Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Döneray: Çocukları zararlı içeriklerden uzak tutalım

Çocukların TV programlarında ve internette uygun olmayan görüntülerle karşılaşabileceğini belirten Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Ebru Döneray, aile içi iletişimi artırarak bu tür sorunların önüne geçilebileceğini ifade etti.

Ekleme: 19.04.2022 16:35:14 / Güncelleme: 19.04.2022 17:00:58 / Güncel / Şanlıurfa Haberleri
Destek için 

Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Ebru Döneray,  çocukların dijital dünyada karşılaşabilecekleri veya karşılaştıkları olumsuz içerikler ile ilgili İLKHA'ya değerlendirmede bulundu.

Çocukların akıllı telefon ve tabletlerle geç tanışması gerektiğini belirten Doktor Döneray,  eğer çocukların bu aletleri kullanması gerekiyorsa bununda gözetim altında ve süre kısıtlaması ile olması gerektiğini belirtti.

Çocukların taşınabilir bilgisayarlar yerine masaüstü bilgisayarları kullanması gerektiğini vurgulayan Döneray, bu bilgisayarların da ortak kullanım alanlarında olması gerektiğini ifade etti.

Çocukların ergenlik çağından önce sosyal medya hesabı açmaması gerektiğini ifade eden Döneray, sosyal meydanın çok tehlikeli içerikler barındırabileceğini vurguladı.

Çocukları TV ve internetteki zararlı içeriklere karşı bilinçlendirmek gerektiğini belirten Döneray, aile içi iletişimi artırarak bu tür sorunların önüne geçilebileceğini ifade etti.

 

"Çocukların akıllı telefonlara ve tabletlere geç ulaşması sağlanmalıdır"

Çocukların teknolojik aletleri kullanırken dikkatli olması gerektiğini belirten Doktor Döneay, "Günümüzde teknolojik aletlere, dijital dünyaya ulaşmak çok kolay… Artık hepimizin evinde akıllı telefonlar, ekranlar ve tabletler var. Bu da maalesef çocukları ekrandaki risklere ve tehlikelere daha açık hale getiriyor. Bu durumu önlemek için biz büyüklere görevler düşüyor. Bu nedenle öncelikle çocuğu olabildiğince ekranla geç tanıştırmak çok önemli. Yani 2-3 yaşından önce çocukları ekran önünde tutmak, zaman geçirmesini sağlamak bizim çok istediğimiz bir durum değil. Sonrasında ise çocukların akıllı telefonlara ve tabletlere olabildiğince geç ulaşmasını sağlamak ve bu aletleri onlara geç edindirmek lazım. Eğer bu aletleri kullanacaklarsa da kısıtlı ve kurallara bağlı olarak kullanmalarını sağlamalıyız." şeklinde konuştu.

"Dizüstü bilgisayarlar yerine masaüstü bilgisayarlar tercih edilmelidir"

Çocukların izlediği programları iyi gözlemlemek gerektiğinin altını çizen Döneray, "Ne yaparsak yapalım bazen çocuklar maalesef bazı sakıncalı görüntüler ve yayınlarla karşı karşıya gelebiliyorlar. Bunun için çocukların izlediği programları iyi gözlemlemek, dikkat etmek,  internet fitreleri kullanmak ve ebeveyn kontrol programları kullanmak gerekir. Çocukların odalarında televizyon bulunmamalı, internette ulaşabilecekleri bir alet olmamalıdır. Dizüstü bilgisayarlar yerine masaüstü bilgisayarlar tercih edilmelidir. Masaüstü bilgisayarı da oturma odası ve salon gibi yerlerde bulundurulmalıdır. Çocukları bu konuda bilinçlendirmek, eğitmek ve bu konularla ilgili onlarla konuşmamız gerekir. Çocukları kontrol ederken gizli gizli ya da baskın altında değil de konuyla ilgili onları bilinçlendirerek yapmamız doğru olacaktır. Çocuklara,  'Önlerine uygun olmayan program ve içeriklerin çıkabileceğini, bu gibi durumlarda bu durumu muhakkak güvenebilecekleri bir kişi ile paylaşmaları, gerekirse yardım istemeleri gerektiği' öğretilmelidir. Yine çocuklara tanımadıkları yabancı kişilere, kişisel bilgilerini (Adı, soyadı, adresi) vermemeleri gerektiği anlatılmalıdır." diye konuştu.

"Günümüzde dijital dünyayı tamamen kısıtlamamız gerçekçi olmaz"

Yaş aralığına göre ekran sürelerinden bahseden Döneray, "Daha önceleri 2-3 yaşından önce çocuklara telefon verilmesi ve bu yaştaki çocukların televizyon izlememesi konusunda bir görüş vardı. Bu görüş son zamanlarda biraz daha esnedi diyebiliriz. 0-18 ay grubundaki çocuklar, uzun zamandır göremediği bir aile bireyi ile kısa süreli görüntülü konuşma yapabilir. Artık maalesef günümüzde dijital dünyayı tamamen kısıtlamamız gerçekçi olmaz. 0- 18 ay grubundaki çocukların dakikalarca, saatlerce video izlemesini asla önermiyoruz. Dil ve bilişsel gelişim açısından da bu durum çocukları olumsuz şekilde etkiler. 2 yaş civarındaki çocuklar için ise haftada 2-3 saati geçmeyecek şekilde kısa, eğitici ve çocuk için uygun içerikleri, ebeveyn kontrolü altında izleyebilmeleri önerilebiliyor. 2-5 yaş aralığında yine günde 1 saati geçmeyecek şekilde eğitici, çocuklar için uygun içerikler ebeveyn kontrolünde önerilebiliyor. " ifadelerini kullandı.

"Ergenlik döneminden önce çocukların sosyal medya hesabı açmaları uygun bulunmuyor"

İlkokul ve ergenlik çağındaki çocuklar için tavsiyelerde bulunan Döneray, "Çocuk ilkokul çağına geldiği zaman işin içerisine internetten yapılan ödevler girebiliyor. Yine çocuklar, ilkokul çağında eğlenceli programlara merak duyabiliyorlar. Bu programları çocuklara tamamen kısıtlamak onların bu programlara olan merakını ve ilgisini artırabilir. Bunun için yine anne baba kontrolünde günde 1,5 saati aşmayacak;  uyku, beslenme, egzersizlerini etkilemeyecek şekilde kısıtlı ve gözetim altında bu aletleri kullanmalarını sağlayabiliriz. Ergenlik döneminden önce çocukların sosyal medya hesabı açmaları uygun bulunmuyor. Sosyal medya çocuklar için riskli sayılabilir bir ortamı barındırıyor. Çocuklar, sosyal medyada yabancı kişilerle temas kurabilir, müstehcen görüntüler ve siber zorbalık ile karşılaşabilirler. Bu nedenle özellikle çocukların sosyal medya hesabı açma konusunda belli bir yaşa kadar beklemeleri gerekir." dedi.

"Aile içi iletişimi artırarak bu tür sorunların önüne daha kolay geçebiliriz"

Bazı TV programların ve çizgi filmlerin, çocuklara sapkın cinselliği aşıladığı yönündeki görüşlere vurgu yapan Döneray, "Çocukların bu tür programlarla temaslarının önlenmesi gerekir. Çocuklar, bu tür içeriklerle karşı karşıya getirilmemelidir. Bazen çocuklar istemeden de olsa bu görüntülerle karşılaşabilirler. Böyle bir durumda çocukları önceden bilinçlendirmek gerekir. Çocuğun yaşına ve gelişimine uygun bir şekilde konuyla ilgili açıklamalar yapılarak hem çocuğun merakı giderilmiş olur hem de bu tür görüntülere maruz kalmasının önüne geçilir. Çocuğa 'İstemediğin, ayıp görebileceğin, hoşuna gitmeyen bir şey gördüğün zaman bunu benle paylaşabilirsin ' demeliyiz. Çocuk, böyle bir şeye maruz kalırsa da bunu anne babası ile paylaşması gerektiğini anlamalıdır. Bu şekilde aile içi iletişimi artırarak bu tür sorunların önüne daha kolay geçebiliriz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)