Mustafa Karakaş/Doğruhaber
Dinimizle, örfümüzle, inancımızla dalga geçmeyi kazanılmış bir hak gibi gören hınzırlar gördük çoğumuz.
Yeşilçam filmlerinde inancımızla dalga geçtiler..
Okul önlerinde inancımızın sembolü olan tesettürü taşıyor diye ortaokul yaşındaki kızcağızlardan üniversite okuyan gencecik kızlarımıza kadar kimler bu ceberrut anlayışın zulmüne uğramadı ki.
İslam ile dalga geçmek bir nifak hastalığıdır.
Bakınız Medine sokaklarında da bugünküne benzer durumlar yaşandı.
Tevbe 64 ve 65.’ci ayeti kerimelerinde nifak ehlinin dalgacı üslubu anlatılır.
Müslüman görünerek İslâm'a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münâfıklar, kafalarındaki kalplerindeki nifakı, ikiyüzlülüklerini ortaya dökecek, bir sûrenin mü'minlere indirilmesinden çekinirler.
“Siz dilediğiniz şekilde alay edin! Allah çekindiğiniz şeyi, ikiyüzlülüğünüzü kesinlikle açığa çıkaracaktır” de. Eğer onlara niçin alay ettiklerini sorarsan:
“Biz sadece lafa dalmış şakalaşıyorduk” derler.
“Allah ile, onun âyetleriyle, Kur'ân'ı ile, O'nun peygamberi ile, peygamberin sünnetiyle mi alay ediyordunuz?” de.
Medine sokaklarında yaşananlar bu ülkede de elbette yaşanacaktı.
Kadir Gecesinde kadeh kaldırıp, ‘Kadir Gecesi özel’ diye paylaşım yapan zibidiler ile ilgili sosyal medyadaki tepkiler işe yaradı ve Pegasus, çalışanları olan bu saygısız utanmazları işten attı.
Peki sonra ne oldu biliyor musunuz?
Zekası ve etik değerleri deniz seviyesinin altında olan iki sunucu eskisi meseleye derinlemesine daldı.
Daldı derken mantıklı bir şey dedikleri ne mümkün.
Önce yıllarca Cnntürk ekranlarında tarafsız gazeteci rolü oynayan, dibine kadar İslam/şeriat karşıtı; İslam ve Şeriat adı anılınca mosmor kesilen öfkeli Şirin Payzin’den başlayalım.
Kendisini ciddiye ve kayda değer saymadığımız için bu karikatür tipli sunucu için öfkeli şirine diyeceğiz.
Çünkü Şirine, mevzu islami değerler olduğunda hep öfkelidir.
Önce twitlerini aktaralım ki mesele netleşsin.
Bu karikatüre göre Türkiye bir İslam devleti olmadığı için kişiler İslam’a rahatlıkla hakaret edebilir.
Burası din devleti değil diye dindarların kutsallarına hakaret etme hakkı mı doğar. İşte deniz seviyesinin altındaki zeka!
Burası Hristiyan devleti değil diye Hristiyanlara küfretmek mantıklı mı?
Karikatür sunucunun yumurtlamalarına başka örnekler verelim..
Kafasının içinde beyin hücresi taşıyan herkes bilir ki mesele o sarhoşların Kadir Gecesinde içki içmesi değildir. Cehenneme kadar yolları var. İster içki içsin ister asit içsin! Bizim mevzumuz, zıkkımlanırken kutsallarımızla dalga geçilmesidir.
Elbette tepki göstereceğiz ama Şirin Payzin bu kadar basit bir farkı bile idrak edemeyecek kadar beyninin içi çölleşmiş bir üslupla yazıyor.
Bu mesele de demokratçılık, fikir özgürlüğünden yanacılık oynayanalardan biri daha var ki o da en az Payzin kadar problemli bir zekaya sahip.
Nevşin Mengü’den bahsediyoruz.
Bakın ne demiş Mengü;
Pegasus’un işten atma kararını siyasal İslamcılık üzerinden değerlendiriyor.
Gerçi biz alıştık onların herzelerine…
Biz Müslümanlara geçmiş zamanda fundamentalist dedikleri günleri de biliriz.
Bazen adımız radikal, bazen aşırı dinci oluyordu.
Şimdilerde adımıza Siyasal İslam diyorlar. Çok da tın!
Gerçi Aziz İslam’ın da sizin gibiler için isimlendirmeleri var ama şimdi yeri değil.
Peki Nevşin bu kadar özgürlükçü mü?
Haydi hemen arşive gidelim. Bakalım mesele Yahudi olunca Nevşin Mengü nasıl yanardöner biri oluyormuş görün istedik!
Şekil A’da gördüğünüz üzere Mengü, Trump’un paylaşımına eleştiride bulunuyor ve İncil’den ayetle bu eleştirisini süslüyor.
Matta’daki ayette Yahudilerin ikiyüzlülüğüne vurguda bulunuluyor.
Bu paylaşımın altına Şalom gazetesi yazarı ve aynı zamanda Yahudi olan Karel Valansi Nevşin Mengü’ye ayarı veriyor.
Peki şu durumda sizce Siyasal İslam karşıtı Nevşin Hanım ne yapar.
Mahalle baskısına direnir değil mi???!
Yahudi yazarın mesajına “sana ne, ben Matta’dan ayet paylaştım, beğenmiyorsan takip etme mi der”
Ne gezer. İşte yanıt;
Nevşin Mengü, ışık hızında özür moduna girdi.
İşte bu kadın şimdi çıkıp siyasal İslamcıların iptal kültürünü getirdiğini eleştiriyor.
Demek gerekmez mi iptal kültürünü getiren İslamcılar değil Karel Valansi’dir.
Hem de seni öyle bir iptal etti ki!!!
Toparlayacak olursak deniz seviyesinin altındaki zekaları ile sosyolojik tahlil yapmaya çalışan şu sunucu eskileri yıllarca en çok izlenen kanallarda “tarafsız gazeteci” rollerine büründüler. Maske takarak aramızda dolaştılar.
Bilin bunları, tanıyın istedik.