİŞİYİ TAHKİR EDEN, AŞAĞILAYAN…”

“Özellikle son dönemde bunu gençler üzerinden fazlasıyla yapmaya, gençleri, giydikleri aracılığıyla ifsad mesajlarının, ahlaksızlık saçan görsellerinin gönüllü birer taşıyıcısı, aracısı haline getirmeye başladılar.” Diye konuşan Er, “İngilizce, Fransızca veya başkaca dillerde yazıların yer aldığı tişörtler, üzerinde yazılı olanın ne anlama geldiğini bilmeyen gençler tarafından giyiliyor. Bilinçli veya bilinçsiz giyilen bu tişörtlerde çoğu zaman giyen kişiyi tahkir eden, aşağılayan veyahut bir ahlaksızlığa davet eden kelimeler, sözcükler yer alıyor. Özellikle yaz aylarının gelmesiyle gençlerin tercih ettiği tişörtler aracılığıyla bunların yaygınlık kazandığını görüyoruz. Yanınızdan geçen bir genç, büyük puntolarla yabancı dilde kendisine hakaret veya küfür içeren bir kelimenin yer aldığı bir tişörtü giymiş. Farkında değil belki ama İngilizce bilen birisi bunu gördüğünde iyi niyetliyse hayâ edip, utanıyor. Kötü niyetliyse dalga geçip, gülüyor. O tişörtte yer alan kelimeyi anladığı dilde yazın, giymez; utanır ama anlamını bilmediği için yabancı bir dil oluşunun cazibesine kapılıyor ve kendisine farkında olmadan bu kötülüğü yapıyor.” dedi.

TİŞÖRTLERİNİZDE AHLAKA, EDEBE, İYİYE, GÜZELE, DOĞRUYA ÇAĞRI OLSUN

Gençlere çağrıda bulunan Er son olarak şöyle konuştu; “Aslında bu bir tür kendini ifade etme biçimidir de aynı zamanda. Giyimimizle hangi sosyal gruba ait olduğumuzu bir nevi dışa vuruyoruz. Burada marjinal ve toplumsal normların dışında bir profil çizmek isteyen gençlerin üzerinde argo ifadeler barındıran kıyafetlere yöneldiğini de görüyoruz. Burada özellikle bu düşüncede olan gençlere şunu söylemek istiyorum; eğer yozlaşmış toplumsal normlardan bunalmışsanız, ruhunuzu, zihninizi ve benliğinizi daraltmışsa ve bunu dışa vurmak istiyorsanız o zaman bunu güzel olanla dışa vurun. Tişörtlerinizde ahlaka, edebe, iyiye, güzele, doğruya çağrı olsun. Eğer bir mesaj taşıyıcısı olacaksak bu, neden iyilik, doğruluk ve ahlak mesajları olmasın? Yediğimiz, içtiğimiz, seyrettiğimiz veyahut dinlediğimiz her şeyin insan psikolojisi üzerindeki etkileri ne denli önemliyse, giydiğimiz şeylerin de insan psikolojisi üzerindeki etkisi o derece önemlidir ve kişinin zihinsel ve ruhsal yaşantısına etki eder. Bu bilinçle hareket etmeli, ne anlama geldiğini bilmediğimiz kelimelerin veyahut görsellerin yer aldığı kıyafetleri giymemeliyiz. Gençler olarak bizi giydiklerimiz aracılığıyla bile bir reklam aracı veya ifsad nesnesi olarak gören zihniyetlere karşı itirazlarımızı yükseltmenin, hür ve adil olanı tesis etmek için çalışmanın tam zamanıdır.”

İSLAM DÜŞMANLARI BU ETKİLİ VASITAYI BİR İFSAT ARACI OLARAK KULLANMAKTADIR

Kıyafetler üzerindeki tehlikeye dikkat çeken İdeal Eğitim Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Medeni Taş ise, “Sembol, işaret ve kavramlar insanlığın anlam dünyasında hep önemli bir alanı teşkil etmiştir. Semboller ve kavramlar; ibadetlerde, toplumsal ritüellerde, tarihi ve kültürel mirasın aktarımında öne çıkan argümanlardandır. Bununla birlikte özelde bireyin gelişiminde genelde ise toplumun anlam dünyasının inşasında etkili bir silahtır. Bu önemli ve etkili vasıtayı olumlu bir yönde kullanmak da olumsuz bir şekilde kullanmak da bizim elimizdedir. Ancak unutulmamalıdır ki günümüz dünyasında İslam düşmanları bu etkili vasıtayı bir ifsat aracı olarak kullanmaktadır.” Şeklinde konuştu.

BU ELBİSELER İFFET VE NAMUSUMUZA KAST EDEN BİR SEMBOLÜ BARINDIRABİLİYOR

Kıyafet üzerindeki yazıların kimi zaman inancımıza kast ettiğine dikkat çeken Taş, “Gazete köşelerinde herhangi bir reklamda, sosyal medyada rastgele bir tıklamada, yürüdüğümüz sokakların duvarlarında her an maruz kaldığımız ifsat edici semboller, şekiller, argo ifadeler elbiselerimize kadar inmiştir. Anlamını bilmeden giydiğimiz bu elbiseler; bazen uğrunda öldüğümüz inanç değerlerimize, bizi biz yapan ahlaki değerlerimize, tarihimize ve kültürümüze, iffet ve namusumuza kast eden bir sembolü barındırabiliyor. Elbiseler üzerine resmedilen ve bilinçaltımıza yerleştirilmeye çalışılan bu iğrenç şekiller toplumda normalleştirilmeye çalışılıyor. Normalleştirmeden sonraki süreç ise bunu hoş görme, endişe etmeme ve hatta benimseme durumuna sebebiyet vermektedir. Bilinçli aileler olarak bu konuda üst seviyede bir hassasiyet ortaya koymak zorundayız. Elbiseler tercih edilirken olumsuz düşünceleri, gayrı ahlaki sözleri ve şekilleri taşıyan elbiselerden uzak durulmalıdır. Hatta son zamanlarda bazı güzel örneklere şahitlik edilmektedir. Genç kardeşlerimizin giydiği tişörtlerin üzerinde güzel bir söz, İslami bir sembol, kültürel bir değeri resmetme gibi elbiseler de vardır. Bu konuda daha çok güzel örnekler çoğaltılmalıdır ki kötü işaret ve semboller yer bulmasın.” dedi.