Uyuşturucu kullanımı neden artıyor?

Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de uyuşturucu bağımlılığı gün geçtikçe artarken, kullanım yaşı ise çocuk yaşlara kadar düştü.

Ekleme: 26.01.2022 13:30:12 / Güncelleme: 26.01.2022 13:33:59 / Güncel / Gaziantep Haberleri
Destek için 

Türkiye'de uyuşturucu kaynaklı ölümlerde dikkat çekici bir artış yaşanırken, madde bağımlılarının suça bulaşma oranları da her geçen gün artıyor.

Uyuşturucu madde kullanımının suça eğilimin bir parçası olduğuna dikkat çeken uzmanlar, Türkiye’de yapılan çalışmalar-da yatarak tedavi gören bin 679 madde kullanıcısının yüzde 59.7'sinin en az bir kez cezaevine girdiğini ve madde bağımlıları arasında suç işleme oranının yüzde 77 olarak saptandığını ifade ediyor.

Kişileri uyuşturucuya iten nedenler genel olarak toplumların sosyo-ekonomik, dini ve kültürel yapısına bağlı olarak farklılıklar gösterse de sentetik uyuşturucu gibi maddelerin kolay ulaşılabilirliği ve ucuz olması, uyuşturucu satıcılarına verilen cezaların yetersiz ve caydırıcı olmaması, toplumun kendi hem maddi hem de manevi değerlerinden uzaklaşması gibi faktörlerde öne çıkıyor.

Cinayetlerin yüzde 60’ı, saldırıların yüzde 40’ı, tecavüzlerin yüzde 33’ünün alkol ve madde kullanımı olan kişiler tarafından gerçekleştirildiği gerçeğine rağmen özellikle TV’lerdeki birçok program, dizi ve filmlerde alkol ve madde kullanımının özendirilmesi toplumu felakete itiyor.

Türkiye genelinde madde bağımlılığı, sanal kumar ve teknoloji bağımlılıkları ciddi boyutlara ulaşırken, milyonlarca genç, çocuk ve yetişkin bu bağımlıklardan mutlaka birisine bulaşıyor.

Özellikle madde bağımlılığı her geçen gün ciddi oranda artarken, gençler arasında da yaygınlaşıyor ve “uyuşturucu ile mücadele” kapsamında yapılan operasyonlara rağmen uyuşturucu kullanımının ve satışının artması ise dikkat çekiyor.

Polis ve jandarma tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda yüksek miktarlarda uyuşturucunun ele geçirilmesine, yüzlerce kişinin gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına rağmen uyuşturucu kullanımı ile satışının önüne geçilememesi birçok kişinin madde bağımlısı veya satıcısı olmasını önleyemiyor.

İçişleri Bakanlığı tarafından “uyuşturucu ile mücadele” kapsamında geçen yıl düzenlenen 215 bin 228 operasyonda, 293 bin 905 kişinin gözaltına alındığı, bunlardan 26 bin 128’inin ise adli makamlarca tutuklandığı belirtildi.

Operasyonlarda ele geçirilen uyuşturucu madde miktarlarında bir önceki yıla göre artış yaşandığının belirtilmesi ise tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor.

Öte yandan, “Küçük Buhara” olarak adlandırılan, 100 yıl önce Fransız işgalcilerine karşı direnişin üssü olan, Kurtuluş Savaşı döneminde “Ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum” düşüncesiyle sömürgeci ve bir o kadar da işgalci Fransa ile dönemin emperyalist ülkelerine karşı direnen, topraklarını canı pahasına işgalcilerden kurtaranların şehri olan Gaziantep’te de birçok gencin uyuşturucu illetine bulaşması ve bağımlı olması üzüntüye neden oluyor.

100 yıl önce Cemiyet-i İslamiye’nin mitingi ile Fransız işgaline karşı kıyama kalkan bir şehir olan, çok zor şartlar ve imkansızlıklara rağmen kadın, erkek, genç ve yaşlı 7’den 70’e Antep halkının mazlum milletler adına sömürgeci ve işgalci Fransa’ya karşı zafer kazanılan Gaziantep’te her hafta yüzlerce kişi “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapmak” suçundan gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor.

100 yıl önce 10 yaşındaki Mehmet Kamil’in annesinin peçesini açmaya çalışan Fransızlara taşlarla saldırmış ve süngülenerek şehid edildiği, tarihi izzet ve şeref olan bir şehir olan Gaziantep’te 100 yıl sonra uyuşturucu tacirlerinin adeta cirit attığı bir şehir olması üzüntü ile birlikte bir silkinişe de neden olması gerekiyor.

İl Emniyet Müdürlüğü tarafından geçtiğimiz hafta Gaziantep’te “zehir” satıcılarına yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 138 şüpheliden 13’ünün tutuklanarak cezaevine konulması ise yetkililer başta olmak üzere kentteki siyasi partileri, STK’ları, alimleri, kanaat önderlerini, aileleri ve halkı çok derinden üzmesi ve harekete geçirmesi gerekir.

100 yıldır işgale karşı İslami direnişin öncüsü olan bir şehirde sadece bir haftalık bilançonun bu kadar olması korkunç olmakla birlikte kullanıcı veya satıcı olsun fark etmez uyuşturucu illetine bulaşanların sayısının da ne denli arttığını gözler önüne seriyor.

Ayrıca, bu durum bağımlılıkla mücadelede yeni ve etkin yöntemlerin hayata geçirilmesinin öneminin ortaya çıkarıyor. (İLKHA)

İlgili Galeriler