Son yıllarda kullanımı aratan cep telefonu ve bilgisayarların kontrollü bir şekilde kullanılması gerektiğini dile getiren Turan, teknolojik araçların kölesi haline gelinmemesi gerektiğini dile söyledi.
"Bu salgın dönemi olmasaydı teknolojiyle bu kadar hemhal olmayacaktık"
İnternetin salgınla birlikte her eve girdiğine dikkat çeken turan, "Coronavirus salgınıyla birlikte teknolojiyle tanıştık. Evlerinde internet, tablet ve bilgisayar olmayanlarımızın evinde bu cihazlar salgınla birlikte girmiş oldu. Bu salgın dönemi olmasaydı belki de teknolojiyle bu kadar hemhal olmayacaktık. Ama bu süreç beraberinde bizi teknolojiyle haşir neşir hale getirdi. Okulların tatil olması ve salgının bitmesiyle beraber evimizde internet, cep telefonu, bilgisayar belki televizyonla baş başa kaldık." dedi.
"Çocuklarımızı denetleyerek gelişimlerine katkı sunmalıyız"
Ebeveynlerin yaz tatilinde çocukların gelişimini yakından takip etmesi gerektiğini dile getiren Turan, "Tatilin bir dinlenme olduğunun farkındayız. Ama biz biliyoruz ki insanoğlu gelişime müsait bir varlıktır. Okumadığında, düşünmediğinde, hayatı biraz daha saldığında körelen bir varlıktır. Bu noktada kendimizi boşa bırakmamamız lazımdır. Bilinçli aileler bunun farkındadır. Bizler çocuklarımızı denetleyerek gelişimlerine katkı sunmalıyız. Günümüz insanı günlük olarak yaklaşık 4 saatini cep telefonu başında geçirmektedir. Buna televizyon ve diğer teknolojik cihazları eklersek günde ortalama 11 saat yüzümüzü bu manyetik alana dönmüş oluyoruz. Bunun hoşumuza giden yönleri olsa da dezavantajları da oluyor. Özellikle yaz tatilinde öğrencinin kendini boşlukta hissettiği dönemle beraber ele alırsak, oyun bağımlılığı, sosyal medya bağımlılığı, kadınlarda alışveriş bağımlılığı, video içerik tüketim bağımlılığı ya da şans oyunları noktasında insanoğlu bağımlılık gösterebiliyor." şeklinde konuştu.
"A sosyal bireylerde internete bir eğilim görüyoruz"
Turan, bağımlılığın nedenlerini şu şekilde sıraladı:
Bağımlılığın birçok nedeni vardır. Kişinin geçmişinde bir alış veriş bağımlılığı varsa bu internet üzerindeki bağımlılığa dönüşebiliyor. A sosyal bireylerde internete bir eğilim görüyoruz. Çok utangaç insanlar kaçış yolu olarak internete sığınabiliyor. İnternet bu kişiler için yüz yüze iletişime gerek kalmadan güvenli bir limana dönüşebiliyor. Komşusu veya akrabasıyla konuşmaktan, bir araya gelmekten ziyade yaşadığı endişe ve kaygıyı internetle doldurabiliyor. Depresyonda olan bireylerin de internete meylettiğini görebiliyoruz. İnternet bağımlılığının bir diğer nedeni arkadaş etkisidir. Çocuklar bazen rekabete girerek bağımlı olabiliyor.
"Bağımlı kişiler görevlerini yerine getirmiyor"
Turan, bağımlı olan kişilerin vazifelerini yerine getirmediğine değinerek, "Teknoloji bağımlılığının zararları duyusal ve fiziksel olarak iki şekilde karşımıza çıkmaktadır. Duygusal zararları, depresyon, suçluluk duygusu, endişe, öncelikleri belirleyememe, planları sürekli erteleme, zaman kavramını yitirmek, dış dünyadan ve sosyal çevreden kendini izole etmek, işten sakınmak... insanlar teknolojiye müptela oldukları için kişiler evin temizliğini yapmıyor, iş yerinde yapması gereken görevlerini yerine getirmiyor. Yalnızlık hissi yaşayabiliyor, rutin işleri yerine getirirken sıkılabiliyor. Bunlar teknoloji bağımlılığının duygusal zararlıdır. Fiziksel zararları ise, sırt ve baş ağrısı, uykuya dalmada problem, uyku bölünmeleri, sağlıksız beslenme, kendi öz bakımına dikkat etmeyen bireyler ortay çıkmış. Fiziksel zararlar da özellikle yaz tatilinde çocukların ekran ve teknolojiyle çok fazla beraber kalması dikkat dağınıklığı, hiperaktivite, otizm gibi yaygın gelişimsel bozukluk olarak ortaya çıkmaktadır." dedi.
"Anne ve babalar davranışlarıyla örnek olmalıdır"
Çocukların ilgi ve alakalarının keşfedilmesi gerektiğini dile getiren Turan, "Ebeveynler, yaz tatilinde çocukları teknolojiden uzak tutmak için onlara 'yapma, etme' gibi söylemler yerine davranışlarıyla örnek olmalıdır. Çocuğu seni seviyorum demek yerine ona bu sevginin gösterilmesi gerekiyor. Anne baba ekrana bakmayıp çocuğuna örnek olmalıdır. Anne ve baba faydalı bir iş yapıyor veya telefonla uğraşmıyorsa çocuk da bunu taklit edecektir. Bu noktada rol model olmak çok önemlidir. Bu yaz tatilinde çocuklarımızı bu şekilde ekrandan uzak tutmalıyız. Yoksa davranış bozuklukları ortaya çıkabiliyor. Peki, çocuk hiç mi ekrana bakmayacak? Tabi ki bakacak ama günün belli saatlerinde, yarım saat veya bir saat bakabilir. Bu normal bir zaman dilimidir. Bu süre zarfında da anne ve baba çocuğun sevdiği oyunları keşfetmeye çalışsın. Böylece çocuğun ilgisini, yetenekleri keşfetsin. Ve ona göre çocuklarının sevebileceği kitaplar alarak okumaya teşvik etmiş olacaktır. Teknolojinin verdiği o hazzı boşluk bırakmadan kitaplarla, sanatsal aktiviteler ve kültürel etkinliklerle doldurabiliriz. " ifadelerini kullandı.
"Çocuğun hangi sitede gezdiğini bilmek çok çok önemlidir"
Turan, evlerde bilgisayar ve diğer teknolojik aletlerin görünen bir yerde olması gerektiğini belirterek, "Teknoloji bağımlılığının önüne geçmede en önemli faktörlerden biri teknolojik aletlerin evin en işlek köşesinde olmasıdır. Bilgisayar, çocuklar siber saldırıya maruz kalmayacak, müstehcen görüntülerle baş başa kalmayacağı bir yerde olmalıdır. Çocuğun hangi oyunları oynadığını görmek veya faydalı bir sitede gezdiğini bilmek çok çok önemlidir. Çocuk internet bağımlılığı belirtilileri taşıyorsa bununla baş edemeyecek durumdaysanız profesyonel yardım almanız çok önemlidir. Bununla bu bağımlılığın üstesinden gelebiliriz. Teknoloji faydalı bir hizmetkâr iken zararlı bir hükümdar olmamalıdır. Ailede bu konu ciddi anlamda ele alınmalıdır. Bilişimdeki veriler bunun ne kadar tehlikeli olduğunu bize gösteriyor. Kartopu gibi yuvarlanarak daha tehlikeli hale geliyor. Teknolojiden kalan boşluğu kitap okuma ile akraba ve komşu ziyaretleriyle doldurmalıyız." şeklinde konuştu. (İLKHA)