Yazar Adnan Kalkan: İnsanı şekillendiren, Ahsen-i Takvim'e çıkaran en önemli unsur "okumak"tır

Müslüman'ın okumakla muhataplığının ilk ayetle başladığını belirten Aile Danışmanı Yazar Adnan Kalkan, Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de, ubudiyetten önce ilk emrinin okumak olduğunu söyledi.

Ekleme: 05.04.2022 14:30:24 / Güncelleme: 05.04.2022 14:32:36 / Güncel / Adana Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

İLKHA'ya okumanın önemi konusunda yaptığı değerlendirmede kütüphanelerin çoğalmaması durumunda cezaevlerinin çoğalacağını belirten Aile Danışmanı Yazar Adnan Kalkan, okumanın insanı şekillendiren, Ahsen-i takvime çıkaran en önemli unsur olduğunu ifade etti.

Büyükler okuyarak küçüklere örnek olursa okumanın çocukta yerleşeceğini söyleyen Kalkan öğrenmenin yüzde 83'ünün görerek gerçekleştiğini, anne-babaların bunun farkında olması gerektiğini, okumadıkları takdirde Allah'ın 'O halde niçin yapmadıklarınızı söylersiniz.' Ayetiyle çeliştiğini söyledi.

 

Sosyal medyanın insanları okumaktan alıkoyan en temel faktör olduğunu belirten Kalkan ailelerin kitap okuma alışkanlığı kazandırma sürecinde basitten karmaşığa kolaydan zora doğru gitmesi gerektiğini ifade etti.

Her yeni okumanın beynimizde yeni dosyalar açtığını vurgulayan Aile Danışmanı Yazar Adnan Kalkan, "Bu anlamda kişi okuduğu takdirde hem sinapslar hem de beyin hücreleri kuvvetlenir. Dolayısıyla okumak bu yönüyle de önemlidir. Okumayan insan cahil kalır, cahil kaldığı takdirde de ciddi anlamda sıkıntılar yaşar." ifadelerini kullandı.

"Kişinin okuması ve öğrenmesi kendisini iyi hissetmesini sağlar"

Asrın insanının en büyük sıkıntılarından bir tanesinin de okumamak olduğunu ifade eden Kalkan, televizyon izleme ve sosyal medyaya girme oranları, kitap okuma oranlarına kıyas edildiğinde çok büyük fark vardır. Bu fark zaman içerisinde, insanı bataklığa, bilgisizliğe ve cezaevine sürükler. Eğer kütüphaneler geliştirilmezse hapishaneler dolacak. Bu noktada okumanın önemi ne dersek, Kur'an'ın ilk emri olması, beynimizi beslemesi, insanı şekillendiren, temellendiren ve insanı Ahsen-i takvime çıkaran en önemli unsur olması sebebiyle okumamız gerekmektedir." dedi.

Çocuklar üç yaşına girdiğinde, okuma ve öğrenmeye elverişli bir zemin oluşturulabileceğini belirten Kalkan, "Bizler eğer okur, çocuklarımıza rol model olabilirsek, okuma bu süreçten itibaren yerleşmeye başlar.  Bu nedenle üç ve dört yaştan itibaren yaşına uygun kitaplar ve hikâyeler okunabilir. Ayrıca insan öğrendikçe vücut serotonin ve endorfin gibi hormonlar salgılar, bu durumda kişinin kendini daha iyi hissetmesine vesile olur." şeklinde konuştu.

"Sosyal medyanın okuma üzerindeki etkisi yıkıcıdır"

Adnan Kalkan

"Günümüz teknolojisi ve bu denklemdeki sosyal medya araçları, tamamen görsele hitap ediyor." diyen Kalkan, "İnsanları okumaktan alıkoyan en temel faktör, sosyal medya araçlarıdır. Dolayısıyla sosyal medyanın okuma üzerindeki etkisi yıkıcıdır." ifadelerini kullandı.

Son dönem verilerine göre basılan kitap sayısı artsa da okuma seviyesinin düşük olduğunu belirten Kalkan, kitaplarda baskı yüzdelerine değil, niteliklerine ve içeriklerine önem verilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kültürümüze ve inancımıza yabancı içerikli kitapların arttığı ve bunun bir sonucu olarak kültürüne, inancına ve insanına yabancılaşan bir nesil oluştuğuna dikkat çeken Kalkan, "Burada biz yazarlara çok iş düşmektedir. Madem gençlerin takip ettiği yol ve konular var, bizim de bunları müspet bir şekilde yazmamız gerekir ki bu gençler bu kitapları okusun. Aksi takdirde okuduğu kitaplarda, kültürümüze ve milletimize yabancılaşan, inancımızın karşısında yer alan gençler yetişir." diye konuştu.

"Okuma alışkanlığı kazandırırken öncelikle basitten karmaşığa, kolaydan zora gidilmelidir"

Okuma kültürü oluşturulacaksa, öncelikle şahsın kişilik yapısına göre kitap tercih edilmeli ifadelerini kullanan Kalkan, şunları kaydetti: "Çocuğunuzun neye ilgisi olduğunu keşfetmeniz gerekir, böylece okutacağınız kitaplarda başarılı olabilirsiniz. Yanlış bir ilgi alanı varsa da onu ikna yoluyla doğru yola kanalize etmeniz gerekiyor. Okuma alışkanlığı kazandırırken öncelikle basitten karmaşığa, kolaydan zora gidilmelidir. Çocuğa niçin okuması gerektiği, okumanın ne fayda sağladığı, okumadığı takdirde nelerle karşılaşabileceğini anlatmalıyız. Öğrenmenin yüzde 83'ü görerek gerçekleşir, bu nedenle anne ve baba bunun farkına varmalıdır. Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim 'O halde niçin yapmadıklarınızı söylersiniz.' diye uyarıyor, anne baba kitap okumuyorsa kitap oku demeleri de bu ayete göre doğru bir yol olmaz. Anne ve babalar bilmelidir ki okuma alışkanlığı bir süreçtir ve yavaş yavaş gerçekleşir."

"Dijital okuma, çocuklarda dikkat dağınıklığı ve davranış bozukluğu meydana getirebilir"

Dijital okumanın çocuklarda ciddi olumsuz etkilere sebep olduğunu vurgulayan Kalkan, "Dijital okuma, çocuklarda ekrana maruz kalmaya bağlı dikkat dağınıklığı ve davranış bozukluğu meydana getirebilir. Bundan dolayı dijital okumayı ilkokul ve ortaokulda tavsiye etmiyorum, lise 3'ten sonra düşünebilir. Basılı kitapların okunması taraftarıyım, istediğiniz yere not yazabilip altını çizebiliyorsunuz yani vücuda her yönden faydası var diyebiliriz." diye konuştu.

Kitap tercihinde ölçünün Mevlana'nın pergel metaforunda anlattığı gibi olması gerektiğini ifade eden Kalkan, "Bu anlamda çocuklarda sağlam bir karakter oluşması için yapmamız gereken, dini ve müspet hikâye kitapları ile başlayıp, kendi kültür ve medeniyetimizi, Kur'an-ı Kerim, tefsir, hadis ve fıkıh kitaplarını yirmili yaşlara kadar okutmamızdır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)







Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar