Laboratuvarda minyatür kalp üretildi

Hareket halindeki insan kalbinin canlı görüntüsünü elde etmenin güvenli bir yolu yok. Bilim insanları, bu temel sorunu aşmak için, kadavraların kalplerini, tekrar pompalamalarını sağlamak için makinelere bağlamak veya laboratuvarda yetiştirilen kalp dokusunu, genişleyip büzülmelerini izlemek için pulsatör adı verilen bir alete bağlamak gibi farklı yollar denedi.

Ekleme: 27.04.2022 14:20:46 / Güncelleme: 27.04.2022 14:20:46 / Sağlık
Destek için 

Mühendis, biyolog ve genetikçiden oluşan multi disipliner bir ekip, nano mühendislik parçaları ve kök hücrelerden oluşturulmuş insan kalp dokusunun bir karışımından kalbin odalarından birinin minyatür bir versiyonunu oluşturarak kalbi incelemek için yeni bir yöntem geliştirdi. Yaylara veya harici enerji kaynaklarına dayanan önceki girişimlerin aksine, kalbin bu minyatür versiyonu, kök hücrelerden oluşturulmuş canlı kalp dokusu tarafından tahrik edilerek kendi kendine atıyor. Bu yeni yöntem, araştırmacılara organın nasıl çalıştığına dair daha doğru bir fikir sunarak, bir fetüste kalbin nasıl geliştiğini izlemelerine, hastalığın etkisini incelemelerine ve yeni tedavilerin potansiyel etkinliğini ve yan etkilerini test etmelerine olanak tanıyor. Söz konusu yöntem aynı zamanda tüm bunları laboratuvardan ayrılmadan ve hastalar herhangi bir risk oluşturmadan sağlayabiliyor.

Ultra hassas tek yönlü mikro kalp pompası olarak bilinen bu cihazı yapan Boston Üniversitesi ekibi konuyla ilgili olarak, “Bu teknolojinin akciğerlerden böbreklere kadar diğer organların laboratuvar kopyalarını oluşturmanın yolunu da açabileceği ile ilgili bulguların önceki gün "Science Advances" dergisinde yayınlandığını” söyledi.

Boston Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Alice White, çalışmanın yayınlanmasıyla birlikte üniversitenin web sitesinde yayınlanan haberde şu ifadeleri kullandı: “Bu cihaz, hastalığın seyrini daha önce mümkün olmayan bir şekilde incelemeye yardımcı oluyor ve özellikle karmaşık mekanizmaları nedeniyle kalp dokusu üzerinde çalışmayı seçtik. Ama nanoteknolojiyi alıp doku mühendisliği ile karıştırdığımızda bu yaptığımızı birçok organ için tekrarlama potansiyeli olduğunu gösterdik.”

ŞARKU'L AVŞAT

Etiketler: