Haber Merkezi
Doğrudan 6 milyondan fazla çalışanı, dolaylı olarak ise tüm ülkeyi ilgilendiren yeni asgari ücret belirleme çalışmaları devam ediyor. Bu süreçteki 4’üncü ve son toplantı bugün gerçekleştirilecek. 84 milyon vatandaş bu toplantıdan çıkacak sonuca odaklanmış durumda. 1 Aralık’ta 1. toplantı, 7 Aralık’ta 2. toplantı, 9 Aralık’ta ise 3. toplantısını gerçekleştiren Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 4.toplantısı yani son toplantı tarihi bugün.
Konuyla ilgili TBMM Genel Kurulunda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, bakanlığının 2022 yılı bütçesine ilişkin yaptığı açıklamada, asgari ücret konusunda çeşitli tahminler yapıldığını anımsatarak, asgari ücret alan yaklaşık 6 milyon işçi bulunduğunu bildirdi. Bu kişilerin aileleriyle oluşturduğu bütünlüğün dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Bilgin, asgari ücretin diğer ücretleri de belirleyecek bir yetkiye sahip olduğuna dikkati çekti. Bu konuda Bakanlığına bir araştırma yaptırdığını kaydeden Bilgin, işçilere, işverenler ile profesyonel yöneticilere asgari ücret beklentilerini sorduklarını aktardı. Bilgin, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşçilerimizin büyük çoğunluğu, yüzde 37'si 3 bin 750 ila 4 bin lira arasında beklentileri olduğunu söylediler. Yüzde 9'luk bir oran, 4 bin liranın üzerinde rakamlar telaffuz ettiler. Daha aşağılarda telaffuz edenler oldu. Küçük işletmelerde çalışan işçilerin daha alt düzeylerde rakamlar telaffuz ettiğini gördük. Bu sebepsiz değil. Onlar şunu diyorlar; 'Evet, biz ücretimizin artmasını istiyoruz ama işimizin devam etmesini istiyoruz.' Dolayısıyla burada sizlerin beklentisi nedir bilmiyorum ama toplumun, işçilerimizin beklentisini karşılayan ciddi bir asgari ücret artışını gerçekleştireceğiz. Bu, Türkiye için, çalışanlarımız için, özellikle düşük gelirli asgari ücretle çalışanlarımız için bir bayram havası yaratacaktır. Bunu şimdiden müjdelemek isterim."
Asgari ücretin daha yüksek düzeyde açıklanmasının daha anlamlı olduğunu çünkü ekonomide dalgalanmaların yaşandığını dile getiren Bilgin, enflasyonist bir ortam nedeniyle asgari ücretin bu kadar tartışıldığını ve bu kadar çok önem atfedildiğini söyledi. Bilgin, "Bu süreci yönetirken, asgari ücret çalışanlarımızı, emekçilerimizi korusun, aynı zamanda Türkiye'nin bu süreçte, enflasyonist ortamda, salgın sonrası bütün dünyanın yaşadığı ekonomik dalgalanmaların aşağı yukarı başta bütün Avrupa ve gelişmiş ekonomileri büyük zorluklara soktuğu bir aşamada Türkiye'ye de bir rahat nefes aldırsın diyoruz. Bu düşünceyle rahat nefes aldıracak bir seviyede tespit edeceğimizi belirtmek isterim." değerlendirmesinde bulundu.
Temel gıda ürünleri başta olmak üzere sağlıktan, giyime, akaryakıttan faturalara kadar her gün yükselen fiyatlar asgari ücret beklentisini daha da yükseltiyor. Kur artışını bahane eden fırsatçılar, stokçuluk yaparak fiyatların yükselmesine neden olurken; vatandaşlar, çarşı-pazar enflasyonunun asgari ücretin belirlenmesinde göz önünde bulundurulmasını istiyor.
DÖRT KİŞİLİK AİLENİN AYLIK GIDA HARCAMASI TUTARI 2.589,94 TL
Türk-İş'in aralık ayına ilişkin 'Açlık ve Yoksulluk Sınırı' araştırmasına göre, gıda fiyatları Aralık'ta bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,75 artış kaydetti. Araştırmada açlık ve yoksulluk sınırına ilişkin paylaşılan son rakamlara göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.589,94 TL oldu. Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı verilere göre ise, 2020'nin Kasım ayında gıda fiyatlarında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 21,08'lik artış gerçekleşti.
OECD: TÜRKİYE GIDADA ZAM ŞAMPİYONU
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) açıkladığı son rapor, Türkiye'nin açık ara gıda fiyat artış şampiyonu olduğunu bir kere daha gözler önüne serdi. Rapora göre Türkiye eylülde yıllık yüzde 28.8, ekimde ise 27.4'lük gıda fiyat artışı ile tüm bölge ülkelerine fark attı. Türkiye'den sonra fiyat artışında ikinci sırada gelen Kolombiya'da artış oranı yüzde 12.4 ve 13.7. Üçüncü sıradaki Avustralya'da ise gıda fiyatları yüzde 10.6 arttı. Bu 3 ülke dışında OECD bünyesinde çift haneli gıda enflasyonu bulunmuyor. Almanya'da ise gıda fiyatlarındaki artış eylülde yüzde 4.8, ekimde yüzde 4.6. arttı.
FİYATLARDAKİ ASTRONOMİK ARTIŞLAR ÖNLENEMİYOR
Kırmızı ete göre daha uygun olan ve fiyatı nedeniyle dar gelirli ailelerin tercih ettiği beyaz ete ve protein kaynağı yumurtaya gelen astronomik zamlar dur durak bilmiyor. Son birkaç haftada 27 TL’den satılan bir koli yumurtanın fiyatı 37TL’ye çıkarken 18 TL’ye satılan bir kilogram tavuğun fiyatı ise 28 TL’ye kadar yükseldi. Gıda ve temel ihtiyaç ürünlerinde görülen zamlar, tuvalet kâğıdı ve kâğıt havluda da görüldü. Son olarak market raflarında tuvalet kâğıdı ve kâğıt havlu ürünlerinde yüzde 40'a varan artışlar yaşandı.