Sur'daki üst yapı eksikliği halkın tepkisini çekiyor

Merkez Sur ilçesi Lalebey Mahallesi Talu Sokak'ta, yeni yolların yapılacağı gerekçesiyle parke taşlarının söküldüğünü ve yaklaşık 2 aydır herhangi bir çalışmanın başlatılmadığını dile getiren mahalle sakinleri, sağlık ve ulaşım alanında da mağdur edildiklerini söyledi.

2015 yılında yaşanan Sur olayları sonrasında hasar gören evlerin yeniden imarına ilişkin çalışma başlatıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim İl Müdürlüğünün sorumlululuk alanında bulunan ve iş makinalarının yoğun olarak kullanıldığı Talu Sokak çevresinde inşaat alanı gerekçesiyle sac barikatlar kuruldu.

İddialara göre yaklaşık 2 ay önce Talu Sokak'taki barikatları kaldıran ekipler, yoldaki mevcut döşeli parke taşlarını da kaldırarak yeni yolların yapılacağını söyledi. 2 aydan bu yana oluşan yoğun çamurdan dolayı ulaşımda büyük sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren mahalle sakinleri, yaşadıkları mağduriyetleri aktararak yetkilileri göreve çağırdı.

"Ne bir ambulans ne de itfaiye buraya gelebiliyor, rezillik çekiyoruz"

Sur olayları sonrası başlatılan yeni imar çalışmalarını kastederek "5 senedir bu rezilliği çekiyoruz" diyen mahalle sakinlerinden Naşit Akın, "Şantiyeyi buraya kurup evleri yaptılar ama 2-3 kilometrelik sokaklarımızı yapmıyorlar. Bir ay önce kaldırdıkları taşların yerine yenilerini bırakmıyor, hırsızların çaldığı rögarlarımızı onarmıyorlar. Kendileri gelip bizim yerimize bir saat burada otursunlar. Ne bir ambulans ne de itfaiye buraya gelebiliyor. Rezillik çekiyoruz. Ne yapacağımızı ve nereye gideceğimizi bilemiyoruz. Yaz mevsimi gelince 'yapacağız' diyorlar, kış geliyor 'yazın yapacağız' diyorlar. Bu aldatmacadan başka bir şey değildir. Bizi çileden çıkarmışlar." dedi.

Kalp hastası olduğunu belirten Altun Körtepe, "Ben burada kiracıyım, eşim yok. 3 gün önce burada bayıldığımda kızım beni hastaneye yetiştirmek istediğinde meydana kadar götürmek mecburiyetinde kaldı, çünkü ambulansın gelebileceği yol yoktu. Ortada kaldık, rezil ve perişan olduk. Yolumuz çamurlu, çöplerimiz yerinde duruyor." ifadelerini kullandı.

Körtepe, "Çöp arabası çöpümüzü almaya geldiğinde çamurda kaldı. Kepçeyle çöp arabasını kurtardılar. Muhtara ve belediyeye şikayetimizi dile getirdiğimizde kimse umursamıyor, konuşmamız para etmiyor. Çocuklarımız çamur ve çöplerden gidip gelemiyor. Yetkililerden yolumuzun yapılmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.

"Açık bırakılan rögara düştüm, az kala boğuyordum"

Başlatılan yol çalışmasının tamamlanmadığını dile getiren Sabite Kızılaslan, "Bir ay önce, yazı beklemeyip kış ayında şantiye saclarını kaldırarak 'Yol yapıyoruz' dediler, bizi çamurda bıraktılar. Bir çalışma yapıyorlarsa onu da doğru düzgün yapsınlar. Madem yolu yapmayacaklarsa taşları neden kaldırdılar? Eski taşlar bizim için iyiydi, onunla idare ediyorduk. O taşları da kaldırarak bizi perişan ettiler. Çocuklarımızı doğru düzgün okula gönderemiyoruz." diye belirtti.

Mahallede çalınan rögar kapaklarının yerine yenisi bırakılmadığından oluşan tehlikeye dikkat çeken Zübeyde Sakacı, yaşadığı mağduriyeti şu ifadeler ile dile getirdi:

Şeker hastasıyım, şekerim 700-800'e kadar yükseliyor ve bu durumumu komşularımın hepsi de bilir. Mezarlıktan gelirken aşırı yağıştan dolayı sokak su dolmuştu. Yol yoktu diye rögarın yakınından geçerken içine düştüm. Başım dışarda kalmasaydı suyla beraber gidecektim. Hastalandığımda araba çağırıyoruz sokağa girmiyor, meydan da bizi bekliyor. Çocuklarım bazen battaniyenin içine bırakılarak bazen de kolumdan tutup araca kadar götürüyorlar. Rezaletin içerisindeyiz.

"Turistlerin de kullandığı yolun bu şekilde bırakılması Diyarbakır için büyük bir ayıp"

Bingöl’den akraba ziyareti için mahalleye gelen Selahattin Kişi isimli şahıs ise "2 ay önce de buraya geldiğimde bu sokak böyle değildi, yollara parke taşı döşenmişti. Şimdi geldiğimde buranın böyle olduğunu görünce çok üzüldüm. Geçen gün tekrar buraya geldiğimde diyalizden gelen bir amcayı getiren ambulans aracının yoğun çamurdan dolayı sokağa giremediğini, hastanın komşuların yardımıyla evine götürüldüğünü gördüm ve bu durum beni çok üzdü." dedi.

Bu yolu sadece yerel halkın kullanmadığını, buraya gelen turistlerin de kullandığına vurgu yapan Kişi, "Çünkü bu yol Meryem Ana Kilisesine kadar gidiyor. Bu durum Diyarbakırlılar için büyük bir ayıp. Bu sokaklarda Allah korusun yangın çıkarsa itfaiye giremez, ambulans zaten girmiyor." ifadelerini kullandı. (İLKHA)