ALO 182 RANDEVU ALINAMIYOR

Türkiye’nin kalkınma alanında daima övgüyle söz edilen sağlık sistemi alarm veriyor. Salgın dönemi ile sağlık alanında başlayan kriz giderek derinleşiyor. Ülke genelinde sağlık Bakanlığına Merkezi Hekim Randevu Sistemi ve Alo 182 randevu hattını arayan vatandaşlar, günlerce hatta haftalarca randevu alamıyor. Bazı polikliniklerde aylar sonrasına randevu verilebildiğini belirten vatandaşlar, hükümetin ivedi olarak bu soruna bir çözüm bulmasını istiyor.

Ekleme: 17.02.2022 07:30:15 / Güncelleme: 17.02.2022 07:38:57 / manşetler
Destek için 

Mehmet Güllü Bozdaş - DOĞRUHABER

Sağlık Bakanlığı’nın bir hizmeti olan ve hastalara istediği hastane ve doktordan randevu alma imkânı sağlayan Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS), halk tarafından sıkça tercih ediliyor. Fakat vatandaşlar sistemden haftalarca randevu alamamaktan şikayetçi… Ülke genelinde hizmet veren tüm devlet hastanelerinde randevu sıkıntıları olduğunu belirten vatandaşlar, özellikle salgın döneminde sağlık hizmetlerinden faydalanamadıklarını dile getirerek duruma tepki gösteriyor. Bazı polikliniklerde aylar sonrasına randevu verilebildiğini belirten vatandaşlar bu soruna bir an evvel çözüm bulunmasını istiyor. Atama bekleyen sağlık personelleri için bir an önce atama yapılmasını isteyen halk, böylelikle hastanelerdeki personel yetersizliğinin ortadan kalkacağını savundu.

Batman’da temaslarını sürdüren HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, yerel ve ulusal basın mensuplarıyla bir araya geldi. Yapıcıoğlu, iç gündem ile Batman’ın var olan sorunlarına değindi.

Aylardan beridir yapılan zamlar ve hayat pahalılığının gündemin birinci maddesi sırasına oturduğunu belirten Yapıcıoğlu, daha uzun bir süre de gündemde kalmaya devam edecek gibi göründüğünü söyledi.

“DEVLET HASTANELERİNDE SAĞLIK HİZMETİ KALİTESİZLEŞİYOR”

Sağlık hizmetlerinde yaşanan sıkıntılara da değinen Yapıcıoğlu, “Özellikle bölgemizde sağlık hizmetlerindeki kalitenin düştüğü, hastanelerde randevu alınamadığı sıklıkla dile getirilir oldu. Kamuda çalışan personelin özlük haklarının verilmediği genel anlamda maaşların yetersizliği ya da çalışma şartlarının ağırlığından dolayı kamudan istifa edip özel sektöre hızlı bir geçişi kamu hastanelerindeki hizmet kalitesini düşürmüştür. Bu durum kamu hastanelerinde çalışmaya devam edenlerin yükünü artırmıştır. Vatandaşların şikâyetleri de tüm bunlara paralel olarak artmıştır.“ şeklinde konuştu.

Şu son günlerin en çok tartışılan hususlarından bir tanesinin elektrik fiyatları olduğuna işaret eden Yapıcıoğlu, “Batman’da üçüncü günümüz. Muhtarlarla bir araya geldik. Sanayi ve Ticaret Odasıyla bir araya geldik. Bazı çiftçilerle görüştük. Toplumun farklı kesimleriyle konuştuk ama elektrik faturaları hepsinin gündeminde diyebiliriz. Ya da daha geniş bir tabirle enerji fiyatları.” dedi.

“PEK ÇOK KİŞİ FATURALARINI ÖDEYEMEYECEĞİNİ, ÖDEYECEK DURUMLARININ OLMADIĞINI İFADE EDİYOR”

Elektrik, akaryakıt, doğal gazın toplumun her kesimin gündeminde olduğunu vurgulayan Yapıcıoğlu şöyle devam etti: “Gerçekten faturalar, özellikle de dar gelirli insanları canından bezdirmiş halde ve pek çok kişi faturalarını ödeyemeyeceğini, ödeyecek durumlarının olmadığını ifade ediyor. Sadece elektriğin fiyatından kaynaklanan şikâyetler yok. Sanayi ve Ticaret Odası Başkanımızla görüştüğümüzde tekstil sektöründe çalışan 40 bin kişinin önemli bir kısmının bu hal böyle devam ederse işlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor. Tekstil sektöründe çalışan 10 binlerce kişinin elektrik faturalarının kabarıklığı nedeniyle bu atölyelerin kapanması durumunda işlerini kaybetmesi zaten Batman gibi işsizliğin Türkiye ortalamasının epey üzerinde olduğu bir yerde çok ciddi sonuçlar doğurabilir.”

“ÇİFTÇİLERİMİZİN BİR KISMI TOPRAĞINI EKİP BİÇMEKTEN VAZGEÇEBİLİR”

Akaryakıt zamları, özellikle mazot fiyatlarının çiftçi açısından da çok ciddi bir sorun olduğunu kaydeden Yapıcıoğlu, “Diğer girdilerde yani hem tohum hem tarımsal ilaç hem gübre hem de akaryakıt fiyatları bu kadar artmışken çiftçi gerçekten mahsulünü sattığında giderlerini karşılayabilecek mi diye ciddi ciddi düşünüyor. Eğer bir tedbir alınmazsa önümüzdeki dönemlerde çiftçilerimizin bir kısmı toprağını ekip biçmekten vazgeçebilir. Bu da zaten çok yüksek olan gıda fiyatlarının daha da yükselmesi demektir. Arkasından sosyal patlamaların olması da beklenen bir şey demek herhalde abartı olmaz.” ifadelerini kullandı.

“GEÇİM DERDİ OLAN VATANDAŞLARDAN ELEKTRİK DAHİL DİĞER TEMEL İHTİYAÇLARINDAN DA VERGİ ALINMAMALI”

Türkiye’nin 1980’li yıllardan beri takip ettiği vergi politikalarının yanlışlarına dikkat çektiklerini ifade eden Yapıcıoğlu, şunları söyledi: “1983 yılında KDV ile tanıştık. O günden beridir dolaylı vergilerin payı toplam vergi gelirlerinin içerisinde yükselmiştir. Son 40 yılın ortalamasında toplanan her 3 lira verginin 2 lirası dolaylı vergilerdir. KDV, ÖTV, Özel İletişim Vergisi adıyla gelen her vergi kalıcı oldu. Şu anda insanların harcarken ödediği vergilerle kamu maliyesi doluyor. Bu gelir dağılımındaki adaletsizliğin her geçen gün daha büyümesi, verginin dar gelirlinin sırtında olması demektir. Bizim hükümete önerimiz; sadece gıda ürünlerinden vergi indirmek yetmez. Gıda başta olmak üzere bir insanın hayatını devam ettirmesi için ihtiyaç duyduğu her bir madde -buna elektrik de dâhildir- vergiden arındırılmalıdır. Herkes gücüne göre vergi vermeli. Zaten geçinmekte zorlanan insanların sırtındaki vergi yükü kaldırılmalıdır. Vergiyi zenginler ödemelidir.”

Batman özelinde uyuşturucu kullanımı ve hırsızlığın artışından dolayı kendilerine yoğun şikâyetlerin de geldiğini ifade eden Yapıcıoğlu, sırasıyla Batman’ın diğer sorunlarını da dile getirerek bu sorunların çözümlerine ilişkin çalışmalarına devam edeceklerini kaydetti.