Gaziantep’te yüksek gelen faturalara ve zamlara tepki

Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN), kademeli faturaya geçiş sonrası yüksek gelen elektrik ve doğalgaz faturaları ile son zamanlarda yapılan zamlara tepki gösterdi.

Ekleme: 06.02.2022 14:35:08 / Güncelleme: 06.02.2022 14:37:54 / Güncel / Gaziantep Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Yeni yılla birlikte elektrikten doğal gaza, akaryakıttan ulaşım ücretlerine kadar birçok kaleme art arda zam yapılması toplumun her kesimini ciddi manada mağdur etmekle birlikte yaşam şartlarını da ciddi anlamda zorlaştırıyor.

Halkın, Covid-19 salgını, ekonomik kriz ve işsizlik gibi nedenlerden dolayı çok zor bir süreçten geçtiği bu dönemde elektrik başta olmak üzere doğal gaza yapılan zam ve yüksek gelen faturalar, çok ciddi mağduriyetlere neden olurken, tepkilere de neden oluyor.

Rekor seviyedeki hayat pahalılığı ve zamlarla mücadele eden, nereden tasarruf edeceğini artık şaşırır duruma gelen vatandaşlar, zamlı elektrik ve doğal gaz faturalarına artık sitem ediyor.

Başta son dönemde yüksek gelen elektrik ve doğal gaz faturaları başta olmak üzere Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikaların açıkladığı zam oranları tepkileri arttırırken, birçok fabrikada ise iş bırakma eylemleri yapılıyor.

Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası’nın (BİRTEK-SEN) çağrısıyla Balıklı Parkı’nda yapılan basın açıklamasında, yüksek gelen faturalara ve zamlara tepki gösterildi.

Fabrikalarda açıklanan ücret zamlarına da tepki gösterilen basın açıklamasında, elektrik ve doğal gaz ile diğer zamların geri alınması ve işçi ücretlerine insanca geçinebilecek bir zam yapılması istendi.

Çok sayıda fabrikadan işçilerin katıldığı basın açıklamasını Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Kurucu Genel Başkanı Mehmet Türkmen okudu.

“Yine olan emekçiye oldu”

Asgari ücrete yapılan zammın ardından elektrikten doğal gaza ve ulaşımdan gıdaya yine tarihi zamlar yapıldığını belirten Türkmen, “Yine olan emekçiye oldu. Krizin faturası yine emekçilere kesildi. Çarşı pazar yangın yeriydi, ateş evimize de sıçradı. Ayçiçek yağı, yumurta, süt, ekmek derken gıdada fiyatı iki kat, üç kat artmayan ürün kalmadı. ‘Mutfak tüpü cep yakıyor, kömürün fiyatı üç katına çıktı, işçiler bu kış kömür alamadı’ derken elektriğe de yüzde 127 gibi akıl almaz bir zam yapıldı. İşçilere bu kış cehennem oldu. Evine uçuk kaçık elektrik faturası gelen işçiler, faturaları nasıl ödeyeceğini kara kara düşünüyor. Binlerce lira doğal gaz faturası ödeyen haneler var.” dedi.

“Bu krizde de fatura emekçilere çıkarılıyor”

Her krizde olduğu gibi yükün yine emekçilere yıkıldığını belirten Türkmen, “Pandemide patronlar üretim rekorları kırarken, işçiler fabrikalara zincirlenerek Covid-19 ile işsizlik arasında seçim yapmak zorunda kalmıştı. Kar fırtınasında işyerinde mahsur kalan işçiler yasalar çiğnenerek aç karnına 20 saat çalıştırıldı, onlarca kilometre yolu karın ortasında yaya yürüyerek evine döndü. Organize sanayideki elektrik kesintisinde yine yasalar çiğnenerek ‘üretim olmadı’ bahanesiyle işçilerin yevmiyeleri kesildi. Elektrik, doğal gaz, su faturalarının ödenmeyecek kadar yüksek olmasının sebebi de tek başına döviz kuruyla, tek başına parasal krizle açıklanamaz. Bu krizde de fatura emekçilere çıkarılıyor. Bu krizde de sermaye kat kat zenginleşiyor, emekçiler yokluğun dibini görüyor. Devletten elektriğin kilovatını 30 kuruşa alan özel şirketler, faturalara 7 kat fazlasını yansıtıyor. Üstelik bu hükümet eliyle yasallaşan, sözde yararımıza olan ama gerçekte kullandıkça maliyeti katlanarak artan kademeli kullanım sistemiyle oluyor. Yani devletten kilovatını 30 kuruşa alacağımız elektriği sırf bir avuç patron cebini doldursun diye 2 liradan alıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Gıdadan giyime, akaryakıttan suya, enerjiye her şeyin fiyatının son bir yıl içinde en az iki kat arttığını ifade eden Türkmen, “Gerçek enflasyon yüzde 114’ü geçmişken, TÜİK ise enflasyonu yüzde 36 olarak açıklıyor. Hükümet,  TÜİK’in enflasyonunu baz alarak asgari ücrete, AGİ kalktığı için gerçekte yüzde 39 zam yapıyor. Türkiye’nin dört bir yanında patronlar ise işçilere düşük zam dayatıyor. Özel şirketler, TÜİK, hükümet, patronlar adeta ‘işçileri, emekçileri kim daha iyi sömürecek, kim işçilere köleliği, açlığı daha iyi dayatacak, kim emekçilerin cebindekini daha iyi çarpacak’ sırasına girmiş durumdadır. Hal bu iken taşıma işçileri, inşaat işçileri, gıda, metal, tekstil işçileri, hemen her işkolundan işçiler sefalet ücretine, açlık ücretine, geçim derdine, yoksulluğa karşı sesini yükseltiyor.” şeklinde konuştu.

“İşçiler, patronların düşük zam dayatmasına karşı iş durduruyor”

Türkiye’nin dört bir yanında işçilerin, düşük zamma karşı ayağa kalktığını belirten Türkmen, şunları söyledi:

“Emekçiler, ‘bu faturaları ödemiyoruz’ diyerek sokaklara dökülüyor. Gaziantep Başpınar OSB’de de bir haftadır işçiler, patronların düşük zam dayatmasına karşı, ‘geçinemiyoruz, her şeye yüzde 100’den fazla zam geldi, faturalarımızı ödeyemiyoruz, sefalet ücreti istemiyoruz’ diyerek iş durduruyor. Hakkı olanı bile istemeyen, sadece rahat bir nefes almak isteyen işçileri, patronlar ve onların sözcüsü durumdaki gazeteler, provokatörlükle ve OSB’ye darbe vurmakla suçluyor. İşçilerin sırtından ihracat şampiyonu olurken, işçilerin sayesinde yeni fabrikalar açarken, işçilerin sayesinde zenginliğine zenginlik katarken ‘biz bir aileyiz’ diyen patronlar, işçiler daha iyi bir ücret istediğinde hainlikle suçluyor.”

“Zamlar geri alınsın”

Özel şirketleri zengin eden, halkın cebindekini bir avuç patrona aktaran elektrik zammını kabul etmediklerini belirten Türkmen, “Aylıklarımızın üçte biri kadar olan faturaları kabul etmiyoruz. Bize dayattığınız açlık ücretini kabul etmiyoruz. Enflasyonun altında ezilmemize sebep olan düşük zammı kabul etmiyoruz. Açlığı, sefaleti kabul etmiyoruz. Patronların kurduğu, patronların sözcülüğünü yapan, patronlardan aldığı ilan kesilmesin diye hakkını arayan işçilere hakaret eden, gazetecilik değil, tüccarlık yapanları basın kabul etmiyoruz. Elektrik zammı başta olmak üzere tüketim mallarına gelen zamlar geri alınsın. Ücretler insanca yaşamamıza yetecek seviyeye çıkarılsın.” diye konuştu.

“Faturalar cep yakıyor”

“Son bir yılda yediğimiz, içtiğimiz her şey en az iki kat zamlandı” diyen Türkmen, “TÜİK, enflasyonu yüzde 36 olarak açıklasa da bağımsız araştırmacıların açıkladığı gerçek enflasyon yüzde 114. Ekmek, yağ, un, meyve, sebze, akaryakıt, kira, kömür yani her şeyin fiyatı iki-üç katına çıktı. En son elektrik, doğal gaz ve suya da tarihi zamlar yapıldı. Elektrik faturaları, ‘kademeli’ adı altında yüzde 50 ile yüzde 127 arasında zamlandı. Ödediğimiz vergi de aynı oranda artmış oldu. Ocak ayı faturaları önceki aya göre üç kat fazla geldi. Pazardan iki poşet dolduramadan çıkıyoruz. Bu kışı kömür alamadan geçiren pek çok işçi var. Faturalar cep yakıyor. Bu zamlar henüz fragman. Elektriğe, akaryakıta gelen yeni zamlar pek çok başka tüketim malına da yansıyacak. Her şeyin fiyatı iki-üç katına çıkmışken ve üstelik yeni zamlar yoldayken, Gaziantep patronları işçilere yüzde 50 zam gibi ücretlerdeki erimeyi bile karşılamayacak zam dayatıyor. Hal bu iken tek çaremiz birleşip zamların geri alınması için sesimizi yükseltmek. Kademeli tarife çözüm değil. Bu faturaları ödeyemiyoruz. Elektrik zammı geri alınsın. Elektrikteki KDV mesken için kaldırılsın.” dedi. (İLKHA)













Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar