HÜDA PAR Şırnak İl Başkanlığı, Cizre, Silopi ve İdil ilçe teşkilatları Siyonist rejimin işgalini telin etmek için, teravih namazı sonrası basın açıklamaları düzenledi. Şırnak merkez Geylani Camisinin önünde, İdil sanat sokağında, Silopi merkez çarşı camisinin önünde, Cizre’de Huzur Camisinin önünde parti üyelerinin ve STK’ların katılımıyla siyonist rejim telin edildi.
Cizre Huzur Camisinin önünde yapılan basın açıklamasına, HÜDA PAR partisi ve üyeleri, Memur-Sen Şırnak başkanı Abdullah Çatı, Diyanet-Sen İl başkanı Süleyman Canga, Mil- Diyanet sen il Başkanı Salih Doru, Cihannüma il Temsilcisi M. Sait Yalgettekin, Büro-sen, Peygamber Sevdalıları, Cizre Umut Kervanı, HAKSİAD, kanaat önderleri, âlimler, STK temsilcileri ve çok sayıda Kudüs sevdalısı katıldı.
Siyonist işgalcilerin barbarlığını anlatan dövizlerin açıldığı basın açıklaması sırasında katılımcılar sık sık tekbir getirerek, "zalimler için yaşasın Cehennem", "Cizre’den Kudüs’e direnişe bin selam", "Kahrolsun israil", "Katil israil Filistin'den defol" ve "Muhammedin ordusu Yahudi’nin korkusu!" sloganları attı.
Basın açıklamasında Kudüs sevdalısı halka hitap eden HÜDA PAR Cizre İlçe Başkanı Reşit Gözüngül, siyonist işgal rejiminin Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarındaki cesareti, Müslümanların dağınıklığından aldığını söyledi.
“Siyonistler Ramazan ayında saldırılarını arttırmaktadır”
Yapılan açıklamada, “Siyonist işgal rejimi her Ramazan ayında Filistin genelinde ve Mescid-i Aksa’ya yönelik vahşi saldırılarını artırmaktadır. Bir gelenek haline getirdiği bu saldırılarla Müslümanların tepkisini ölçerken, bayrama da buruk bir şekilde girmelerini hedeflemektedir. Mübarek Ramazan ayının ortasına geldiğimiz bu günlerde de siyonistler Mescid-i Aksâ’nın kutsiyet ve mahremiyetini çiğneyerek sabah namazında Aksâ’ya her taraftan saldırıya geçtiler. Gerçek ve plastik mermilerin yanında gaz bombaları ile Mescitte namaz kılan cemaat ve murabıtlara saldırmış, bu saldırılarda yüzlerce Müslüman yaralanırken yüzlercesi de kaçırılarak esir edilmiştir. Bu vahşi ve barbar saldırılar kabul edilemez. Bu saldırıları kınıyor ve lanetliyoruz. Aksâ’nın izzeti için bedenlerini siper ederek şehadet şerbetini içen şehitlerimizin şehadetini tebrik ediyor, yaralılara acil şifalar, esir edilenlerin de bir an önce özgürlüğüne kavuşmalarını niyaz ediyoruz. “ ifadelerine yer verildi.
“İşgale karşı direnen kardeş ve bacılarımızı selamlıyoruz”
Direnişe selam gönderilen açıklamada, “Kudüs’te, Aksa’da ve bütün Filistin topraklarında siyonist işgale karşı direnen kardeş ve bacılarımızı buradan selamlıyoruz. Mekân olarak yanınızda olamasak da ruhumuz ve kalbimizle yanınızdayız. Davanız bizim davamız, acınız bizim acımız, sevinciniz bizim sevincimizdir.Muhterem Kardeş ve bacılarım; Siyonist işgal devam ettiği müddetçe bu saldırılar ve acılar devam edecek, şehitler verilecek, yaralılar olacak, Filistinli kardeşlerimiz muhacir olacak, Ümmet rahat yüzü görmeyecektir. Bu saldırı ve işgali bitirmeni yolu, iki devletli çözüm, işgal rejimiyle ilişkileri normalleştirme safsataları değildir. Bunun böyle olmadığına tarih şahittir.” denildi.
“Siyonist rejimle kurulacak ilişkiler kabul edilemez”
Son zamanlarda ülkemizin de aralarında bulunduğu birçok mütedeyyin idareciler veya İslam ülkeleri siyonistlerle kurdukları işbirliğinin kabul edilemez olduğu vurgulanan açıklamada, “Siyonist rejimle kurulacak her tür ilişki Kudüs davasını yalnız bırakacak ve zayıflatacak, Aksa’ya yönelik saldırıları artıracak, işgal ve talanın genişlemesiyle sonuçlanacaktır. Bunu hiçbir Müslüman kabul etmemelidir.” şeklinde ifade edildi. Bu işgal ve saldırıları bitirmenin tek yolu, Kudüs ve Filistin topraklarında siyonist işgali tamamen kaldırmaktır. Bu da Filistin halkının şerefli ve izzetli direnişine ses olmak, bütün imkânlar seferber edilerek destek olmak, her zaman ve zeminde yanlarında olmakla olur.” Denildi. “Filistin halkının kendi vatanlarını, Kudüs’ün şeref ve izzetini savunmak için yapmış olduğu mücadele meşru ve kutsaldır. Bu mücadele asla bir terör eylemi değildir. Terörist, Filistin halkını katleden, topraklarını işgal eden Aksa’nın mahremiyetini ayaklar altına alan siyonist işgal rejimdir.“ denildi.
“Zulme, işgal ve talana teslim olmayıp direnenler azizdir”
Açıklamada siyonistlerin anlayacağı dilden müdahale edilmesi gerektiğine değinilerek, “Bu işgal ve katliam durdurulmalıdır. Tarih ve günümüz şahittir ki bu işgal çetesi kınama, açıklama ve protestolardan değil, sadece güçten anlar. Siyonistleri azgınlaştıran, pervasızlaştıran işlediği cürümlerin yanına kâr kalmasıdır. İşledikleri cürümler cezasız kalırsa bundan sonra daha büyük katliamlara girişecek, Allah muhafaza, bir sabah Aksa’nın tamamen işgal edildiği haberiyle uyanacağız. Buna asla izin verilmemelidir. Aziz Müslümanlar! Allah Aziz’dir. İslam azizdir, Kudüs ve Aksa azizdir. Zulme, işgal ve talana teslim olmayıp direnenler azizdir ve aziz olmaya devam edecekler.” denildi.
“Kudüs birinci gündemimiz olmalı ve ümmet olarak birlikte hareket etmeliyiz”
Sadece saldırılarda anılan Kudüs için çağrıda bulunularak Kudüs’ün her zaman birinci gündemimiz olması gerektiğine dair vurgu yapılarak, “Kudüs ve Aksa, sadece saldırıya uğradığı zaman gündemimize girmemeli, daima gündemimizin birinci maddesi olmalı, işgalden kurtuluşu için kısa, orta ve uzun vadeli işleyen ve kendisini güncelleyen somut planlarımız olmalıdır. İşgal rejimini zulüm ve işgalinde pervasızlaştıran Müslümanların birlik olamamalarıdır. İki milyarlık İslam Ümmet’inin gözü önünde bu katliamların yapılması kabul edilemez. İzzetli ve şerefli Müslümanlar, gençlerimiz, kadınlarımız, âlim ve yöneticilerimiz bu zilleti kabul etmemeli. Aksa’nın izzeti ve özgürlüğü için birleşmeli ve ayağa kalkmalıdır. “ denildi.
“Yöneticiler somut adımlar atmalıdır, aksi halde dünyevi ve uhrevi vebali büyük olur”
Açıklamada yöneticilere de mesaj verilerek, “Müslüman ülkelerin yöneticileri ve hassaten Türkiye, bu saldırıları sona erdirip tekrarlanmaması için somut adımlar atmalıdır. Verilen söz ve vaatler ne olursa olsun, Kudüs davasına sırt çevirip siyonist rejimle ilişki kurulmamalıdır. Filistin’de ‘normalleşme’ Siyonist işgalin bitmesidir. Filistin’de ‘normalleşme’ işgalcilerin geldikleri yere geri dönmesidir. Dünyanın, siyonistleri devlet olarak tanımaktan vazgeçmesidir. Siyonistleri tanımanın ne Türkiye’ye ne Filistin halkına ne de ümmete bir faydası olmayacaktır. Aksine dünyevi ve uhrevi vebali büyüktür. Allah indinde kimse bunun hesabını veremez. “ denildi.
“HÜDA PAR Olarak her zaman Kudüs davasının yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz”
Açıklamada son olarak, “HÜDA PAR olarak her daim Kudüs davasının yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Bütün üyelerimizle Filistin’de yaşanan gelişmeleri yakından izliyor ve takip ediyoruz. Gelişmelere göre tavırlarımızı belirleyecek, bu işgal ve talana karşı hep birlikte karşı duracağız. Allah bizleri Özgür Kudüs için mücadele edenlerden eylesin. En kısa zamanda Aksa’da hep birlikte namaz kılmayı nasip eylesin.” şeklinde açıklama yapıldı.
Basın açıklaması yapılan dua ile son buldu. (İLKHA