Günümüzde oruç tutmanın geçmiş yıllara oranla çok daha rahat olduğunu belirten yaşlılar, geçmişte zor olmasına rağmen kıt imkânlarla oruç tutmanın çok daha güzel olduğunu söyledi.
Geçmişteki Ramazanlarda manevi havanın çok daha fazla olduğunu, eskiden insanların zor şartlara rağmen oruçlarını tuttuklarını ifade eden yaşlılar, günümüz şartlarda her şeyin çok daha kolaylaştığını vurguladı.
Eskiden Ramazan’da insanların birbirlerine karşı şefkat ve merhametle davrandığını, yardımlaşmanın had safhada olduğunu ifade eden yaşlılar, şu anda ise bu hasletlerin neredeyse kalmadığını kaydetti.
Havaların serin olması nedeniyle oruç tutmakta zorlanmadıklarını belirten 66 yaşındaki Zübeyir Yel, “Oruç güzel geçiyor. Zamanımızı genellikle ibadetle geçiriyoruz. Öğle namazını camide kılıp sonrada Kur’an-ı Kerim okuyoruz. Akşamları da yatsı namazından sonra teravih namazlarımızı kalıyoruz. Sonra da imamlar bize sohbet ve nasihatte bulunuyor.” dedi.
Zübeyir Yel
“Eskiden 45 derece sıcaklıkta hem çalışıp hem oruç tutardık”
Zamanlarını ibadet ederek verimli şekilde geçirmeye çalıştıklarını ifade eden Yel, şöyle devam etti:
“Eskiden 45 derece sıcaklıkta çalışarak oruç tutardık. Eskiden insanlar şimdikilere göre daha dayanıklıydı. Babam oruçlu haliyle yazın sıcağında sabahın erken saatlerinde tarlaya gider öğlene doğru eve gelir ikindi vakti hava serinleyince tekrar tarlaya giderdi. Sahur zamanında köy imamı köylüyü kaldırmak için teneke çalar ev ev dolaşırdı. Şimdi ise her şey tamamen teknoloji olmuş. Telefonu kurup öyle sahura kalkıyorlar.”
Muhyeddin Öztürk
“Ne o eski yardımlaşmalar ne de bereket var”
Birçok hastalığı bulunmasına rağmen oruç tutmaktan geri durmadığını ifade eden 83 yaşındaki Muhyeddin Öztürk, “Bende kalp, nefes darlığı, bel fıtığı, ayaklarımda kireçleme gibi hastalıklar var ama buna rağmen elhamdülillah orucumu tutuyorum. Gençken tarlada mercimeği çapalarken, mısır, pamuk ekerken de elhamdülillah Allah’ın izniyle orucumuzu tutardık. O zamanların orucu daha güzeldi. Eskiden yemeğin lezzeti de bir başkaydı. Herkes birbirine yardım ederdi. Şimdi ise ne o eski yardımlaşmalar ne de o bereket var.” dedi.
Seyfettin Yarba
“Oruç tutmak bedene bakım yapmak gibidir”
Orucun hem madden hem de manen faydasının olduğunu kaydeden 80 yaşındaki Seyfettin Yarba ise şunları söyledi:
“Elhamdülillah orucumuzu tutuyoruz. Ramazan serin ve güzel geçtiği için acıkmıyoruz. Oruç Allah’ın emridir. Allah için oruç tutarsak sevabı da ona göredir. İnsan oruç tutunca hem vücudu dinleniyor hem de mideye çok faydası var. Yılda bir ay oruç tutmak bedene bakım yapmak gibi oluyor. Oruçluyken ibadetlerimizi çoğaltıyoruz. Bu ayda mukabele şeklinde Kur’an-ı Kerim okuyoruz. Yatsı namazından sonra teravih namazımızı kılıyoruz. Eskiden yazın köyde tarlada çapa yapılır yine de oruçlar tutulurdu. Şu anda da değişen bir yoktur. Ramazan ayı her zaman için aynı olmalıdır.”
Hüseyin Kaya
“Eskiden Ramazan’da insanlar birbirlerine şefkat ve merhametle davranırdı”
Geçmiş zamandaki insanların şimdiki insanlara göre çok daha iyi olduğuna dikkat çeken 70 yaşındaki Hüseyin Kaya, “Eski insanlar şimdiki insanlardan daha iyiydi. Şu anda iyi insanların kıymeti kalmamış. Herkes kötü insanlara daha çok kıymet veriyor. Eskiden Ramazan’da insanlar birbirlerine şefkat ve merhametle davranırdı, Müslümanlık şimdiki gibi değildi. Her şeyiyle eskisi daha güzeldi. Şu anda her şeye şaşkınlıkla bakıyoruz. Ramazan güzel gidiyor ama insanlar iyi değil.” ifadelerini kullandı.
Abdülhamit Karakan
“Geçmişte insanlar daha iyiydi şimdi ise insanlık, hayâ kalmamış”
Geçmiş zamanlarda Ramazan’ın manevi havasının çok daha iyi hissedildiğine işaret eden 72 yaşındaki Abdülhamit Karakan da şunları kaydetti:
“Birçok rahatsızlığım olmasına rağmen elhamdülillah orucumu tutuyorum. Ben gençken medrese talebesiydim. Köyde okurken sahur vakitlerinde insanları sahura biz kaldırırdık. Şimdi ise insanlar cep telefonlarını ayarlıyorlar. Eski oruçlar daha güzeldi, şimdiki gibi değildi. O zamanlar insanlık daha iyiydi şimdi ise insanlık kalmamış, hayâ kalmamış. Şimdi bakıyoruz cadde ortasında yemek yiyorlar. Eskiden Ramazan ayında böyle bir hareket yapanlar çok ayıplanırdı. O zamanda biri oruç tutmadı mı çok büyük bir suç işlemiş gibi olurdu. Bugün ise hiç böyle değil.”(İLKHA)