Doç. Dr. Ünal: Dijital bağımlılık oldukça tehlikeli bir bağımlılık türüdür

​Sosyal medya bağımlılığı hakkında konuşan Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, dijital mecraları bilinçli kullanmak gerektiğini söyledi.

Ekleme: 09.02.2022 17:05:15 / Güncelleme: 09.02.2022 17:05:15 / Güncel / İstanbul Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Dijital teknolojilerdeki yeniliklerle beraber insanların hayatına hızlı bir şekilde giren internet ve sosyal medya, gün geçtikçe toplumu etkisi altına almaya devam ediyor. Son zamanlarda büyük bir bağımlılık haline gelen ve kişileri etkisi altına alan bilinçsiz sosyal medya kullanımı, ciddi tehlikeleri de beraberinde getiriyor.

Dijital bağımlılığın oldukça tehlikeli olduğuna dikkat çeken uzmanlar, sosyal medya kullanımında bilinçli olunması gerektiğini belirtiyor.

İLKHA muhabirine konuşan Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, "Sosyal medya bağımlılığı sadece aşırı kullanımla ilgili değildir. Hem sosyal medyanın aşırı kullanımı hem de hayatın tüm alanlarına zarar veren, zararlı bir sosyal medya kullanımından bahsetmek gerekir." dedi.

"Sosyal medya bağımlılığı kişinin, kullandıkça dozunu artırmak istediği bir kullanım şeklidir"

Sosyal medya bağımlılığının boyutları olduğunu belirten Ünal, "Herkesin etkilenme derecesi veya davranışlarının farklılaşması farklı boyutlarda gerçekleşiyor. Bunlardan bir tanesi zihinsel meşguliyeti; sosyal medyayı devamlı düşünmek, sosyal medyayı aşırı kullanmak, kullanmadığı zaman bile aklında olmasıdır. Örneğin; bir seyahatte, öğrenciyse okulda veya iş yaşamındaki bir insan iş yaparken sosyal medyada neler olup bittiğini merak ediyorsa zihinsel meşguliyeti var demektir. Diğer yandan, duygusal durum düzenleme, duygu durum düzenleme dediğimiz bağımlılıkta da sosyal medyanın kişilerin ruh haline iyi gelmesidir. Eğer günlük yaşamında sıkıntıları varsa sosyal medya bu kişilere iyi geliyor. Sosyal medya kullanırken kendilerini daha hissettikleri için devamlı o dünyada kalmak istiyor, orada mutlu oluyor, haz verdiği için daha yüksek dozda kullanmak istiyor. Bu kişilerde, duygusal olarak sosyal medyaya bağımlılık görünüyor. Diğer bir boyutuna ise tekrarlama boyutu diyoruz; sosyal medyayı sırf diğer maddelerde de olduğu gibi aslında kullandıkça dozunu artırmak istediği bir kullanım şeklidir. Azaltmak istiyor, azaltamıyor ve haz verdiği için her seferinde daha fazla daha yüksek dozda talep ediyor. Sosyal medya kullanımından dolayı uyku vaktinden çalma veya ödevi, işi ile ilgili sorumluluklarıyla ilgili vakitten kısma gibi aktivitelerde bulunuyor. Sosyal medya bağımlılığının diğer bir boyutu da çatışmadır. Aslında kişilerle çatışmaya sebep olan bir kullanımdır. Burada da sosyal yaşamındaki kişileri az vakit ayırdığı için problem yaşayabilir, aile hayatı bozulabilir; kişiler çocuğuna, eşine anne ve babasına daha az vakit ayırabilir. Bu yüzden de kişilerle olan ilişkileri zayıflayabilir, bozulabilir hatta bu kişiler kavgada ederler. Sosyal medya kullanılırken rahatsız edilmek istemezler, edilselerde yoğun tepki verirler. İşi çatışmaya, kavgaya çevirebilir. Dolayısıyla sosyal medya farklı farklı etkiliyor ve bu boyutlarda gerçekleşen bir zararlı kullanım varsa kişi sosyal medya bağımlısıdır diyebiliyoruz. " diye konuştu.

"Kesinlikle tedavi edilmesi gereken bir sorundur"

Sosyal medya bağımlılığının ölçümlenmesinde ölçekler olduğunu hatırlatan Ünal, "Kişinin bir uzmandan destek alması da gerekir. Diğer yandan ölçeklerle de bunun seviyesi belirlenerek bir fikir elde edilebilir. Kesinlikle tedavi edilmesi gereken bir sorundur. Psikolojik ve davranışsal problemlere yol açan, kişinin dediğimiz gibi tüm yaşam aktivitelerini bozulmaya sebep olan bir bağımlılık türüdür. Dijital bağımlılık oldukça tehlikeli bir bağımlılık türüdür. Diğer tarafta madde kullanımından uzaklaşma, azaltma, kişiye oradan yoksun bırakmak gerçekleşebilirken dijital dünyadan kaçmak, kendimizi bilgisayardan soyutlamak, sosyal medya kullanımından kaçmak günümüzde daha zor bir durumdur. Çünkü genelde iş yapma şekli internet üzerinden olduğu için bununla mücadele etmek çok daha zor oluyor." diye belirtti.

"Sosyal medyayı hiçbir zaman yapılacak işlerin yerine koymamak gerekir"

Ünal, sosyal medya bağımlılığı için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı;

"Sosyal medyaya ayrılan vakti kısıtlamak gerekir. Yüz yüze iletişimin yerine sosyal medyayı tercih etmek, kişiyi bağlayacağı bir durum olduğu için aslında bu konu ile ilgili kendi öz denetimimizi sağlayabiliriz. Gerçek yaşam aktivitelerimizde daha çok vakit ayırabiliriz. Evde; çocuklarla, eşimizle, anne ve babamızla yüz yüze geçirilen zamanlara vakit ayırmamız; bunları ayarlamamız ve yönetmemiz gerekir. Sosyal medyayı hiçbir zaman uykunun yerine veya yapılacak işlerin yerine koymamak gerekir. Bilinçli sosyal medya kullanmak için; sosyal medya okuryazarlığı becerilerimizi gözden geçirirsek, bilinçli olarak sosyal medyayı kullanırsak, sosyal yaşama biraz daha vakit ayırabilirsek bağımlılıktan korunabiliriz.

Ailelerin, çocuklarda telefon ve sosyal medya ile geçirilen vakti denetlemesi gerektiğini belirten Ünal, "Özellikle küçük yaş grubu çocukları telefonla özellik YouTube mecrasıyla baş başa bırakmak, ne izlediklerini, neler yaptığını kontrol etmemek çok tehlikeli olur. Bu anlamda ailelerin çocuklarla geçirdikleri süreyi ya da telefon ve sosyal medya ile ne yaptıklarını denetlemesi önemlidir. Diğer yandan yüz yüze geçirilen vaktin arttırılması, çocukların ödevlerine veya onlara faydalı olacak hobileri yönlendirilmesi gibi konularda ailelere iş düşüyor." (İLKHA)





Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar