Mardin Artuklu Üniversitesi Rehber Gençlik Topluluğu ve İdeal Gençlik Topluluğunun organize ettiği program Hafız Muhammed Aytimur'un Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. "Medeniyet" isimli sinevizyon gösteriminin ardından Dr. Abdulkadir Turan konuşmalarını gerçekleştirdi. Program Süleyman Özçelik'in yaptığı duayla son buldu.
Gençliği arkada bırakarak ya da onları kale almayarak İslam tarihini anlamanın mümkün olmadığını ifade eden Dr. Abdulkadir Turan, İslam'ın temelden itibaren bir gençlik hareketini olduğunu söyledi.
İslam'ın doğuşundan 13 yıl sonra bile sakalında beyazlar olan sadece bir kişi olduğunu ve bunun da Hazreti Ebubekir olduğunu belirten Turan, Peygamber aleyhisselamın sürekli olarak gençlere valilik, sancaktarlık ve benzeri görevler vererek arkasından gelen varis ve halifelerine de bunu örnek gösterdiğine dikkati çekti.
"Gençliğin İslam içindeki yerini tarif etmeden İslam anlatılamaz"
İslam'ı anlatmak isteyen bir insanın gençleri konu etmeden konuşmasının İslam'ı anlatmada yetersiz kalacağını söyleyen Turan, "İslam'ı anlatacak en iyi kavram 'bütünlük' kavramıdır. İslam birdir, bütün halleriyle bir. İnsan bütünlüğü bu birliği kavramadan İslam üzerine tek bir söz edemez, etmemelidir. Adeta İslam ilk günde bir gençlik hareketidir ve hakikaten gençliğin İslam içindeki yerini tarif etmeden, gençliği ihmal ederek, bir kenara bırakarak İslam anlatılmaz, İslam'ın insanlığa getirdiği değerler anlaşılmaz ve İslam kahramanları hakikaten tanınmaz. Hazreti Muhammed aleyhisselam ahirete intikal etmeden önce son sancağı Usame bin Zeyd'e bırakmış. Usame'nin 19 yaşındaydı. Sonra Resulü Ekrem ahirete göçünce Hazreti Ebubekir efendimiz halife olur ve ilk sancağı yeniden götürüp Usame bin Zeyd'in kapısına diker. Burada simgesel bir hal var hem Resulü Ekrem'in son sancağı hem de ilk halife olan Hz. Ebubekir efendimizin ilk sancağı bir gençtedir. Bu, bir süreklilik ve devamı ifade ediyor. Adeta Resulü Ekrem varislerine ve halifelerine gençliği vasiyet etmiş." dedi.
Dr. Abdulkadir Turan
Turan, "Resulü Ekrem'in Yemen'e Kadı olarak gönderdiği Muaz bin Cebel'in yaşı 21'in üzerinde değildi. Koca bir ülkenin hâkimi kadısı olarak gittiğinde henüz gencecik bir insandı. Yine Resulü Ekrem'in Mekke'yi fethettiğinde atadığı Vali'nin yaşı Attâb bin Esîd'in yaşı sadece 20, Kâbe'nin bulunduğu Mekke-i Mükerremeye Vali olarak 20 yaşında bir genç atıyorsunuz. İslamiyet'ten önce kişilerin olgunlaşması doğrudan tecrübeyle ilişkilendiriliyordu. Tecrübeyle ilişkilendirilince mutlak yaş gerekiyordu. Kişinin şeyh konumuna ulaşması için ihtiyar olması ya da belli bir yaşı geçmesi gerekiyordu. Resulü Ekrem sallallahu aleyhi vesellem gençliği ilimle destekledi. Şahsen merak ediyordum, yani "ne oluyor da bu kadar genç Sultan var?". Mesela İslam'da Sultan unvanını alan ilk kişi Gazneli Mahmut'tur. Hindistan fatihi olan Gazneli Mahmut Sultan olduğunda sadece 17 yaşındadır. Nedenine bakmak için kökenine indiğimizde görüyoruz ki İslam toplumunda 13-14 yaşına gelen gençler artık müşavir konumundalar." ifadelerini kullandı.
"19'uncu yüzyılın sonlarına geldiğimizde çoğumuz akıllı değil akılcı olduk"
İslam'ın kalesinin gençler ve kadınlar olduğunu belirten Turan şunları söyledi:
Kur'an-ı Kerim toplanıp Mushaf haline getirilmek istenince toplama komisyonunun başına Zeyd bin sabit getirilirken o Mushaf'ıda koruma görevi bir hanımefendi olan Hz. Hafsa validemize verilir. Kur'an-ı toplama işi bir gençte, Kur'an'ın koruma işiyse bir kadında. İnanın bu İslam tarihinin adeta bir özetidir. İslam tarihini okuduğunuzda İslam'ın en sağlam kalesi kadınlar ve gençlerdir. Müslüman dengeli insandır, gençler aklımızı kalbimize karşı savaştırdılar ve kalbimizi imha operasyonu düzenlediler. 19'uncu yüzyılın sonlarına geldiğimizde çoğumuz akılcı olduk. Bakın akıllı değil, akılcı olduk.
Birçok sapkın ideolojiye rağmen İslam'ın ayakta kalmaya devam ettiğini belirten Turan, son olarak zevkperizim ve ırkçılığın Müslümanlara son darbeyi vurmak istediklerini belirterek, "Bir diğer sorunsa ırkçılıktır. Siz ırkçılığı ümmetin ayrılması olarak gördünüz, halbuki her bir ırk için destanlar, mitler ve geriye doğru hikayeler uydurdular, zihinsel olarak da bizi Kur'an'dan ve sünnetten kopardılar. Bir ırkçının gideceği son yer Kur'an'ı inkardır. Zevkperizim, ibadetin yerine eğlence konuldu. İslam zevklerinizi terk edin demez. Sonra ortaya Sosyalizm çıktı, liberalizm çıktı bunlar ideolojiler ve bu ideolojilere çok rahat karşı koyduk gençler. Lakin şimdi ideolojiler öldü, sosyalizm öldü, liberalizm öldü ellerinde kala kala Zevkperizim kaldı. Bunun yanında son dönemde ırkçılığı ekledir. "Sen keyfine bak, birde ırkçılıkla avun ve ebediyen muasır medeniyet seviyesine ulaşmaya çalış." Yani onlar hep tepede olsunlar sen hep arkada koş." şeklinde konuştu.
(İLKHA)