Mardin STK Platformu Üyesi Memiş: Afganistan halkına karşı insan ve mümin olarak vazifelerimiz var

CB Erdoğan'ın 10 Sivil Toplum Kuruluşunun Afganistan'a 700 ton yardım göndereceğini belirtmesi üzerine, İTTİHADUL ULEMA ve Mardin STK Platformu Yönetim Üyesi Molla Fasih Memiş, Afganistan halkına yardım çağrısında bulundu.

Ekleme: 26.01.2022 13:15:10 / Güncelleme: 26.01.2022 13:15:10 / Güncel / Mardin Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Tarih sürecinde birçok kez işgal girişimine uğrayan ve kendi içinde de de bir savaş veren Afganistan hükümeti ve halkı, dünyadan tanınırlık ve yardım bekliyor.

Açlık ve nice zorlukların yaşandığı ülkede kış aylarının da gelmesi ile bu zorluklar ve zahmetler çekilmez bir hal almaya başladı.

Özellikle de çadırlarda yaşamaya çalışan insanların olduğu Afganistan'da halk uluslararası kamuoyundan yardım bekliyor.

Yardım çağrılarına cevap ise geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'dan geldi.

Erdoğan, kısa süre önce AFAD koordinesinde "İyilik Treni" ismiyle 10 Sivil Toplum Kuruluşunun 700 tonluk bir yardım götüreceğini belirtmişti.

Konuyla ilgili İLKHA’ya konuşan Mardin Sivil Toplum Kuruluşu Yönetim Üyesi Molla Fasih Memiş, Müslümanların birbirleriyle yardımlaşma konusunda fedakâr olmaları gerektiğini söyledi.

"Yıllardır Afganistan'da işgal ve iç çatışmalar sürüyordu"

Molla Fasih Memiş

Afganistan halkının yıllardır fiili işgal altında olduğunu belirten Molla Fasih Memiş, bu süreçte on binlerce insanın öldüğünü yüz binlerce insanın ise göç etmek zorunda kaldığını belirtti.

Memiş, "Malum olduğu üzere 40 yıldan fazladır işgal altında olan Müslüman Afganistan halkı çok zor günler yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. 70'li yılların sonunda Sovyetler Birliğinin fiili işgaline uğradı, bu da yetmezmiş gibi Afganistan'daki işgal güçleriyle iş birliği yapan satılık Necibullah Hükümeti kendi halkını sindirme politikaları güttü. Dolayısıyla halk yıllarca açlık, sefalet ve göç olaylarını yaşadı. Sovyetler Birliği çekildikten sonra halk rahat nefes alabilecek derken bu sefer de iç çatışmalar başladı. Daha sonra ise 2000'li yılların sonuna doğru Eylül ayında ikiz kulelere yapılan saldırıyı bahane eden ABD, BM’nin de desteğini alarak fiili işgal yaptı. Yıllardır Afganistan'da işgal ve iç çatışmalar sürüyordu. Bu süreçte on binlerce insan katledildi, bir o kadar çocuk yetim kaldı, bir o kadar kadın dul kaldı. Yüz binlerce insan yerlerinden ve yurtlarından edilerek güvenli bölgelerde barınmak amacıyla gönderildiler. Birçoğu bu soğuk kış günlerinde kamplarda yaşıyor. Birçoğu da umut yolculuğuna çıktı, kimisi karlı dağları aşarken donarak kimisi ise başka ülkelere deniz yoluyla gitmeye çalışırken boğularak öldü." dedi.

Memiş, "Müslümanlar olarak, Afganistan halkına karşı gerek aynı atadan olma hasebiyle insan olarak gerekse de hem dini hem de kültürel bağlarımızdan dolayı imani bir vazifemiz bulunmaktadır. Yüce Rabbimiz bizleri Kur'an-ı Kerim'de ‘Müslümanlar ancak kardeştir’ (Hucurat 10) diye kardeş ilan etmiştir. Kardeşlerse birbirinin yardımına koşmalı ve birbirlerine yardımda bulunmalıdır. Peygamber Efendimiz (sav) ‘Her kimin din kardeşine yardım etmeye gücü yetiyorsa, hemen yapsın.’ buyuruyor. Hemen yapsın diyor çünkü biraz sonra bu imkân eline geçmeyebilir." ifadelerini kullandı.

"Geçmiş dönemlerde birçok bürokratik engelle karşılaşılıyordu ve dolayısıyla yardımlar zamanında ulaştırılamıyordu"

Önceki dönemlerde yardımların bürokratik engellere takıldığını ancak bugün devlet eliyle bu tür yardımların daha kolay bir şekilde yapılabildiğine değinen Memiş şunları söyledi:

Daha önceki yıllarda Müslüman halkımız hatırlar, gerek Bosna gerek Çeçenistan gerekse ismini telaffuz etmediğimiz başka yerlerde mağduriyet yaşayan insanlara yardım etmek için yine ülkemizde birçok sivil toplum kuruluşu kendi imkânlarınca yardım etme gayretindeydiler. Fakat o dönemlerde birçok bürokratik engelle karşılaşılıyordu ve dolayısıyla yardımlar zamanında ulaştırılamıyordu. Çok şükür şu an ülkemizin başında bulunan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan Afganistan'a yardım konusunda AFAD koordinesinde birçok sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle beraber bir çalışma başlattı. Tabi ki sadece büyük merkezi STK'lar değil yerelde olan STK'lar da bu taşın altına ellerini koymalıdır. Ellerinden gelen gayreti göstermelidir. Peygamber Efendimiz (sav) ‘Her kim ki sağ salim sabaha uyanır ve müminlerin derdiyle dertlenmezse o onlardan değildir.’ diye buyuruyor. Mademki bizlere gün doğuyor ve selametle sabahlara uyanıyorsak Müslümanların derdini kendimize dert edinmeliyiz. Onlara yardımlarda bulunmalıyız.

"Bugün birçok ülkede maalesef mağduriyetler yaşanıyor"

Dünyada birçok ülke insanının kötü durumda olduğunu ve yardım muhtaç olduğunu belirten Memiş, "Yine Peygamber Efendimiz (sav) müminleri bir cesede benzetiyor: ‘Müminlerin misali, birbirlerini sevmede, merhamet göstermede ve birbirleriyle yardımlaşmada bir vücut gibidir. Şayet vücudun bir yerine bir diken batsa bütün vücut onunla sızlar ve ondan dolayı rahatsız olur.’ Bugün gerek Afganistan'da gerek Yemen'de gerek Libya'da gerek Suriye'de gerek Irak'ta isimlerini şu an hatırlayabildiğim ülkeler ve bir o kadar da hatırlayamadığım ülkelerde maalesef birçok mağduriyet yaşanıyor. Mardin Peygamber Sevdalıları ve Mardin Umut Kervanı olarak içinde bulunduğumuz Mardin Sivil Toplum Kuruluşu Platformuyla beraber diğer üyelere de seslenmek istiyorum. Hem platformda bulunan yönetim üyeleri hem de bileşenlerimiz olan diğer STK'lar bu işi ciddiye almalı ve mademki Cumhurbaşkanlığı tarafından böyle bir kampanya başlatılmışsa buradan elimizden gelen gayreti göstermeliyiz diye düşünüyorum." şeklinde konuştu. (İLKHA)







Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar