Hepimiz Meryemiz Platformu "Kudüs’teki Okulum" kampanyasını başlattı

Uluslararası Hepimiz Meryemiz Platformu "Kudüs'teki Okulum" kampanyasını başlatmak amacıyla düzenlediği basın toplantısında Kudüs'te yaşanan eğitim sorununa dikkat çekerek yaşananların kamuoyunda, sosyal medyada gündem edilmesi çağrısında bulundu.

Ekleme: 01.03.2022 13:45:10 / Güncelleme: 01.03.2022 13:46:57 / Güncel / İstanbul Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Fatih Ali Emiri Nikâh Salonu'nda düzenlenen basın toplantısına Hepimiz Meryemiz Platformu Başkanı Hind Almutawwa (Katar), Yönetim Kurulu Üyesi ve Lübnan Temsilcisi Hitam Shade, platformun Türkiye Başkanı Ayşegül Bayıcı ve platforma destek veren bazı STK temsilcileri katıldı.

Kudüs'te yaşanan eğitim sorunu ile ilgili hazırlanan basın metni Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak okundu.

 

"Kudüs'te eğitim maalesef işgalcilerin elinde"

Siyonist işgalcilerin Filistinlilere yönelik, eğitim sistemini zayıflatmaya ve yok etmeye çalıştığını ifade eden Uluslararası Hepimiz Meryemiz Platformu Türkiye Başkanı Ayşegül Bayıcı, "İşgalci israil, 1948 yılında Nakba'da, Filistin işgalinden bu yana her alanda Filistin’in izlerini ve değerlerini silmeye çalışmıştır. Irkçı Ayrım Duvarını inşa ederek etrafını yerleşim yerleriyle çevreleyerek Kudüs’ü izole etmekle yetinmeyip, yapıları, sosyal alanları, sağlık ve eğitim kurumlarını hedef alarak bir kısmını yıkmış ve tamamen kapatmıştır. Geri kalanını ise Yahudileştirme politikası kapsamında, Kudüs’ün sakinlerini yerlerinden etmeye yönelik kapsamlı bir plan dâhilinde işgal otoritesi ve kurumlarının bünyesine alarak çökertmeye, zayıflatmaya çalışmışlardır. Haklarının farkında olup sahip çıkmaya çalışan, inancına, milletine ve vatanına aidiyet duygusu ile yaşayan ve vatanının özgürlüğü için çabalayan bilinçli bir neslin yetiştirilmesinde hiç kuşkusuz eğitimin önemli bir rolü vardır. Maalesef işgal altında bulunan Kudüs'teki eğitim, onu yok etmeye ve zayıflatmaya çalışan işgal yönetiminin temel hedeflerinden biri olmuştur. Tarihsel olarak, Kudüs'teki eğitim sisteminde farklı süreçler yaşanmış ve bu süreçlerin hepsi de İsrail işgalinin izlerini taşımaktadır." dedi.

Kudüs'te ortak bir otoritenin olmaması sebebiyle eğitim sisteminin önemli zorluklarla karşı karşıya olduğunu kaydeden Bayıcı, Kudüs'te eğitimin,  Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), İslami vakıflar, israilin sözde Eğitim Bakanlığı ve Kudüs Belediyesi'ne bağlı okullar tarafından şekillendiğini hatırlattı.

"Kudüslüler, tarihi ve değerleri yok sayan müfredat ile savaşmak zorunda kalıyor"

Verilen eğitim müfredatının Kudüslülerin tarihine ve değerlerine uygun olmadığını belirten Bayıcı, "Kudüslüler, tarihlerini çarpıtan, tahrif eden, haklarını ve işgal edilmiş toprakları ile ilgili tüm gerçekleri silmek, kutsallarına, topraklarına ve evlerine yönelik gerçekleştirilen katliam ve ihlalleri gizlemek, yok saymak üzerine kurulu olan, kendilerine baskı ve zorbalıkla kabul ettirilmeye çalışılan israil müfredatı ile savaşmak zorundadır." diye konuştu.

Kudüs'teki okullarda altyapının zayıf olduğunu vurgulayan Bayıcı, çok sayıda öğrencinin eğitim fırsatlarından mahrum bırakılmasına yol açan okul binalarındaki alt yapı bozukluğu ve eğitim yuvaları olarak addedilen bina ve okullardaki ekipmanların yetersizliği ve ekonomik imkânsızlıkların olduğunu ifade etti.

"İşgal rejimini eğitim alınmasını zorlaştırmak için her yola başvuruyor"

Bayıcı, "İşgal kontrol noktalarında yapılan aramalar ile kasıtlı aşağılama ve hatta fiziksel şiddet gibi ırkçı saldırıların yanı sıra, işgal güçlerinin onlara gerekli izinleri vermemesi, öğretmenler ile öğrencilerin ulaşımını engelleyen ırkçı ayrım duvarının varlığı, işgal altındaki Kudüs'e girişleri önemli ölçüde zorlaştırmaktadır. Bu durum gecikmelerden kaynaklı bazı derslerin yapılmamasına veya okulun tamamen kapanmasına neden oluyor. Okullardaki öğretmen maaşlarına kıyasla, Vakıflar Bakanlığına bağlı öğretmenlerin maaşlarının neredeyse yarı yarıya düşük olması, eğitim kalitesini olumsuz etkiliyor. İşgal makamlarının Kudüslülere uyguladığı yüksek vergiler, yapı ruhsatı vermeme, evleri yıkma gibi sıkıntı ve kısıtlamalar nedeniyle öğrencilerin, Kudüs'te ikamet eden ailelerinin geçimini sağlamak amacıyla çalışmaya mecbur bırakılıyor. Bu durumdan dolayı okul terklerinin oranı; Dokuzuncu sınıfta yüzde 10, onuncu sınıfta yüzde 20, on birinci sınıfta yüzde 30, on ikinci sınıfta ise yüzde 36'ya ulaşmıştır. Özellikle üniversiteye kayıt yaptıran öğrenci sayısının da yüzde 50'e düşmüştür. Zikredilen sıkıntılara istinaden, Kudüslülerin topraklarındaki direnişlerini güçlendirmek ve kimliklerini korumanın bir yolu olarak eğitimlerine sahip çıkmaları için, eğitim sistemi noktasında kendilerine her düzeyde yardım ve destek sunulması gerekmektedir. Bunun için Kudüs'teki Eğitim Bakanlığı ve İşgal Belediyesi tarafından sağlanan destek ve finansmana muhtaç olmamak adına, okul binalarının bakımının yapılması ve öğretmen maaşlarının ödenmesi gerekir." şeklinde konuştu.

Kudüslülerin kendi değerlerine uygun eğitim almaları için yapılması gerekenler

İşgal altında yaşayan Filistinlilerin, çocuklarına kendi ulusal müfredatlarını öğretme noktasında bilinçlendirmek ve işgalcilerin eğitim müfredatını reddetmek için adım atılmasın gerektiğini vurgulayan Bayıcı, yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı.

Kudüs'teki Eğitim Bakanlığı ve İşgal Belediyesi tarafından sağlanan destek ve finansmana muhtaç olmamak adına, okul binalarının bakımının yapılması ve öğretmen maaşlarının ödenmesi.

İşgal altında yaşayan Filistinlilerin, çocuklarına kendi ulusal müfredatlarını öğretme noktasında bilinçlendirmek. İsrail müfredatını öğretmemeleri ve reddetmeleri adına gerekli tüm tedbirleri almak.

Medya ve sosyal mecralar aracılığıyla İsrail'in Kudüs'teki eğitime karşı yaptığı uygulamaları ifşa etmek adına çaba sarf etmek.

Eğitim kurumlarında eğitim sistemi otoritesinin birleştirilmesinin zorunluluğu.

Kudüslü ailelere maddi destek temin etmek. Böylelikle çocukları, onlara destek olmak adına çalışmak ve okulu terk etmek zorunda kalmayacaktır.

Filistin ulusal kimliğini korumak, işgale ve onun Yahudileştirme politikalarına direnmek adına Kudüs'te öğretmenler yetiştirmek noktasında çalışmalar yapmak.

Okullarına giderken İsrail kontrol noktalarından geçmek zorunda olan öğrencileri korumak amacıyla Birleşmiş Milletler kuruluşlarının rolünü etkinleştirmek.

İşgal altındaki Kudüs'te, çocukların geleceklerini tehdit eden zorluklara karşı Uluslararası Hepimiz Meryemiz Platformu’nun başlattığı "Kudüs'teki Okulum" kampanyasının hedefleri;

Farklı ülkelerde okulları ziyaret ederek öğrencilere ve öğretmenlere Kudüs'teki eğitim sorununu tüm yönleriyle anlatacak sunumlar yapmak.

Kudüs'teki eğitim sisteminin sıkıntılarına ve sorunlarına ışık tutacak görsel, video ve tasarımları sosyal medya platformlarında yayarak küresel elektronik bir kampanya başlatmak.

Proje sponsorluklarını sağlamak ve destelemek; Kudüs’te bir okul projesi, Kudüslü öğretmenleri destekleme projesi, Kudüslü aileleri destekleme projesi.

Okula giderken İsrail kontrol noktalarından geçmek durumunda kalan öğrencileri korumak için Birleşmiş Milletler kuruluşlarına çağrıda bulunarak, mesajlar göndermek.

Bayıcı, bu akşam saat 20.30'da başlayacak olan Hashtag çalışmasıyla uluslararası alanda #KudüstekiEğitimeDestek ve #HepimizMeryemiz etiketleriyle destek verilmesini istedi. (İLKHA)

Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar İlgili Galeriler