Hüseyin Sağlam / Analiz-Yorum
PKK’nin silahlı unsurları sınır ötesine yönelip Kandil yollarına düşerken sürece rol tayin etmeyi gaye edinen kimilerinin acayip açıklamaları da medyaya yansımaktadır.
BDP’li Hakkâri vekili Adil Kurt’un Radikal Gazetesi’ne yansıyan açıklamaları, bir yönüyle silah bırakmanın “tehlike”sine dikkat çekerken bir yönüyle de silahlara “Radikal” bir kılıf görüntüsü ortaya koymaktaydı.
Bununla ilgili Radikal’deki haber aynen şöyle:
* * *
“Çözüm sürecinin ilk aşaması olan PKK’lıların sınır dışına çekilmesiyle başlayacak takvim, Kandil’in boşaltılması ile sonuçlanacak. Bu takvimin ne zaman tamamlanacağı ise merak konusu. BDP’li Adil Zozani, Kandil’in boşaltılma takvimini belirleyen kaygıları dile getirdi. Zozani’ye göre en büyük kaygı, Kandil’in boşaltılmasının ardından radikal İslamcı örgütlerin boşaltılan kamplara yerleşmesi. Yakın zamanda “Kandil’in, Kandaharlaştırılmasına yönelik girişimler” olduğunu söyleyen Zozani, “Fundamentalist gruplar Kandil’i üs durumuna getirirse bir bütün olarak Ortadoğu’da oligarşik sistemlerin inşası başlar. Ortadoğu’da taşlar yerine oturmadan Kandil boşalmaz” görüşünde.
Çözüm sürecinin son aşaması olan Kandil’in boşaltılmasının başlı başına bir konu olduğunu söyleyen BDP Milletvekili Adil Zozani, “PKK’nın mevcut durumda Kandil’de olması, Ortadoğu açısından bir sigortadır. Bu söz birileri tarafından farklı noktalara çekilebilir ama bu bir gerçekliktir. Ortadoğu’nun yeniden inşa sürecinde birileri yeni bir Kandahar oluşturma gayreti içerisindeyse söyleyebileceğimiz farklı şeyler vardır. Yakın zamanda Kandil’in Kandaharlaştırılması gayretleri oldu. Halen de var. Biz yeni bir oligarşik sistemin Ortadoğu’da inşasının bütün halklar açısından felaket olacağını düşünüyoruz” dedi.
Fundamentalist grupların Kandil’i üs durumuna getirmesi halinde Ortadoğu barışının etkileneceğini ve Ortadoğu’da oligarşik sistemlerin inşasının başlayacağını söyleyen Zozani sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kürt gençlerinin eli tetikte yaşıyor olmasından hiçbir Kürt memnun değil. Ancak şu anda Ortadoğu’da şu gerçekliği herkes görmek zorunda. Bölge bu kadar kaynıyorken, bu kadar farklı dengeler birbiriyle çarpışıyorken Kandil’i ele geçiren, toplumsal yaşamın geleceğine nüfuz eder. Önce Ortadoğu, dağlarının kendisi için dezavantaj olması durumundan kurtulmak zorunda. Kandil niye bizim Alplerimiz olmasın? Bizim yeni yaşamdan söz ettiğimiz budur. Kandil’e piknik için gidelim. Kandil o zaman tehlike unsuru olmaktan çıkar.”
* * *
Haber bu şekilde. Bunun anlamı ise PKK’nin silahlı gücünün bırakın Kürdistan bölgesini, tüm Ortadoğu için “barışın sigortası”na indirgenmiş olması. Yani anlayacağınız yepyeni ve bir o kadar da “Radikal” bir keşif. PKK’nin “bölge barışının sigortası” olma özelliğinin keşfedilmesi, aynı zamanda bölgenin oligarşik unsurların eline geçmeyeceği varsayımıyla ilgili.
İyi de oligarşi ne demek? Bölgedeki çoğu yönetimlerin özelliği ne? Oligarşiden çok mu uzak bir sistem var bölgede?
Mesele, tabii ki kavram saptırmasıyla üzeri örtülecek bir mesele değildir. “Kandil’e radikal İslamcıların yerleşeceği” saptırması, oligarşinin hortlamasıyla bağlantılandırılıyorsa bunların zihninde İslami yönetimler eşittir oligarşi olmaktadır. Hani kimileri PKK ve Apo’yu Kürt bölgesinde tarikat ve cemaatlere karşı nöbete kaldırırken sonradan hedef büyümüş, perspektif oldukça geniş tutulmaya başlanmıştı. Demek ki şimdi nöbetin sınırları genişletilmiş, tüm Ortadoğu PKK’nin nöbet tutacağı alan haline getirilmiştir. Ya da durumdan vazife çıkaran birileri artık bölgesel bazda bir nöbetçi değişimine ihtiyaç duyar hale gelmiştir.
Acaba bu yeni konseptin hikmeti, “Ortadoğu’nun özgürleşmesi Kürtlerin özgürleşmesinden geçmektedir” sözünün içinde mi saklıdır?
Acaba açılım sürecinin bölgesel ayağı, bu tür senaryolar üzerine mi kuruludur? Belli bir kısmı Suriye sahasına sürülen PKK, acaba “oligarşi karşıtı” ilk icraatlarını burada mı test edecektir?
PKK hep kendini “Kürt hareketi” olarak konumlandırmaktaydı. İyi de Kürtleri bağlayan bir örgüt, neden Ortadoğu’da “oligarşi tehlikesi”ne karşı teyakkuza geçirilmek istenmektedir?
Birleşik Kürdistan’ın ilkin üç parçasından, sonra geri kalanından “feragat” eden bir örgüt, hangi misyona binaen tüm Ortadoğu mahallesinin muhtarlığına aday gösterilmek istenmektedir?
Veyahut silahla yatıp kalkmaya alışan belli klikler, Kandil’in boşaltılması söylentisine karşın sürecin küresel mimarlarına sanal tehlikelerle farklı mesajlar mı vermeye çalışmaktadırlar?