Akran zorbalığı, bir ya da birden fazla çocuğun kendilerine kıyasla dezavantajlı konumda olan başka bir çocuğa karşı düzenli olarak uyguladıkları sözlü ya da fiziki saldırı şeklinde genellikle okullarda gerçekleşiyor.
Uzmanlar; gergin ebeveyn ilişkileri, zayıf akademik başarı ve sosyal desteğin az olması gibi nedenlerin çocukları akran zorbalığına yönlendirdiğine dikkat çekiyor.
Dr. Öğr. Üyesi Füsun Akdağ Aycibin, çocukları akran zorbalığına yönlendiren nedenlerden bahsetti ve ebeveynlere tavsiyelerde bulundu.
Negatif etkileri oldukça yüksek oluyor
Akran zorbalığını "aynı yaş düzeyindeki çocukların birbirlerine veya tek bir kişiye karşı sözel, fiziksel, davranışsal ve psikolojik olarak örseleyici, zarar verici davranışlarda bulunması" olarak tanımlayan Aycibin, "Akran zorbalığı; özellikle okullarda gerçekleşen, bir ya da birden fazla çocuğun kendilerinden fiziki veya sosyal anlamda dezavantajlı konumda olan başka bir çocuğa karşı, düzenli olarak yapmakta oldukları sözlü ya da fiziki saldırı ve baskılamalardan oluşan, negatif etkileri son derece yüksek olan bir sosyal problemdir." dedi.
Genetik etkenlerle ve çevreden etkilenme ile oluşabiliyor
Zorbalığın altında yatan nedenlerin bir kısmının genetik etkenler sonucu ortaya çıkan patolojik zorbalık olduğunu ifade eden Aycibin, "Bir kısmı ise çocuğun çevresinden etkilenmesi sonucu ortaya çıkan öğrenilmiş zorbalıktır. Bir çocuğu zorbalığa başvurmaya iten birden çok ve birbiriyle örtüşen nedenden bahsedebiliriz." dedi.
Aycibin, çocukları zorbalığa yönlendiren nedenleri şöyle sıraladı:
"Yetişkin baskısından kurtulma arzusu. Şımartılmak. Büyükleri taklit etmek. Akran kıskançlığı. Dikkat çekme arzusu. Hayal kırıklarının birikmesi. Çocuğun şiddete maruz kalması."
Akran zorbalığı çocukların aileleri ile paylaşılmalı
Akran zorbalığının okul içinde halledilmeye çalışılmasının yanlış bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Aycibin, "Örneğin mutlaka çocukların ebeveynleri ile paylaşılmalıdır. Zorbalık sadece yapan ve yapılanı ilgilendirmez. Bu durum aileleri ve hatta tüm toplumu ilgilendirir. Çünkü sözel ya da fiziksel şiddet eylemi maruz kalınma ile artar. Ebeveynler aile ortamında sükunet sağlamak, aile kavgalarını sınırlandırmak, saldırgan davranışı durdurmak, güç veya fiziksel ceza kullanmamak açısından iyi bir örnek olmalı. Ceza yerine iletişim veya müzakere yöntemi kullanılmalı."dedi.
Konuşma ve açık iletişim önemli
Aycibin, zorbalık davranışlarını oluşturan nedenleri şöyle paylaştı:
"Gergin ebeveyn ilişkileri. Tutarsız disiplin. Düşük öz güven. Zayıf akademik başarı. Sosyal desteğin azlığı. İstismara ve zorbalığa maruz kalma."
Aycibin, çocukları zorbalık yapmaktan uzak tutmak için ebeveynlere şu tavsiyelerde bulundu:
"Çocuk ve ergenlerin ekran maruziyetleri günde 1-1,5 saat ile sınırlandırılmalı.
Dizide oyunların dikkat çekmek için kullanıldığı ve aslında amacın oyun değil, insanların birbirine zarar vermesi olduğu söylenmeli.
'Arkadaşları izliyor, o izlemezse eksik kalır, dışlanır’ düşüncesi yanlıştır. Ebeveynler çocukların nasıl bireyler olmasını istiyorsa ona göre davranmalı.
Yasaklamanın özellikle gençlerde etkili olmadığı, konuşma ve açık iletişimin katkı sağlayacağı bilinmeli.
İzlemek isteyen çocuğun merakını anladığınızı, bu dizinin yoğun şiddet içerdiğini, yetişkinler için hazırlanmış olduğunu ve insani ve ahlaki değerler adına rahatsız edici olduğu söylenmeli." (İLKHA)