Şengün’ün verdiği bilgilere göre Türkiye’de toplamda 300 bin civarında pazarcı esnafı bulunuyor. İstanbul’da ise bu sayı 30 bin seviyesinde ve yine İstanbul’da haftada yüzde 80’i bulunduğu mahalleye hitap eden gıda ağırlıklı 465 adet pazar kuruluyor. Her bir pazarcı ise haftada en fazla 5 gün tezgah açıyor.
Salgında kapalı kalınan dönemde birçok pazarcı esnafının işini bırakmak zorunda kaldığını, açılmalar ile birlikte yeniden işlerine dönen esnafın bu kez de yüksek enflasyon ve düşen alım gücü nedeni ile sıkıntı yaşamaya başladığını anlatan Mesut Şengün, şöyle konuştu:
“Geçen yıl sonundan itibaren enerji maliyetleri, kurdaki artış gibi ekonomik gelişmeler, başta gıda olmak üzere ürün fiyatlarının hızla yükselmesine yol açtı. Hallerde satılan meyve-sebzenin yüzde 85’ini pazarcı esnafı alır ve yüksek tonajlı ürün aldığı için de daha rekabetçi fiyatlar öder. Bu durum pazarda ürünlerin markete oranla yüzde 20-25 civarında düşük olmasını sağlar. Gelişmeler bu dönemde market müşterisinin pazara yönelmesine yol açtı. Pazarların müşteri kitlesini ise sabit gelirliler oluşturur. Bu sınıfta kart kullanımı ise yaygındır. Hem mevcut hem de yeni gelen müşterileri kaçırmamak için pazarda da kredi kartı ile ödeme yaygınlaştı. Tüketiciler de kredi kartını soruyor. İnsanlar sayı ile sebze- meyve almaya başlamıştı” dedi. Şengün’ün verdiği bilgilere göre salgın öncesinde yüzde 25-30 civarında olan POS kullanım oranı şimdilerde yüzde 80’lere ulaşmış vaziyette. Şengün, “Hemen hemen her tezgahta POS cihazı var artık. Teknolojiyi de kullanmak durumundayız” dedi.