İletişim Başkanı Altun: Dezenformasyon kampanyaları uluslararası tehdide dönüştü

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, dijital platformlardaki dezenformasyon kampanyalarının uluslararası düzeyde güvenlik tehdidine dönüştüğünü söyledi.

Ekleme: 13.12.2021 13:05:06 / Güncelleme: 13.12.2021 15:57:55 / Güncel
Destek için 

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Kazakistan eski Başbakanı Dr. Kerim Masimov'un Rusça ve İngilizcenin ardından Türkçe olarak yayımlanan "Dünyanın Bir Sonraki Hâkimi: Yapay Zekâ" isimli kitabının takdim yazısında, “Uluslararası düzeyde bir güvenlik tehdidine dönüşen dezenformasyon kampanyalarına karşı dijital platformlar önlem almalı.” ifadelerini kullandı.

Yazısında modern insanın dijital kuşatma altında olduğuna işaret eden Altun, veri bilimciler ve veri madencilerin büyük veri ekseninde "ikna etme, rıza gösterme, manipüle etme, propaganda, marka iletişimi, dijital aktivizm, pazarlama, göz takibi, nöro pazarlama" gibi kavram ve uygulamalarla teknolojik angajman ve dijital platformlar üzerinden insanları etkileme ve yönlendirme kabiliyetine sahip olduğunu belirtti.

Teknoloji ve yazılım şirketlerinin yapay zekâ sayesinde, dijital alandan topladıkları verileri diledikleri gibi işleyerek bunları anlamlandırabildiğine ve kullanıcıların tutum ve davranışları hakkında öngörüde bulunabildiğine işaret eden Altun, şunları kaydetti:

Yapay zekâ ve algoritmalar yoluyla insanların dijital alandaki varlıkları, dijital kimlikleri, yeni teknolojileri kullanım alışkanlıkları ile sosyal medya kullanım alışkanlıkları ve sıklıkları üzerinden makine öğrenmesi ve derin analizler yapılabilmektedir. Bu öngörüler de politika, askeriye, sanayi ürünleri, mikro hedefleme, pazarlama, reklam uygulamaları ve daha birçok alanda kullanıcıların tercihlerini şekillendirmek amacıyla kullanılmaktadır.

21. yüzyılda hemen her alanda yapay zekâ teknolojilerinden yararlanılıyor ve küresel ekonomik sistem de bu teknolojiden nasibini alarak köklü bir revizyona girmiş durumda. Üretim kademesinden kurumsal yapılara, sağlık hizmetlerinden perakende sektörüne, eğitimden insansız hava araçlarına, biyo-mühendislikten robotiğe, bankacılıktan lojistiğe, adalet sisteminden spora kadar insan hayatını ilgilendiren tüm alanlarda yapay zekâ gündelik yaşam pratiklerimizi kolaylaştırmakta, verimliliği artırmakta ve yeni mesleklerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır.

İnsanlığın dönüm noktalarından biri olarak değerlendirilen yapay zekânın büyük veri, nesnelerin interneti, ileri algoritmalar, veri analitiği, bulut bilişim, kuantum hesaplama, blok zincir teknolojisi ve sinir bilimle birlikte değerlendirildiğini aktaran Altun, küresel düzeyde milenyumdan bu yana dijitalleşmeyle yaşanan baş döndürücü değişimin yakın gelecekte ve dünyanın 2050 projeksiyonunda yapay zekâ teknolojilerinin daha da ivmeleneceğinin öngörüldüğünü bildirdi.

"Dezenformasyon kampanyalarına karşı önlem alınmalı"

Yapay zekâ sistemlerinde güven ve toplumsal sorumluluğun iki hayati prensip olduğunun altını çizen Altun, "Yapay zekâ sistemlerinde kullanıcıların mahremiyetine azami hassasiyet gösterilmeli, insanı merkeze alan bir gelişim süreci izlenmeli, tarafsızlık, hesap verebilirlik ve şeffaflık değerlerinden asla taviz verilmemeli." ifadesini kullandı.

Altun, tüm vatandaşlar arasında eşitliğin sağlanması ve sürdürülebilir kalkınma hedefi üzerinden hareket edilmesi gerektiğini belirtti.

İletişim savaşları ekseninde dezenformasyon ve manipülasyonla mücadelede de yapay zekanın yararlı şekilde kullanılacağına dikkati çeken Altun, şunları kaydetti:

"Uluslararası düzeyde bir güvenlik tehdidine dönüşen dezenformasyon kampanyalarına karşı dijital platformlar önlem almalı. Yapay zekâ yardımıyla özellikle sosyal ağlarda daha önce kullanılan görsellerin aynısı, farklı konularda kamuoylarını yanıltma amacıyla kullanıldığında, bilgilendirme ve eşleştirme yapılarak görsel ve metin uyumuna da dikkat edilerek bu içeriklerin yayınlanmasının ve paylaşılmasının önüne geçilmeli. Bu şekilde dezenformasyon tehlikesini en aza indirmek mümkün olabilir." (İLKHA)