Sigara 50 yaş altındaki kadınlar için daha riskli

Uzmanlar, 18 ila 49 yaşları arasındaki sigara içen kadınlarda, ölümcül kalp krizi riskinin, sigara içmeyenlere göre 13 kat daha fazla olduğuna dikkat çekiyor.

Ekleme: 04.01.2022 18:50:11 / Güncelleme: 04.01.2022 19:15:24 / Güncel
Destek için 

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem, dünyanın en iyi kardiyovasküler dergileri arasında yer alan Journal of the American College of Cardiology'de yer alan bilimsel araştırmanın detayları hakkında bilgilendirmede bulundu.

Kalp hastalığının, dünya çapında kadınlar ve erkekler için bir numaralı ölüm nedeni olduğunu belirten Nurkalem, akut ST Segment Yükseltmeli Miyokard Enfarktüsünün (STEMI), kalp hastalığının yaşamı en çok tehdit eden formları arasında olduğunu söyledi.

Nurkalem, "STEMI bazen büyük kalp krizi olarak adlandırılır ve ana koroner arterlerden birinin tamamen tıkanmasından kaynaklanır. Araştırmacılar, sigara içmenin yaş veya cinsiyetten bağımsız olarak tüm hastalarda STEMI riskini artırdığını, ancak kadınlarda riskin her yaşta erkeklere göre daha yüksek olduğunu bulmuşlardır." dedi.

Araştırma verilerine paylaşan Nurkalem, şunları kaydetti:

Araştırmaya göre, erkek ve kadın sigara içenler arasındaki en büyük nispi risk farkı 50-64 yaş grubundaydı, ancak her iki cinsiyette de en yüksek risk artışı 18-49 yaş grubundaydı.

Bu yaş grubundaki kadın sigara içenler, sigara içmeyen kadın çağdaşlarına kıyasla 13 kat daha fazla STEMI riskine sahipti. Genç erkek sigara içenlerde risk 8.6 kat arttı.

Bulgular, sigara içmenin özellikle genç ve kadın sigara içenlerde büyük kalp krizlerini tetiklemedeki çarpıcı risk etkisine ilk kez ışık tutuyor.

Araştırmacıların ayrıca, sigarayı bırakarak riski önemli ölçüde tersine çevirmenin mümkün olduğunu bulduklarına dikkat çeken Nurkalem, "Çalışma, yaş veya cinsiyetten bağımsız olarak sigarayı bırakmanın, muhtemelen bir ay içinde STEMI riskini hiç sigara içmeyenlere göre azalttığını buldu." diye belirtti.

Nurkalem, bu araştırmanın, sigara içen gençlerde, kalp krizi risklerinin yaşamın çok daha ileri dönemlerinde ortaya çıktığı algısını düzeltmesi beklendiği değerlendirmesinde bulundu. (İLKHA)