İLKHA’ya yaptığı yazılı açıklamada, İslami yuvaların kurulabilmesi için evliliklerin kolaylaştırılmasına çaba sarf edilmesi gerektiğini belirten Cihan, maddi sıkıntılardan ötürü gençlerin evlenemediğini anlattı.
Başlık parası, fazla altın istenmesi, israfa kaçacak derecede çeyiz talep edilmesinin önüne geçilmesinin insani bir vazife olduğuna işaret eden Cihan, İslam dışı geleneklerle gençlerin önünün kesilmemesi gerektiğini kaydetti.
İslam’ın evlilik müessesesini emrettiğini, İslami evliliklerin yaygınlaşmaması durumunda ahlaksızlığın artacağını dile getiren Cihan, toplumsal sapkınlığın aile hayatını felaketlere sürükleyeceği uyarısında bulundu.
Ahmet Cihan
“Genç evlilik teşvik edilmelidir”
Yetkililerin ahlaksız ve ifsat edici projelere engel olmaları gerektiğini kaydeden Cihan, şöyle devam etti:
"Aile saadetinin temeli İslami ahlakın teessüsü nikâh ile başlar. Sağlam bir yuva kurmanın ilk şartı imanda, fikirde, kıyafette, ahlak ve terbiyede, İslami yaşayışı kendisine rehber edinmiş eşlerin seçilmesidir. Genç evlilik teşvik edilmelidir. İslam toplumunun temeli iffetli, hayâ sahibi aile hayatına dayanır. Kadın, erkek birlikteliğinin temel şartı nikâhtır. Nikâh, İslam hukukunda bir sözleşmedir.”
“Aile, dünya hayatındaki nimetlerin en büyüklerindendir”
İslamiyet'te nikâhsız evliliğin olmadığının altını çizen Cihan, “Peygamberimiz ‘Deyyus cennete giremez.’ buyurmuştur. Deyyus namusunu kıskanmayan kimsedir. İyi kadını dünyanın güzel nimeti sayan İslam’ın şanlı Peygamberi şöyle buyuruyor: ‘Dünya bir geçimden ibarettir. Şu geçim dünyasının en güzel nimeti kadındır.’ Kadın İlahi bir emanettir. Aile, dünya hayatındaki nimetlerin en büyüklerindendir. Bünyesinde de sayısız nimet taşır. Huzur, sükûn, terbiye, sağlık, iffet, geleceğe yönelik plan ve projelerin hayat bulduğu güzellikler taşır. Aile içinde feyz ve bereketin, hayır ve güzelliklerin yaşandığı bir yuva, anne, baba, dede, nine, akraba ve çocuklar için büyük bir nimettir.” diye konuştu.
“Gençlerin yuva kurmaları zorlaştırıyor, evlilikler her geçen gün azalıyor”
Başlık parasının kötü bir gelenek olduğunu söyleyen Cihan, “Aşırı derede çeyiz adı altında alınan yatak odaları, koltuk takımları, beyaz eşyalar, kiralanan düğün salonları, fazla altın alımları, aşırı israflar gençlerin evlenmelerine engel teşkil ederken, gençlerin yuva kurmalarını zorlaştırıyor. Toplumumuzda binlerce gencimiz maddi durum yetersizliği ve altın fiyatlarının yüksek olması sebebiyle ziynet eşyası alma ve evlenme imkânı bulamamaktadır. Evlilikler her geçen gün azalırken, boşanmalar hızla artmaktadır. Ülkemizde evlilik yaşı 28 yaşı geçmiştir.” ifadelerini kullandı.
“Gençlerimiz çok altın değil, mutlu yuva istemelidir”
Başlık parası ve aşırı çeyiz istemenin cahiliye döneminin örf ve adetleri olduğuna işaret eden Cihan, şunları kaydetti:
“Gençlerimiz çok altın değil, mutlu yuva istemelidir. Evlilik müessesesi kurulurken dans salonlarında, cazlı, sazlı, erkek-kadın karışık düğünler yapılıyor. Gençlerimiz dışarıdan ithal edilen Hristiyan âleminin örf ve adetleri ile yaşıyorlar. Zina yapılan yere, içki içilen yere, Allah’ın adının anılmadığı yerlere rahmet yağmaz.”
“Gençlere sahip çıkılmalı, bu kötü örf ve adetler kaldırmalıdır”
Kanaat önderleri, âlimler ve ümera makamında olan kişilerin, fakir gençlere yardım ellerini uzatıp evlenmelerine yardımcı olmalı gerektiğini söyleyen Cihan, son olarak şu ifadeleri kullandı:
“Toplumsal bir sorun haline gelen başlık parası, fazla altın ve aşırı çeyiz gibi hassas konulara başta yöneticilerimiz olmak üzere kanaat önderleri, STK’ler ve ilim erbabı şahsiyetlerin gençlerimize sahip çıkmalarını ve elbirliği ile bu kötü örf ve adetleri kaldırmalarını temenni ediyorum.”(İLKHA)