Batman Sağ-Çev Başkanı Ömer Faruk Dursun, “14 Mart Tıp Bayramı” dolayısıyla bir açıklama yaptı.
Dursun açıklamasında, Tıp Bayramı’nın 1827’de 2’nci Mahmut Han’ın emriyle ülkede ilk tıp eğitiminin verildiği, “Tıbhane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire”nin kurulduğu ve modern tıp eğitiminin başladığı gün olduğunu anımsattı.
Sağlığın büyük önem arz ettiğini belirten Dursun, “Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bir hadisi şerifinde, ‘Sağlık, vücutları sağlam olanların başına konmuş bir taçtır’ düsturuyla ‘Kıymetli hekimlerimiz ve fedakâr sağlık çalışanlarımız hastalarınızı gözlerinin içine bakarak dinleyin ve onlarla yüreğinizi açarak konuşun’ hükmünce kendi vazifesinin bilincinde olan, huzurlu bir ruh haliyle işini layığıyla yapan doktorlarımız bu şekilde hastası ile empati kurabilecek ve Rabbinin kendisine vermiş olduğu tıp ilmini ve yine onun rızasını kazanma adına kullanacaktır. Çünkü biliyor ki en büyük şifa veren Şafii Zülcelal olan Yüce Allah’tır.” dedi.
“Sağlıkta yakalanan büyük başarılar takdire şayandır”
Bir ülkede insanların aldığı sağlık hizmetinin kalitesi, o ülkenin insanına verdiği değer ve gelişmişlik seviyesinin en bariz örneği olduğuna işaret eden Dursun, şöyle devam etti:
“Bu anlamda ülkemizin son yıllarda sağlık hizmetlerinde yakaladığı büyük başarılar takdire şayandır. Covid-19 pandemi süreci bizlere, bir yandan donanımlı ve bir o kadar iyi eğitim almış bir sağlıkçı ordumuzun olduğunu, bununla beraber sağlık alanında yapılan yatırımların öncelikli konular arasında olması gerektiğini göstermiştir.”
“Sağlık çalışanları, salgın sürecinde azimli bir mücadele içerisine girdi”
Salgın döneminde tüm ülke olarak, salgının kontrol altına alınabilmesi ve toplumun hastalıktan en az etki ve en az can kaybı ile bu zor süreci atlatabilmesi için adeta bir seferberlik haline girdiklerini ifade eden Dursun, “Burada en büyük görevi üstlenen doktorlar ve tüm sağlık çalışanlarımızın azimli bir mücadele içerisine girdiğini biliyoruz. Bu süreçte birçok sağlık çalışanımızın maalesef hayatlarını kaybettiğine ülke olarak şahit olduk. Bu vesile ile hayatlarını kaybeden tüm sağlık çalışanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.” diye konuştu.
“Sağlık çalışanlarının çalışma şartları kolaylaştırılmalıdır”
Sağlık çalışanlarının, daha iyi fiziki şartlarda çalışabilmeleri için gerekli adımların atılmasının elzem olduğunu vurgulayan Dursun, şunları söyledi:
“Nitekim mesai saatlerinden sonra evlerine dinlenmeye giden bazı doktorlarımız, gerektiğinde gecenin geç saatlerinde acil bir hasta için hastaneye çağrıldıklarında o hastanın hayatını kurtarmak için saatin kaç olmasına bakmaksızın ve hiç üşenmeden koşmaktadırlar. Çünkü görevlerinin kutsiyetine inanan hocalarımızın, hayat kurtarmak için gösterdikleri fedakârlıklar ve saatlerce süren mesailerde Allah’ın izniyle kurtardıkları insan hayatlarından sonra gözlerinden okunan mutlulukları ancak kutsallıkla açıklanabilir.
Yetkililere düşen onların bu zorlu süreçlerinde yanlarında olmaları, çalışma şartlarını kolaylaştırmaları, bunun yanı sıra bizlere düşen de hasta ve hasta yakınlarının, hekimlere ve sağlık çalışanlarına hayat kurtarma babında gösterdikleri fedekarane ve özverili hizmetlerinden dolayı müteşekkir olmamızdır.”
“En büyük dileğimiz sağlıkta şiddetin bir daha yaşanmaması”
Son olarak sağlıkta şiddetin son bulmasını temenni ettiklerini dile getiren Dursun, “Bundan dolayı sağlıkta şiddet olaylarının bir daha yaşanmaması en büyük dileğimizdir. Bunun önlenebilmesi adına gerekli tedbirlerin alınması, sağlık çalışanları ve hekimlerin haklarının verilmesi, çalışma şartlarının iyileştirilmesi için gerekli çalışmaların yapılması temennisi ile 14 Mart Tıp Bayramının tüm sağlık çalışanlarımıza huzur ve başarılar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.” ifadelerini kullandı.(İLKHA)