Grossi, Ukrayna özel gündemiyle toplanan UAEA Yönetim Kurulu toplantısında konuştu.
Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Ukrayna’daki nükleer ve radyoaktif maddelerin emniyet ve güvenliğine ilişkin son durum hakkında bilgi veren Grossi, nükleer ve diğer radyoaktif maddelerin güvenliğini ve Ukrayna'daki herhangi bir nükleer tesisin güvenli bir şekilde işletilmesini tehlikeye atabilecek tüm tutum veya eylemlerden uzak durulması çağrısında bulundu.
Grossi, aksi takdirde böyle bir olayın ciddi sonuçları olacağının, insanların halihazırda çektikleri sıkıntıları artıracağının ve çevreye de büyük zararlar verebileceğinin altını çizdi.
- Nükleer tesislerin güvenliği vurgusu
"Ukrayna'daki nükleer tesislerin yanı sıra nükleer ve diğer radyoaktif malzemelerin güvenliği ve emniyeti hiçbir koşulda tehlikeye atılmamalıdır." diyen Grossi, artan zorluklara ve tehlikelere neden olan bir silahlı çatışmanın olağanüstü koşullarına rağmen Ukrayna'nın nükleer santrallerinin "normal şekilde" çalıştığını söyledi.
Rafael Mariano Grossi, santral ya da tesislerin "normal çalıştığı" ifadesini kullansa da Ukrayna'nın dört nükleer santralindeki profesyonel personelin Ukrayna'nın elektriğinin yarısını üreten reaktörleri çalışır durumda tutmayı başardığı koşulların normal olmadığını dile getirdi.
Ajansın Ukraynalı muhataplarıyla iş birliği içerisinde gelişmeleri yakından takip ettiğine değinen Grossi, yeni olaylara ilişkin bütün bilgileri kamuoyuyla paylaştıklarını söyledi.
- Nükleer santrallerin bulunduğu bölgeler Rusların kontrolünde
Grossi, Rus askeri güçlerinin, Ukrayna'nın en büyük nükleer santrali olan ve ülkenin faal 15 nükleer güç reaktöründen altısına ev sahipliği yapan Zaporijya Nükleer Santrali’nin bulunduğu bölgenin kontrolünü ele geçirdiğini dün Ajansa bildirdiğini kaydederek, bu ülkenin daha önce de Çernobil Nükleer Santrali'nin bulunduğu bölgeyi kontrol altına aldığı bilgisini Ajansla paylaştığını hatırlattı.
Başkan Grossi, Zaporijya Nükleer Santrali ve Ukrayna'nın diğer nükleer tesislerinin çevresinde meydana gelen silahlı çatışma ve sahadaki faaliyetlerin, tesislerin işleyişini kesintiye uğratmaması, bu tesislerde ve çevresinde çalışan kişileri hiçbir şekilde tehlikeye atmamasının kritik önem taşıdığını vurguladı.
Söz konusu nükleer tesis ve santrallerin bulunduğu iki bölgede can kaybı ya da ciddi bir hasarın meydana geldiğine ilişkin bir değerlendirmenin bulunmadığını ifade eden Grossi, hem Kiev’de hem de Harkiv’de iki radyoaktif atık depolama tesisine füzelerin isabet ettiğini, her iki tesiste de ciddi bir hasarın tespit edilmediğini anımsattı.