1982 Anayasası hazırlanma yöntemi ve içerik bakımından kabul görmemiş olsa da yıllardır Türkiye halkı bu kanunlarla yönetiliyor.
Hem hukukçular hem de halk, her seçim öncesi seçim vaadi olarak dillendirilen yeni, adil, halkın değerleri ile barışık ve toplumun her kesimini kucaklayan sivil bir anayasa bekliyor.
Avukat Mehmet Emin Biberli, darbe ürünü olan ve halkın ihtiyaçlarına cevap veremeyen 1982 Anayasası hakkında İLKHA'ya değerlendirmelerde bulundu.
"Anayasa değişikliği muhtemelen 2023 sonrasında kalacaktır"
Seçim öncesinde genellikle vaatlerde bulunulduğunu ancak bununla ilgili somut bir adım atılmadığını belirten Avukat Mehmet Emin Biberli, Anayasa ile ilgili Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamalara bakıldığında bir metin oluşturulduğunu fakat diğer partilerden henüz metinler kendilerine sunulmadığı için ortak bir metin üzerinde uzlaşma sağlanmadığını anlıyoruz." dedi.
Seçimlerin yaklaşması nedeniyle Anayasa değişikliğinin yine gündeme geleceğini ifade eden Biberli, "Ancak anayasa değişikliği süreçleri gerek kapsamlı olduğu ve gerekse de referanduma gidilmesi gerektiği için muhtemelen 2023 sonrasında kalacaktır. Yani seçim sonrasında olacaktır, diye düşünüyorum.
"1987 yılından itibaren 21 kez değişikliğe uğradı"
Çünkü bugüne kadar 1982 anayasası, 1987 yılından itibaren 21 kez değişikliğe uğradı. En kapsamlı değişiklikler 2017 yılında gerçekleşti. Şu anda tamamen kurtulma şeklinde düşünülerek daha sivil bir anayasa yapılmaya çalışılıyor. Ben de bunun bir an önce olması gerektiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.
"Anayasa değişikliğinin önündeki en büyük engel nitelikli çoğunluk aranmasıdır"
Avukat Mehmet Emin Biberli
Normal kanun teklifleri için milletvekillerine teklifte bulunulması yeterli oluyor diyen Biberli, şunları kaydetti:
Anayasa değişikliği için nitelikli çoğunluk aranıyor. En az 200 milletvekilinin oyuyla teklif aşamasında oluyor. Kabulü içinse en az 360 millet vekilinin oyu gerekiyor. Bununla ilgili, günümüz şartlarında herhangi bir partinin tek başına 360 millet vekiline ulaşamaması nedeniyle de zorunlu olarak diğer partilerle uzlaşı sağlamak zorunda kalınıyor. Bunun etkisiyle de açıkçası doğrudan bir parti halledemiyor. Diğer partilerle uzlaşma sağlayarak yeterli çoğunluğu sağlamaya çalışıyor. Anayasa değişikliğinin önündeki en büyük engel bu nitelikli çoğunluk aranmasıdır.
"28 Şubat sürecindeki darbe veya postmodern darbe adı altında da darbeci zihniyet yine mevcut Anayasayı dayanak göstermiştir"
Mevcut 1982 Anayasası'nın 1980 darbesi sonrası yapıldığına dikkat çeken Biberli, "1982 Anayasası'nda birçok engelin olduğu ve yargılamaların hukuki anlamda adil yapılmadığını söyledi.
Biberli, "Birçok işkence oluyor, farklı birçok sıkıntı yaşanıyor. Bunun sonrasında yine 28 Şubat sürecinde de bu darbe mantığı 'Postmodern Darbe' adı altında darbeci zihniyetle anayasaya dayanılarak yeni birçok şey yapmaya çalışılıyor. Bu nedenle bu mağduriyetlerin bir an önce sona ermesi için 1982 Anayasası'nın doğrudan, tamamen kalkarak, tamamen değişerek bu zihniyetten kurtulması gerektiğini düşünüyorum. Böylece bu mağduriyetlerin de bir an önce sona ermesini diliyorum." diye konuştu. (İLKHA)