“Memleketin HÜDA PAR’a İhtiyacı Var” sloganıyla düzenlenen kuruluş yıl dönümü programı Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Açılış konuşmasını yapan HÜDA PAR Gençlik Kolları Başkanı Hamdullah Er şunları söyledi ; ''9 sene önce yeryüzünde barışı ve adaleti hakim kılmak için yola çıktık. Asırlardır buradayız. Bizi köksüz kılmak isteyenlere karşı direniyoruz. Zaman sorumluluktan kaçma zamanı değil yeni sorumluluklar üstlenerek yola devam etme zamanıdır. Gençlik maddi yokluk ve manevi kriz içerisindedir. Bir toplumun sağlıklı bir şekilde kalkınması çift boyutlu kalkınmayla mümkündür. HÜR gençlik olarak gençliği ve insanlığı içerisine düştüğü materyalist döngüden azade kılmak için çalışıyoruz. Gençleri oy deposu olarak gören onlara siyasi bir obje olarak anlayışı reddediyoruz. Gençleri harflere hapsetmeye çalışan ezber ve kalıp ifadelere sıkıştırmaya çalışan anlayışı reddediyor, gençlik kuşaklara sığmaz diyoruz.''
Programda konuşma yapan HÜDA PAR Kadın Kollarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sema Yarar; ''Kadın toplumun kurucu unsurudur. Bugün Allah'ın kadına vermiş olduğu haklardan kadın ya mahrum edilmekte ya da toplum tarafından bir lütuf olarak sadece bir kısmı ikram edilmektedir. Kadın konusunda ne batı ne de doğu insani anlamda bir standart yakalayamamış ve her yönden istismara müsait bir zemin oluşturmuştur. Kadına yönelik şiddet küresel çapta dünyanın bir gerçeği olarak karşımızda durmaktadır. Kimi zaman karşımıza istismar kimi zaman ise fiziksel bir baskı olarak çıkmaktadır. Kadın her şeyden önce yaratılış mucizesine aracılık eden, nesil yetiştiren kutsal bir vazife icra etmektedir. Bunu yaparken bir yandan ilim öğrenmenin zorluklarıyla, bir yandan çalışma hayatının dayatmalarıyla bir yandan da ailenin ağır sorumluluklarıyla karşı karşıyadır. Kadının hakkını teslim etmemek apaçık bir zulümdür. Herkesin evine ve ailesine bakış açısını insani bir yönden değiştirmesi apaçık bir emirdir. Hiç kimsenin hiç kimseye üstünlüğü yoktur, zulmetmeye hakkı yoktur. Kadına yönelik fiziksel şiddet veya aşağılayıcı davranışlar insan onurunca kabul edilebilir olgular değildir. Kadına yönelik şiddet hem hukuki hem ahlaki hem de sosyal bir sorundur. Kadının karşılaştığı bir diğer problem ise çalışma hayatında karşılaştığı ayrımcılıklardır. Kimi zaman eşit işe eşit ücret alamamakta karşımız çıkmaktadır. Bununla birlikte kadınları çalışma hayatına zorlayan nedenler de unutulmamalıdır. Ekonomik istikrarsızlığın getirdiği sebepler kadını çalışmaya zorlamaktadır. Çalışma hayatı aile bağlarını yıpratmaktadır. Eleştirdiğim şey kadının çalışması değil çalışma şartlarıdır. Bu şatların düzeltilmesi aile bütünlüğü açısından verimli koşullar oluşturacaktır. Kadınların fıtratlarına uygun şartlarda çalışmasına yönelik istihdam politikaları gereklidir. Devlet ev kadınlarına ekonomik haklar tanımalıdır. Çalışma hayatı kadınlara bir dayatma olarak değil bir tercih olarak sunulmalıdır. '' ifadelerini kullandı.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun kuruluş yıl dönümü programında yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar;
''Yola çıkarken şu ya da bu partinin değil sistemin alternatifiyiz dedik. Bir paradigma değişikliği öneriyoruz. Kulluğumuz sadece Allah'adır. İnsanlar üzerinde hakimiyet kurmak için siyaset yapmıyoruz. Allah'ın kullarını kula kulluktan kurtarmak , insanları gerçek hürriyetlerine kavuşturmak istiyoruz.
Bütün insanları eşit görürüz. Hiçbir kınayıcının kınamasından korkmuyoruz. Mal ve servet biriktirmek için bu yola çıkmadık. Dünya makamlarının geçici olduğunu bilir, asıl maksat için aracı olarak görürüz. Makam mevki kavgası yapmayız. Parti menfaatimizi milletin menfaati üzerinde görmeyiz. Kardeşliğin hukukunu yeniden tesis etmek, hakça paylaşmayı, toplumsal barışı, sosyal adaleti gerçekleştirmek istiyoruz.
Seküler ahlak temelsiz bina gibidir. Din ile siyaset arasına kalın duvarlar örenler siyaseti ahlaksız bıraktıklarının farkına varmalıdır. Dini siyasetin emrine verenler de insanları dinden soğuttuklarının farkına varmalıdır. Siyaset ahlaklıysa insanidir. Ahlaktan soyutlanmış siyasetin topluma hizmet etmesi mümkün değildir.
Biz hakkın, aydınlığın ve adaletin yanında batılın ve karanlığın karşısındayız. İnsanımızın öncelikli ihtiyacı adalettir.
Çözüm sürecinde yanlışları dile getirdik ama sözümüzü dinlemediler. Dikkate alınsaydı o çukurlar açılmaz yüzlerce insan ölmezdi. FETÖ konusunda uyardık, dinlemediler dikkate alınsa 15 Temmuz darbe girişimi yaşanmayabilirdi. Suriye konusunda uyardık, dikkate alınsaydı yüz binlerce insan ölmez, Suriye harap olmazdı.
İstanbul sözleşmesiyle ilgili söylediklerimiz ancak 9 yıl sonra dikkate alındı, boşanmalar katlandıktan sonra. Ancak biyolojik cinsiyetin yerine ikame edilmeye çalışılan toplumsal cinsiyet kanunlardaki yerini korumaya devam ediyor. Mesela hala bütün sapıklıklar ve zina serbest ama genç yaşında evlendikleri için mağduriyet yaşayanların çığlıkları duyulmadı.
'Aile kurumunu koruyun!'
Toplumsal ahlak ciddi bir saldırı altında. Aile kurumumuz yani geleceğimiz ciddi bir tehdit altında. Aile kurumunun korunması için ciddi tedbirler alınmalıdır. 4 evlilikten biri boşanmayla sonuçlanıyor. Annelik değersiz hale getirildi. Hükümete çağrımızdır; aileyi korumak, evliliği teşvik ve anneliğe hak ettiği değeri vermek için adımlar atın. Annelere emeklilik hakkı getirin. Onlara sigorta primi desteği vererek emekli olmalarını sağlayın.
''Zam furyası böyle devam ederse...''
İşsizlik, geçim sıkıntısı milletin birinci gündemi. Zam furyası böyle devam ederse asgari ücret işçinin cebine girmeden eriyecek. Emekli perişan. Açlık sınırının yarısına düştü bazı maaşlar. Açlık sınırının altında hiçbir maaş kalmamalı, emeklilere seyyanen zam yapılmalıdır.
9 yıldır insanların refahını artırmayan ithalat ve inşaat ile büyüme bir şey ifade etmez. İstihdam, yatırım, üretim ve ihracat ile büyüme gerçekleştirilmeli faiz sistemi terk edilmeli diyoruz. Yüksek cari açık ve borçlanma nedeniyle ekonomi kırılgan hale geliyor. Bu sürdürülmeli değil .İsrafı ve yolsuzluğu durdurun, borçlanmaktan vazgeçin.
Stratejik öneme sahip ürün, mal ve hizmetlerin üretilmesi teşvik edilmeli, yerli üretim yönelik tedbirler alınmalı gerek sanayi gerek tarım ürünlerinde dışa bağımlılık sona ermelidir. Faize dayalı kapitalist ekonomik sistem değişmelidir.
Asgari ücretten vergi alınmamalı, temel ihtiyaç maddeleri vergiden arındırılmalıdır. Asgari ücretin tanımı değişmeli tanıma aile de dahil edilmelidir. En alt gelir dilimindeki insanlar için ailedeki fert başına kanunla belirlenecek miktarda su, elektrik ve yakacak ücretsiz olmalıdır.
''Tarım stratejik bir öneme sahiptir!''
Tarım stratejik bir öneme sahiptir. Çiftçiler birer hazine gibi korunmalıdır. Bugün çiftçiler üretimi bırakıp şehirlere akın etti. Tarımın sürdürebilmesi için sulama sistemleri ıslah edilmeli sulanabilen tarım arazilerinin miktarı artırılmalıdır. GAP projesi bitirilmelidir. Her köye bir ziraat mühendisi atanmalıdır. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan üreticilerin kooperatifleşmeleri özendirilmeli, ürünlerinin aracısız olarak tüketiciye ulaştırılması sağlanmalıdır. Tarıma dayalı sanayi teşvik edilmelidir.
''Vergide adaleti sağlayın!''
Vergi adaleti sağlanmalı, dar gelirlinin sırtındaki vergi yükü hafifletilmelidir. Paradan para kazananlara tanınan vergi muafiyeti hakkına son verilmelidir. Kamu kaynaklarının önemli bir kısmı iç ve dış faizlere ödenmektedir. Buna son verilmelidir.
HÜDA PAR'ı iyi dinleyin, zarar etmezsiniz. İnsanlığa huzur ve refah getirmeyen iktisadi nizamlar terkedilmeli yerine İslami iktisat düzeni getirilmelidir.
Kürt meselesinde çözüm adaletin tesis edilmesidir. Kendinize istediklerinizi kardeşim dediklerinize de isteyeceksiniz. Meşru hakları pazarlığa girmeden iade edeceksiniz.
Atanamayan öğretmenin, KYK borcunu ödeyemeyen gencin, vergi yükü altında ezilenin, ayrımcılığa uğrayanların, dili ve kimliği inkar edilenlerin, mülakatta elenen liyakatlinin, mazlumun, mağdurun HÜDA PAR'a ihtiyacı var. Siyaset kurumunun HÜDA PAR'a, onun bakış açısına ve çözüm önerilerine ihtiyacı var.