Yerli aşı MRNA ve inaktif aşılardan çok farklı!

Prof. Dr. Hakan Akbulut "Aşımız, MRNA ve inaktif aşılardan çok farklı. Canlı bir aşı" dedi.

Ekleme: 30.01.2022 13:13:47 / Güncelleme: 30.01.2022 13:42:37 / Sağlık
Destek için 

Türkiye'de '17 Mart 2020'de Covid-19'a karşı "adenovirüs" yöntemiyle geliştirilmeye başlanan ilk aşının hayvan deneyleri başarıyla tamamlandı. Prof. Dr. Hakan Akbulut "Aşımız, MRNA ve inaktif aşılardan çok farklı. Canlı bir aşı" dedi.

"Adenovirüs' yöntemiyle geliştirilen ilk aşının tüm varyantlara karşı uzun süre koruyuculuk sağlaması hedefleniyor.

Faz-1 çalışması başlayan aşıyı geliştiren Ankara Kanser Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hakan Akbulut "Bizim aşımız, ülkemizde kullanılan MRNA ve inaktif aşılardan çok farklı. Canlı bir aşı. Daha kuvvetli bir bağışıklık cevabı oluşturabilme potansiyeline sahip. Tasarımdaki farklılık, aşımızın çok güçlü ve koruma süresinin uzun olmasını sağlıyor" dedi.

7 Yerli aşıdan biri!

TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu'nca desteklenen 7 yerli aşı adayından Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü'nce geliştirilen aşının çalışmalarına, 17 Mart 2020'de başlandı. Enstitü Müdürü Prof. Dr. Hakan Akbulut öncülüğündeki 8 kişilik ekip, 'adenovirüs' yöntemiyle yerli aşıyı geliştirdi.

Laboratuvar ortamında üretimi yapılan aşının hayvan deneyleri başarıyla tamamlandı. Sağlık Bakanlığı'nın izin vermesinin ardından ağız ve burundan da uygulanabilen aşının Faz-1 çalışması 3 gün önce Ankara Şehir Hastanesi'nde başladı.

Canlı aşı!

Aşıyı geliştiren Enstitü Müdürü Prof. Dr. Hakan Akbulut, geliştirdikleri aşının canlı olduğunu belirterek "Benzerleri var. Oxford Üniversitesi'nin geliştirdiği bir aşı var, yine ABD'de bir başka firmanın geliştirdiği adenovirüs aşısı, bir de Sputnik aşısı var. Ülkemizde bu tür aşılar uygulanmıyor.

Bizim aşımızın diğer aşılardan bir farkı var. Özellikle bizim ülkemizde kullanılan MRNA ve inaktif aşılardan da çok farklı. Öncelikle canlı bir aşı. Daha kuvvetli bir bağışıklık cevabı oluşturabilme potansiyeline sahip. Tasarımdaki farklılık, aşımızın çok güçlü ve koruma süresinin uzun olmasını sağlıyor. Bunları laboratuvar çalışmalarına dayanarak söylüyoruz. Kesin sonucunu ancak insanlarda kullandıktan sonra öğrenebileceğiz" dedi.

Eğer, Faz-1 ve Faz-2 aşamasını geçersek çok kısa sürede bütün dünyada yaygın kullanım şansı olabilecek bir aşı. Şu ana  kadar bilinen etkili 4 varyantı da hesaba kattık. Bizim yaptığımız bir tasarım ve tasarladığımız her şey laboratuvar ortamında ürettik ve hayvanlarda da denedik. En sonunda en güçlü olan, bağışıklık cevabı oluşturan hangi tasarımsa onunla yolumuza devam edip, ve aşımızı geliştirdik. 'İki yıl koruma sağlayan aşı geliyormuş' deyip kimse diğer aşılarını yaptırmamazlık yapmasınlar. Bizim aşımız henüz Faz-1 aşamasında. İlk çalışmanın sonuçlarını gördükten sonra Faz-2'ye geçeceğiz ve Faz-2'den sonra ancak elde edeceğimiz sonuçlara göre acil kullanım onayı gündeme gelebilir. Onun için biraz daha zamanı var" diye açıklamalarda bulundu.