Diyarbakır Eğitim Bir-Sen: Müslümanlar, Kudüs davasından kendilerini bağımsız tutamazlar

"Dünya Kudüs Haftası"na bianen açıklamada bulunan Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Başkanı Tekdemir, Kudüs'ün Müslümanların ortak tarihi ve en değerli mekânı olmakla beraber Müslümanların İslami hassasiyetlerinin teraziye çıkacağı yer olduğunu ifade etti.

Ekleme: 25.02.2022 15:50:11 / Güncelleme: 25.02.2022 15:57:22 / Güncel / Diyarbakır Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Geçtiğimiz yıl Dünya Alimler Birliği ve Filistin Alimler Birliği'nin ilan etmiş olduğu Dünya Kudüs haftası dolayısıyla Eğitim Bir-Sen Diyarbakır İl Başkanı Ramazan Tekdemir, Kudüs'ün Dünya Müslümanları açısından önemi ve siyonistlerin Filistin toprakları üzerindeki kirli emellerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kudüs Müslümanların ortak hafızası ve tarihiyle beraber Müslümanların en değerli kutsalı olduğunu belirten Tekdemir, "Kudüs, İslam'ın kimliğini yansıtan en değerli mekandır. Kudüs; aynı zamanda ilk kıblemiz, ikinci mescidimiz ve üçüncü haremimiz olan Mescid-i Aksa'yı bağrında taşımaktadır. Kudüs dünyanın gözü önünde İslam kimliği yok edilerek Yahudileştirilmeye çalışılan bir belde haline gelmiştir. 400 yıl boyunca Osmanlı himayesinde kalarak birçok cami olmak üzere İslam'ın kimliğini yansıtan ve değerli eserleri barındıran bir mekandır. Dolasıyla bu yönleriyle Müslümanlar için kıymetlidir." ifadelerini kullandı.

"Eğer bizler dünyayı huzurlu ve ıslah etmek istiyorsak, huzurun ana merkezi ve kaynağı olan Kudüs'ü özgür bırakacağız"

 

Kudüs'ün 1917 yılından beri haksız bir şekilde siyonist israil'in işgali altında olduğunu söyleyen Tekdemir, "Dünyanın gözleri önünde her gün bu baskılar sistematik hale getirilerek oradaki Müslümanların yaşamını tıkayan ve büyük zararlar veren bir sorun olmuştur. Kudüs ne zaman özgür bir şekilde İslam beldesi olmuş? İslam'ın mekânı haline geldiği dönemlerde, İslam dünyası ve bütün insanlığın yaşadığı alana huzur ve sükûnet hâkim olmuştur. Ama Kudüs ne zaman işgal altında bırakılarak ve oradaki Müslümanların yaşamını çetin hale getirilirse, o zamanda dünyanın hiçbir yerine huzur ve sükûnet hâkim olmamıştır. Eğer Kudüs'te bir acı varsa dünya sancı altındadır." dedi.

Kudüs'te haksızlık varsa, dünyanın hukuktan ve haktan uzak bir yaşam sürmekte olduğunu dile getiren Tekdemir, "Eğer bizler dünyayı huzurlu bir hale getirip ıslah etmek istiyorsak, huzurun ana merkezi ve kaynağı olan Kudüs'ü özgür bırakacağız. Orada yaşayan Müslümanların hayatını kolaylaştıracağız ve huzurlu bir şekilde yaşamlarını sürdürmelerine yardımcı olacağız çünkü dünyanın en büyük haksızlığı ve zulmü Kudüs'te yaşanmaktadır. Müslümanların Kudüs'teki yaşamları felç haline getirilmiş ve bilinçli bir şekilde yoksul bırakılıyor." şeklinde konuştu.

"Müslümanların ve insan hakları savunucularının, Kudüs'ün özgürlüğünü ve haksızlıklarını giderebilmek için bütün çabalarını birleştirmesi gerekiyor"

Kudüs'ün toprakları ve kültürleri Yahudileştirilmeye çalıştırıldığını belirten Tekdemir, "Müslümanların mutlaka birlik ve beraberlik içerisinde Kudüs'ün etrafında birleşmesi lazımdır. Kudüs bizim ortak hafızamız ve istikametimizdir. Onun için bütün Müslümanların ve insan hakları savunucuları, Kudüs'ün özgürlüğünü ve haksızlıkları giderebilmek için bütün çabalarını birleştirmesi gerekiyor. Kudüs'teki Müslümanların toprakları üzerinde kendi kimlikleriyle yaşamalarına müsaade edilmesi gerekiyor. Siyonist işgalin haksız saldırıları altında adeta hayatları kapana kısılmış, Müslümanların yardım çağrılarına bütün İslam dünyası ve insan hakları savunucuları seferber olması lazımdır. Müslümanların İslami hassasiyetlerin teraziye çıkacağı yer, Kudüs meselesidir. Bundan dolayı bir İslam ülkesinin test edileceği yer, Kudüs'e olan ilişkisi ve davranışıdır." ifadelerini kullandı.

Tüm Müslümanlar Kudüs meselesini göz önünde bulundurup sahip çıkmasına da değinen Tekdemir, "Siyonist işgalin sistematik bir şekilde Müslümanlara yaptığı zulmü, orada ki beldeleri Yahudileştirme çabalarına set ve engel koymamız lazım. Yahudi işgalini meşru görmeyerek her türlü tepkiyi oluşturmamız lazım. Kudüs özgür bırakılana dek bir seferberlik haliyle ve Müslümanlar rahat ibadet edene kadar Kudüs meselesine ve davasına tıpkı bir Filistinli ruhuyla sahip çıkmamız gerekiyor. Siyonizm çevre ve lobileriyle iş birliği içerisinde Yahudi toprağı haline getirilmelerine şahitlik ediyoruz. Siyasi ve kültürel açıdan Müslümanların toprağı ve mekânı olan Kudüs'ü, Yahudileştirme çabalarına bizim engel olmamız lazım." diye belirtti.  

"Siyasi yönetimlerin, Kudüs meselesinde Yahudilere karşı sağlam ve onurlu bir tutum sağlamaları lazım"

''Dünya Kudüs Haftası'' münasebetiyle tüm Müslümanların Kudüs meselesine ilişkin tavırlarını gözden geçirilmelerini gerektiğine de inandıklarını söyleyen Tekdemir, "Müslümanların Kudüs davasına ilişkin fikirlerini güçlendirip ve gözden geçirilerek tekrar Kudüs meselesine yeni bir sayfa açmalarına gerektiğine inanıyorum. Bulunduğu ülkelerin siyasi yönetimleri baskı yaparak ve zorlayarak Kudüs meselesinde Yahudilere karşı sağlam ve onurlu bir tutum sağlamaları gerekiyor, yönetimlerini bu meseleye zorlamaları gerekiyor." şeklinde konuştu.

Tekdemir, "siyonist israil'in işgalini meşrulaştıracak ve onu kabul edecek her türlü eylem ve siyasi ilişkilerden uzak durmaları için gerekli baskıyı yapmaları gerektiğine inanıyorum. Bizim üzerimizde bireysel ve toplumsal olmak üzere, vatandaşlık bağıyla bağlı olduğumuz devlet açısından da sorumluluklarımız vardır. Kudüs meselesi Müslümanların haklı, onurlu ve güçlü davasıdır. Müslümanlar Kudüs davasından kendilerini bağımsız tutamazlar. Müslümanlar; İslam'ın değerlerine sahipse, bizim Kudüs davasına sahip çıkmamız lazım. Bu meselede Filistinli kardeşlerimizi yalnız bırakmamamız lazım.'' dedi. (İLKHA)





Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar