Diyarbakır'da ilk kez mitral kapak yetmezliği ameliyatı yapıldı

Mitral kapaktaki sol ventrikülün kasılması ile birlikte tam kapanmaması, açık kalması ve kanın geri kaçması olarak tarif edilen mitral kapak yetmezliği ameliyatı, kalp kapaklarının orijinali bozulmadan ilk kez Diyarbakır'da gerçekleşti.

Ekleme: 02.06.2022 13:09:32 / Güncelleme: 02.06.2022 13:15:21 / Sağlık / Diyarbakır Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Başta Doğu ve Güneydoğu illeri olmak üzere birçok şehirde gerçekleştirilemeyen mitral kapak yetmezliği ameliyatı, Diyarbakır'daki özel bir hastane de yapıldı.

Daha çok bayanlarda görülüp erkeklerde de görülen ve genellikle çarpıntı, çabuk yorulma, batma şeklindeki ağrılar ile çoğunlukla kalp içine bakılırken tespit edilen Mitral valv prolapsusu, halk dilinde mitral kapak yetmezliği olarak biliniyor.

Yaklaşık 22 yıl önce kendisinde mitral kapak yetmezliği olduğunu fark eden ve rahatsızlığının birinci derece olduğunu öğrenen Temur Demirkıran isimli hasta, 2020'den itibaren ciddi manada yorulmalar hissetmesi üzerine doktora başvurdu.

Yapılan tetkikler sonucu rahatsızlığının ilerleyerek 4'üncü dereceye ulaştığını ve ameliyat gerektiğini öğrenen hasta Demirkıran'a, yaptığı araştırma sürecinde bölgede bu ameliyatın yapılmadığı söylendi.

Son olarak Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sinan Demirtaş'la tanışan Demirkıran, Diyarbakır'da ameliyat olmaya karar verdi.

"Bu rahatsızlıklar oldukça sık görünen bir durumdur ama herkeste hastalık haline gelmez"

 

Başlatılan tedavi, ameliyat ve sonrasında hastanın sağlık durumu hakkında bilgi aktaran Dr. Demirtaş, bu ameliyatın Diyarbakır'da ilk kez yapıldığını belirtirken kalp kapağı tamirinde hiçbir parçayı kesmeyerek orijinal yapıyı koruduklarını ve olumlu sonuç aldıklarını belirtti.

Mitral kapak yetmezliğinin tanımını yapan Demirtaş, "Mitral valv prolapsusu, kalp kapağında çökme ya da paraşüt mitral kapak dediğimiz kalbin sol kulakçığı ve karıncığı arasında akciğerlerden temizlenen kanın sol ventrikül karıncığa geçip pompalandığı kapakçıktır. Normalde onları kalbin kaslı tabakasına tutan kaslar ve chorda tendinea iplikçik şeklinde yapılar mevcuttur. Bu rahatsızlıklar oldukça sık görünen bir durumdur ama mitral valv prolapsusu herkeste hastalık haline gelmez." dedi.

Hasta Demirkıran'ın sağlık şikayetine ilişkin konuşan Demirtaş, "Onları tutan korde denilen iplikçik şeklindeki yapılarda kopma olduğundan birbirlerine birleşmesi gereken kapakçıklar; hastamızda rentkül tarafına açılıp geriye kaçırmamaya sağlamıştı. Bu da akciğere doğru basınç yüklenmesine ve temiz kanın geri dönüşümünde engellenmesine neden oluyor, temizlenmek üzere kalbe pompalanan kanın gidememesiyle kalbinde de basınç yüklenmesi ve Triküspit kapakta da yetmezlik durumu ortaya çıkmıştı." ifadelerini kullandı.

"Kapağı tamir ederken hiçbir parçayı kesmeyerek orijinal yapıyı koruduk"

Bu tür hastalıklardaki yaklaşımlarının tamir edilmesi yönünde olduğunun altını çizen Demirtaş, "Türkiye'de bunu belli merkezde yapılmakla birlikte bölgemizde fazla yapılabilen bir işlem değildir. Daha önce ring şeklinde ya da farklı kapaktan rezeksiyon yapıp daraltma şeklinde uyguladığımız tekniklerle cerrahi işlemler vardı ama bu hastamızda ilk defa hem antireor hem de posterior kapakta yetmezlik vardı. Burada P2 ve P3 dediğimiz yapıya antireor lifle beraber neokordayla yapay iplikçik yapılar transfer ederek mitral kapak etrafına suni ring halka şeklinde bir yapı koyduk." şeklinde konuştu.

Şu anda hem hastamızın şikayetleri gerilediğini hem de ekosundan da bakıldığı üzere kaçağın düzelmiş durumda olduğunu söyleyen Demirtaş, şu ifadeleri kullandı:

"Biraz zor bir ameliyat oldu. Kapağı kesip tamir ederken çıkarıp takmak daha kolay oluyor fakat mümkün olduğunca orijinal yapıyı korumak en önemli olanıdır. Bu hastamızda da hiçbir parçayı kesmedik, dokuyu kendi üzerinde katlama şeklinde ayarlayarak neticesinde güzel bir sonuç aldık. Hastamız, ameliyatı gerçekleştikten 4-5 gün sonra taburcu edildi. Genç hasta olduğu içinde hızlı toparlandı. Erken dönemlerde kan sulandırıcı bir iğne yapılacak. Metal kapak takılan hastalarda ömür boyu kullanımı gereken varfarin denilen bu ilaç, hastamızın en büyük avantajı olacak. Dokunun içerisinde endotelize olunca ya da kalbin kendi hücreleri orayı kaplayıncaya kadar 6 aylık süre zarfında kullanılacak." diye belirtti.

"En belirgin şikayet: Çarpıntı"

Demirtaş, "Ameliyata girerken de hastamıza hep şu ihtimali dile getiriyoruz, 'Bu kapak tamir edilemeyebilir. Tamir edilemediğinde mecburen mevcut kapağı söküp yeni kapak, protez kapak takılacak.' diye. Çok şükür sonucu iyi oldu. Kaçak yetmezliği tamamen sıfıra inmiş, sağ kalp yetmezliğe bağlı triküspit yetmezliği fonksiyonel olduğu için burası düzelince oranında düzeldiğine şahit olduk. Akciğer damarlarındaki basınç da düşmüş ve şu an her şey orijinal gözüküyor." dedi.

Bu hastalık oldukça sık görülen bir durum olduğunu ama herkeste rahatsızlık verecek, patolojik haline gelip ameliyat olmayı gerektirecek boyuta ulaşmadığının altını çizen Demirtaş, "Şikâyet genelde çarpıntıdır. Stres, korku faktörü veya biraz da efor sarf etmek gibi durumlar bunu tetikleyebilir. Her çarpıntı mutlaka bunu gerektirmeyebilir veya her mitral valv prolapsusu ameliyatı gerektirecek bir işlem değildir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)











Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar