Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP), gençler için manevi motivasyon ortamları oluşturmak, gençliğin tekâmül yolculuğunda onlara rehberlik edebilmek, gençliğin güncel meselelere ve gündeme dair bakış açılarına isabet ve zenginlik katabilmek için düzenlediği seminerlerine hız kesmeden devam ediyor.
TESSEP İstanbul İl koordinatörlüğü tarafından gençliğe rol model olacak "Kamil Gençlik" temalı seminer düzenledi.
Rehber TV seminer salonunda düzenlenen programa her yaştan çok sayıda kişi katılarak verilen seminerden istifade etti.
Gençlerin fikir dünyalarını hak ve hakikat üzere inşa edebilmek adına düzenlenen seminerde konuşan "TESSEP İstanbul temsilcilerinden Rümeysa Demir, Kamil genç kimdir, nasıl olmalıdır? Bizlere rol model olan genç kimdir? İyi bir okul okuyan mı, İyi bir meslekte çalışan mı? Fiziksel olarak güzel olan mı, yetenekleri olan mı? Gibi sorulara cevap verdi.
Allah'u Teâlâ'nın müminlere yönelik Tevbe Suresinin 112'inci ayetinde 'Onlar; günahlarına tevbe eden, ibadetle meşgul olan, hamd eden, oruç tutan, rükû eden, secde eden, iyilik ve güzellikleri teşvik edip yayan, her türlü kötülük ve çirkinliğin önünü almaya çalışan ve Allah'ın koyduğu sınırları gözetenlerdir. Resulüm! Sen böyle gerçek müminleri müjdele.' Dediğini hatırlatarak konuşmasına başlayan Demir, "Allah'u Teâlâ kâmil olmak isteyen, orantılı ilerlemek ve Rabbini de memnun etmek isteyen Müslüman için istikamet çizmiş aslında." dedi.
Demir, "Düşünsenize hayatında şükür yok, ibadet nakıs, ama söylemde 'Müslümanlar şu alanda da olmalı, Müslümanlar bu işlerde de iyi olmalı' deniliyor. Müslümanlığın rükunlarında eksiklik varsa biz dışarda ne kadar gayret etsek de tam olarak başarıya ulaşamayız. Ulaşsak da ümmete ne kadar faydalı olacak diye sorgulamak gerekir. Bir başka hususta gençleri şu an dar kalıplara sokmaya çalışıyorlar. Z kuşağı şunu yapmaz! Z kuşağı şunlardan hoşlanır, Z kuşağı şöyle giyinir, bunu satın alır' diyerek gençleri dar kalıplara sıkıştırmaya çalışıyorlar. Biz dar kalıplara sıkışmış bir gençlik değiliz arkadaşlar. Bizler kâmil gençlikten bahsederken, bu dar kalıplara sıkışmış bir gençlik değiliz. Kâmil genç, imanlı genç, Müslüman genç yerinden kalkmak istiyor. İslam'ı anlatmak, çabalamak istiyor. Çünkü imanı bunu gerektiriyor. Oysa sürekli depresif sürekli asosyal bir gençlik modelinden bahsediliyor. Biz Müslüman gençler ve kâmil genç olma yolunda ilerleyen gençlerle diyoruz ki; bizleri oluşturduğu dar kalıplara sokup hepimizi fabrikasyon usulü birbirimize benzetip hayattan bezmiş hale sokamazsınız! Bizi kuşakların en ölüsü en işe yaramazı gibi lanse edemezsiniz! Biz elif kuşağıyız. Şu kokuşmuş çağın nuru, ışığı, olmak için gümbür gümbür geliyoruz. Bu istikamette ilerleyeceğiz. Hem kendini hem çevresini aydınlatan bir gençlik yolunda ilerleyeceğiz. Kokuşmuş Batı'nın, ahlaki olarak da batmış Batı'nın yozlaştırma ve bizi değiştirme üzerine sunduğu tüm tekliflere kulağımızı kapatacağız inşallah. Canının istediğini almama, istediği yere gitmeme, istediği ortamdan geride kalmaya çalışma elbette nefse zor gelecek. Bu çağda Müslüman genç olmak zor. Bunun çaresi, bu zorluğu kolaylaştırmanın yolu rabbimizle bağımızı kuvvetlendirmektir. Rabbimizi çok sevmek ve sevdiğimize yakınlaşmak için yollar aramalıyız. Kişi sevdiğine ulaşmak için yorulmadan, uyumadan, sürekli onu düşünerek ve onu sevindirecek, sevgisini arttıracak işleri yapmak için gayret etmeli. İşte bu ruh bizi bu çağda ayakta tutacaktır inşallah." diye konuştu.
Program, yapılan dua ve ikramlarla son buldu. (İLKHA)