Kutsallara yapılan hakaretlerin ne yazık ki ardı arkası kesilmiyor. Bu tür durumların büyük çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde yaşanması ise hadisenin üzüntü veren bir başka boyutu. Antalya'da liseli gençlerin kutsal kitabımıza yaptıkları hakareti sert bir dille tepki gösteren Tesettür Seferberliği platformu (TESSEP) söz konusu saygısızlığı yapanların hesap vermeleri gerektiğini söyledi.
"Gündeme düşen bu esef verici olay asla kabul edilemez"
TESSEP tarafından yapılan yazılı açıklamada; "Antalya'nı Serik ilçesinde, Atatürk Anadolu Lisesi'nde okuyan bir grup öğrencinin Kur'an-ı Kerim'le bir oyuncakla oynar gibi oynaması, akabinde bir öğrencinin de tekme atması ve bir kısım öğrencinin de kahkahayla gülmesini içeren sosyal medya görüntüleriyle kamuoyu gündemine düşen esef verici olay, asla ve kat'a kabul edilemeyecek büyük bir rezalettir, kesinlikle hesap sorulması gereken büyük bir saygısızlıktır. Tesettür Seferberliği Platformu olarak, bu çirkin hadiseyi şiddetle kınıyoruz." denildi.
"Tekmelenen dinimiz, inancımızdır"
Allah Azze ve Celle'nin yüce ve şerefli kitabı olan Kur'an-ı Kerim'e yapılan bu edepsizlik vicdanlarımızı kanatmış, böyle bir hadiseye şahitlik ettiğimiz için başımız utançla öne eğdiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi;
"Bu ayıp kutsallarını tanımayan, saygı göstermeyen, kutsallarını ayakları altına almaktan haşyet duymayan bir gençlik yetiştirmekte payı olan, ebeveyn, eğitimci, âlim, siyasi, akademisyen, etkili ve yetkili makamlar dâhil herkese aittir. Acilen kendimize gelmemizi haykıran bir uyarıdır. Tekmelenen mukaddesatımızdır. Tekmelenen dinimiz, inancımızdır. Tekmelenen, yerine kaldırırken dahi, hürmetle öpüp başımızın üstüne muhabbetle getirdiğimiz Kur'an-ı azimuşşandır. Aklımızı başımıza devşirelim ve hikmetle tefekkür edip şu ayeti celileyi hatırlayalım; Dünya hayatının aldattığı, dinlerini bir oyuncak ve eğlence edinen kimseleri bir tarafa bırak. Yaptıkları sebebiyle hiç kimsenin bir felâket yaşamaması için Kur'an ile nasihat et. O kimse için, Allah’tan başka ne koruyucu vardır ne de şefaatçi! O, bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan kabul edilmez. Onlar, yapıp ettikleri yüzünden felâkete sürüklenmiş kimselerdir. İnkâr ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır.”( En’am,70) Bu çirkin hadiseden büyük üzüntü duyan, hicap ile titreyen tüm duyarlı insanlara çağrıda bulunuyoruz! Gelin nesillerimizi Kur'an ile yeniden tanıştıralım, Kur'an'a olan sevgilerini, saygılarını yeniden ihya edelim. Kur'an'ın aşığı, Kur'an'ın hizmetkârı bir nesil için elimizden gelen tüm çabayı sarf edelim." (İLKHA)