18-19 Haziran tarihlerinde yapılacak olan Temel Yeterlilik Testi (TYT) ve Alan Yeterlilik Testi (AYT) sınavlarına girecek öğrencilere ve velilere önemli açıklamalarda bulunan Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, sınavın önemine değindi.
Her şeyden önce öğrencilerin stresten uzak durması gerektiğini tavsiye eden Selvi, bu sınavda hedefine ulaşamayan öğrencilerin sınava tekrardan katılma imkanına sahip olduklarından herhangi bir strese girmeye lüzum olmadığını söyledi.
Devlet imkanıyla öğrencilere bütün sınıf türlerinin kitapları ve hatta yardımcı kitap desteği verildiğini hatırlatan Selvi, bunu yapan devlet artık öğrencilerden sınav ücreti alma uygulamasını sonlandırması gerektiğini ifade etti.
Öğrenciler için önemli sınav geçişleri olduğunu belirten Selvi, "Önemli sınavlardan biri Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş sınavı olan 8'inci sınıftan sonra yapılan sınavlar. Geçen hafta bunu gerçekleştirdik. Burada öğrencilerimiz, bazı okullar sınavla bazı okullarımız adrese dayalı sistemle eğitim veriyorlar. Sınavla öğrenci alan okullara tercih yapma imkanlarını elde etmiş olacaklar. Tabi 12'inci (lise son) sınıflardan sonra lisede yüksek öğretime geçiş için de yine sınıflarımız oluyor. Bu da üniversite giriş sınavları. Bu sınavlar iki aşamalı olarak devam ediyor. Birinci sınavda öğrencilerimizin yeterlilikleri ölçülüyor. İkinci sınavda ise alan bilgisi ile ilgili öğrencilerin seviyeleri ölçülüyor. Geçmiş yıllarda meslek yüksekokulları ile fakülte tercihleriyle ilgili öğrencilerimizin bir baraj çıtası vardı. 150 puan alan arkadaşlarımız meslek yüksekokullarından tercih yapabiliyordu. 180 puan alan arkadaşlarımız da fakülte tercihi yapabiliyordu. Geçen yıl bu iki barajda uygulamadan kaldırıldı. Bu yeni süreçte artık baraj söz konusu değil. Yani öğrencilerimizin barajın altında kalıp tercihi yapamazsam ne olur diye değerlendirme yapmasına gerek yok." dedi.
"Yetenekle öğrenci alan fakültelerimize yerleşecek öğrencilerimizde o yetenekler çerçevesinde yine ilave sınavlara tabi tutulacaklar"
Selvi, açıklamasının devamında şunları aktardı:
Bir diğer konu da buna rağmen sınava iştirak eden öğrenci sayımızın yüksekliğini dikkate aldığımız zaman meslek yüksekokullarımızın, ön lisans eğitim veren kurumlarımızın, okullarımızın ve lisans fakülte eğitimi veren okullarımızın, üniversitelerimizin kontenjanlarına göre bir sıralama söz konusu yine olacak. Yani bir fakültemizin kaç kontenjanı varsa en yüksek puanlı müracaat eden öğrencimizden itibaren sıralanıp kontenjanın tamamlanmasına kadar bir yerleştirme söz konusu olacaktır. Yerleşemeyen öğrencilerimiz ikinci yerleştirme süreçlerinde yine herhangi bir baraj vesaire takılmadan tercih yapabilme imkanına sahip olacaklar. Bu bağlamda değerlendirdiğimiz zaman elbette öğrencilerimiz için bu sınavlar çok önemli. Belki de hayatı daha sonra onların geleceği anlamına gelecek birtakım adımların atılmasına vesile olacak. Yani hangi eğitimi alıyorsa belli ki gelecekte ne iş yapacağım, hangi konularda yetişmiş bir birey olarak, iyi eğitim almış bir birey olarak yaşamını devam ettirebilecek bir imkan ortaya çıkacak. Bu anlamda da belli fakültelerimiz geçişlerle ilgili olarak yine daha önce ara barajlar halinde uygulanan uygulamaya da yine devam edilmiş olacak. Yetenekle öğrenci alan fakültelerimize yerleşecek öğrencilerimizde o yetenekler çerçevesinde yine ilave sınavlara tabi tutulacaklar.
"Sınav konsantrasyonunu bozacak şeylerden uzak durulmalı"
Öğrencilerin stres yapmasına gerek olmadığını ifade eden Selvi, "Siz bu sınavlara tekrardan katılma imkanına sahipsiniz. Onun için de herhangi bir strese girmeye lüzum yok. Ama tabi ki bu sınavlar önemli sınavlar. Bunun için de azami seviyede sınavlara hazırlık yapılması gerekiyor ki öğrencilerimizin de eğitim öğretime başladığı andan itibaren kademeli olarak bu sınavlara da bu sıralamada aşağıda kalmamak için gayretli bir çalışma ortaya koyduklarını da biliyoruz. Bu konuda öğrenciler acaba başaramazsa ne olur diye bir değerlendirme yapmasına gerek yok. Çünkü bunlar bir sıralamadır. Sonucu itibariyle başardığı kendi hayatına dokunacaktır. Hayalindeki şeyler ona bir ideal kazandırır ama başarı somut temel gerçeklik üzerine devam eder. Bu konuda da herhangi bir zihni problemi oluşturmadan sınavlarının bugüne kadar hazırlanıp geldiler. Artık son viraja gelindi. Burada sınav konsantrasyonunu bozacak şeylerden uzak duracaklar. Büyük bir stresle kendilerini başarabilecekleri şeylerden mahrum etmeyecekler. Çünkü stres az olduğu zaman kıymetlidir, çok olduğu zaman felakettir. Felaket oluşturmaya gerek yok. Kendisi için özellikle bu hatırlatmayı da yapmış olalım." ifadelerine yer verdi.
"Öğrenciler yıllarca kendilerinin eğitimine katkı vermiş hocaların tavsiyelerine uysunlar"
Selvi, "Öğrencilerimiz biz ne söylersek söyleyelim, yıllarca bu sınava odaklı olarak yapmış olduğu değerlendirmeler elbette kendisi için bir zihinsel olgunluk oluşturur. Bu normaldir. Bu olgunluğa kafasındakine yine ulaşabilmek için hedeflediğini başarabilmek için bir gayreti olmakta. Burada bizim yine öğrencilerden bir başka önemsediğimiz de yıllarca kendilerinin eğitimine katkı vermiş hocalarıyla görüşsün, onların tavsiyelerini uysunlar." şeklinde öneride bulundu.
"Her çocuk mutlaka en iyisini başarmayı arzu eder"
Ailelere önemli tavsiyelerde bulunan Selvi, "Aile bireylerinin her birisinin beklentileri, çocuklarımızın yalnız başına kendilerinin beklentisi yok. Aile bireylerinin de bir beklentisi var ama orada da bu beklenti mantıklı bir temele indirme üzerine oturmalı. Nihayetinde başarılı olacak şey yalnız başına kişinin yetkinliği ile ilgili değil. O anda sınavda karşılaşacağı durum onu etkileyebilecek birçok faktör olabilir. Her şey olup biteni doğal karşılamayı gerektirir. Bu anlamda da 'işte yıllarca verdiğin emeğin karşılığı bu muydu?' Tarzı yaklaşımlarda asla aileler bulunmamalıdır. Çünkü her birey gibi sizin çocuğunuz da mutlaka en iyisini başarmayı arzu eder. Ama bu istediğimiz şey pratikte yalnız başına onun bu konudaki hazırbulunuşluluğu ile ilgili değildir. Onun için de elinden geleni herkes ortaya koymaktadır. Bu noktada da inşallah çocuklarımızın ve evlatlarımızın arzuladığı çerçevede bir başarı çıtasını yakalar. Onlara başarılar diliyoruz ve inşallah da hedeflediklerini gerçekleştirirler." temennisinde bulundu.
"Artık bu sınavlarda öğrencilerimize ücret alma uygulamasında sonlandırmalıyız"
Son olarak sınav ücretlerinin kaldırılması konusunda tavsiyelerde bulunan Selvi, "Tabi burada bir noktanın daha altını çizmemiz lazım. Şimdi bu çocuklarımız herhangi bir işyerinde çalışan çocuklarımız değil. Büyük oranda bu evlatlarımız sınavlara hazırlanırken pek çok aile desteği babasının, annesinin, ağabeyinin, ablasının veya kendisine yardımcı olan hayırsever insanların destekleri ile eğitim öğretimini sürdürmeye çalışan ve bu memleket için birtakım güzel hizmetleri gerçekleştirebilme adına hem kendisi için hem ülkemiz için bir gayretin içerisindeler. Bizim öğrencilik yıllarımızda bırakın ücretsiz, paramızla ders kitabını bulamıyorduk. Bizden önce okumuş ağabeylerimizden aldığımız kitaplar işimize yarıyorsa bizim için en büyük mutluluktu. Bunların birçok problemlerini gördük. Bugün öğrencilerimiz okullarına geldiği zaman temel eğitimden orta öğretime bütün sınıf türlerinde kitapları hazırlanıyor. Hatta yardımcı kitap desteği de yapılıyor. O zaman artık bu sınavlarda öğrencilerimize ücret alma uygulamasında sonlandırmalıyız. Bunun yükünü eğer birisi karşılayacak ise bunu devlet karşılamalı. Çocuklarımız sınava girerken yine harçlıklarından veya herhangi bir aile bireyinden vesaire aldığı parayla sınavlara girmemeli. Baktığımız zaman sınav ücretleri dediğimiz şey bir genci değerlendirdiğimiz zaman gerçekten hatırı sayılır bir harçlığını veya parasını sınava vermek zorunda. Halbuki bunu çok kolay bir şekilde de devletimiz bunları karşılayabilir ve bu çerçevede de öğrencilerimiz herhangi bir sınav maliyeti ödemeden sınavlarına iştirak etmiş olurlar. Bunu da özellikle devlet yetkililerinden bekliyoruz." dedi. (İLKHA)