2 milyon değerindeki kolyeyi teslim etti, üstüne azar işitti

Yolda bulduğu 2 milyon lira değerindeki kolyeyi sahibini bularak iade eden Rıfat Aybey, teşekkür beklerken kolye sahibi tarafından terslendi.

Ekleme: 04.12.2021 13:35:35 / Güncelleme: 04.12.2021 13:35:35 / Güncel
Destek için 

Bursa’da ikamet eden oto galerici Rıfat Aybey, yolda Bulduğu kolyeyi mücevherci bir arkadaşına gösterdi.

Yapılan incelemenin ardından kolyede 53 adet 7.8 kırat pırlanta olduğu tespit edilerek, değerinin 2 milyon lira olduğu anlaşıldı.

Bulduğu kolyenin servet değerinde olduğunu öğrenen Aybey, Kapalıçarşı’daki kuyumculara ve kolyeyi bulduğu yerdeki esnafa numarasını bırakarak kolye kaybeden birinin kendisine yönlendirilmesini istedi.

Birkaç gün sonra kolyenin kendisinin olduğu söyleyen biriyle irtibata geçti. Kolyenin onun olduğunu tespit etmek için araştırma yaptı. Sahibinin o kişi olduğunu anlayınca kolyeyi teslim etti.

KOLYEYİ GEÇ VERDİĞİ İÇİN TERSLENDİ
Kolye sahibi ise Aybey’e hiçbir hediye vermediği gibi, kolyeyi geç verdiği için tersledi. Muhabirlerin telefonla ulaştığı kolyenin sahibi, "Teşekkür mahiyetinde bir hediye verdiniz mi?" sorusu üzerine, "Hayır. Niye vereceğiz ki?" diyerek telefonu kapattı. Örnek davranış sergileyen galericiyi esnaf arkadaşları ise tek tek tebrik etti.

“KOLYENİN ÜZERİNDE 53 TAŞ VARDI”
Rıfat Aybey, kolyenin sahibini bulmak için cebinden 500 lira para harcadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Yol kenarında parlayan bir şey gördüm. Pastanenin yanında kolyeyi buldum ve kartımı bıraktım. Durumu anlattım. Bir şey düşüren varsa beni arasın dedim. Ben bunun ilk başta gerçek olduğunu anlamadım. Bunu pırlantacı bir arkadaşa gösterdim. Bana kolyenin 2 milyon değerinde olduğunu söyledi. Kolyenin üzerinde 53 adet taş vardı. Ben Kapalıçarşı’da birkaç yere kartımı bıraktım. Sahibi bulundu, fakat kolyeyi bulduğum yerden cevap gelmeyince tereddütte kaldım.

“TEŞEKKÜR YERİNE TERSLEDİ”
Sahibi olduğunu söyleyen kişiyi oyaladım. Teyit edince, gerçek sahibinin o kişi olduğunu anlayıp kolyeyi teslim ettim. Kişiye bir kaç soru sordum, emin olunca teslim ettim. Kolyeyi aldı. Yarın dükkânına uğrayacağım dedi. Gidiş o gidiş. Gelen giden yok. Bana herhangi bir hediye de vermedi. Bana, ’Bunu bana vermek zorundaydın. Sertifikalıydı. Satamazdın’ gibi sözler sarf edince moralim bozuldu. Bana ’Pırlantacılara neden gösterdin’ diye sordu. Ben de gerçek mi değil mi diye öğrenmek için gösterdiğimi söyledim. Teşekkür yerine tersledi.”