HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu üniversite öğrencileriyle bir araya geldi

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Gaziantep’te öğrenciler ile bir araya geldiği programda eğitim sistemi ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

Ekleme: 28.11.2021 11:30:10 / Güncelleme: 29.11.2021 07:43:22 / Güncel / Gaziantep Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Çeşitli ziyaretlerde bulunmak ve toplantılar gerçekleştirmek amacıyla Gaziantep’e gelen Yapıcıoğlu, programı kapsamında üniversite öğrencileriyle buluştu.

Öğrencilerin sorunlarını ve gelecekten yana beklentilerini dinleyen Yapıcıoğlu, mevcut sorunlara karşı çözüm önerilerini gençlerle paylaştı.

 

“Puanınız neye yetiyor değil siz neyi okumak istiyorsunuz ona karar verin”

Öğrencilere okuyacakları bölüm hakkında önemli tavsiyelerde bulunan Yapıcıoğlu, öğrencilere yüksek puan aldıkları için sevmedikleri bir bölümü okumak yerine sevdikleri bölümü okumalarının kendilerine ve topluma daha faydalı olacağını söyledi.

Öğrencilere hedeflerini belirmelerini öneren Yapıcıoğlu, “Eğer siz hoşlandığınız bir mesleği seçerseniz ve o alanda ilerlerseniz çalışırken yorulduğunuz zaman o yorgunluk sizlere tatlı bir yorgunluk olacaktır. Çünkü sizin bir hedefiniz varsa ve bir şeyi gerçekleştirmek istiyorsanız hedeflerinizi belirleyin ve kendinizi tanımaya çalışın. Bazı öğrenciler sadece puanı yetiyor diye hiç hoşlanmadığı bazı alanları seçiyor. Örneğin çok zeki ve puanı da çok iyidir, bizde en zeki öğrenciler tıp okur anlayışı olduğu için o da diyor ben tıp okuyayım. Buna mecbur değilsiniz. Eğer tıptan hoşlanmıyorsanız o çok yüksek puanla bir sosyal birimi, hukuk, mühendislik veya eğitimle alakalı bir alan okuyabilirsiniz. Puanınız yettiği bölümü değil, siz neyi okumak istiyorsunuz ona karar verin.” dedi.

“Mezun olan öğrenciler iş bulamıyor veya alanı olmayan bir işte çalışmak zorunda kalıyor”

Eğitimin plansız olduğunu ve bu nedenle öğrencilerin mağdur olduklarına değinen Yapıcıoğlu, “Bazı mezun olan öğrenciler iş bulma konusunda lise mezunları kadar şanslı değiller. Örneğin ziraat alanında 500 bin ziraat mezununa ihtiyaç var ama ziraat fakülteleri 1 milyon 500 bin öğrenci mezun etmiş. Bu nedenle bir milyon ziraat öğrencisi boşta kalıyor. Bu nedenle bu öğrenciler işsiz kalıyorlar veya alanı dışında bir işte çalışıyorlar. Bu da eğitimin plansızlığıdır. İhtiyaca göre kontenjan açılırsa öğrenciler en yüksek puandan başlayarak oraya gidecek ve okulu bittikten sonra işi de hazır olmuş olacak. Bu çok zor olan bir şey de değil. Öğrenciler şimdi okulu bitiriyor ya iş bulamıyor ya da alanı olmayan bir işte çalışmak zorunda kalıyor.” diye konuştu.

“Sosyal medya mecraları toplumu ifsat etmeye çalışanlar tarafından yoğun kullanılıyor”

Sosyal medyanın bilinçli kullanılmasının önemine dikkat çeken Yapıcıoğlu, “Tek başına bir nesne veya herhangi bir meslek iyi veya kötü değildir. Aslında iyi veya kötü olan insandır. Eğer insan iyi ise o eldeki aracı mesleği veya mecrayı iyilik için kullanabilir veya kötülük için kullanabilir şu anda maalesef bu sosyal medya mecraları daha çok toplumu ifsat etmeye çalışan kişiler tarafından daha yoğun kullanılıyor. Öyle ise yapılması gereken şey iyilik adına topluma bir şey katmak isteyenlerin bu konuda biraz daha aktif hale gelmesi ve onun üzerinde durup daha yoğun kullanmasıdır. Çünkü siz isteseniz de istemeseniz de sizin çocuklarınız sizin gençlerinizde sosyal medyayı kullanıyor, bunun önüne geçemediğimize göre o zaman onun iyi yönde kullanılması için daha aktif olmak gerekiyor.” şeklinde konuştu.

 “Elimizden gelse bütün zulümleri ortadan kaldırırız”

Mülakatların yaşattığı mağduriyetlere ve mülakat adı altında yazılı sınavlarda yüksek puan alanlara zulüm edildiğine değinen Yapıcıoğlu, “Bakan değişti mülakatı boşa çıkardı. Nasıl boşa çıkardı?  ‘Bir kişi yazılı sınavda hangi puanı almışsa mülakata da aynı puanı vereceksiniz’ dedi. Güvenlik soruşturmasında, herhangi bir istihbarat raporunda aleyhine olumsuz bir rapor gelen biri bu mesleğe girmemesi gerekir, düşüncesiyle kim varsa onun puanı düşürüldü. Ama mülakatı bu şekilde kullanamazlar. Hatta bazen, ‘şunlar kazanacak, şunlar gidecek, şunlar gelecek’ diye listeler gelince ondan daha ehil, liyakatli, başarılı, bilgili gerçekten bu işi yapabilecek insanlar bile elendiler. Bu yapılanlar zulümdür ve adalete aykırıdır. Elimizden gelse biz bütün zulümleri ortadan kaldırırız. Allah-u Teala, ‘Bir topluluğa olan kininiz, kızgınlığınız ya da düşmanlığınız sizi adaletsizliğe sevk etmesin’ diyor. O kızdığınız veya düşman olduğunuz topluma karşı da adaletsizlik yapmayın. Ya da öfkeli, kinli olduğunuz geçmişte size zarar veren bir topluluk da gelse sizin karşınıza, adaletten ayrılmayın demektir. Ya da ‘sizin aleyhinize bile olsa adil şahitler olun’ diyor. Adalet insanın aleyhine olabilir mi zahiren kısa bir bakışla bakarsan aleyhineymiş gibi görünebilir ama ben bunu şöyle anlıyorum; senin aleyhineymiş gibi görünen şey, senin nazarında öyledir ama sen bilirsin ki bu senin lehinedir. Adalet herkesin lehinedir.” şeklinde konuştu.

“Ekonominin kırılgan olmasını istemiyorsanız bu kadar borçlanmayacaksınız”

Ekonomik sıkıntılara da değinen Yapıcıoğlu, “Hükümetin stokçuluğa, fırsatçılığa ve ürünün üzerine aşırı derecede kâr kurarak satış yapanlara fırsat vermemesi gerekir. Vatandaşın mağdur olmasına sebep verecek hiçbir şeye meydan vermemesi lazım. Fakat hükümet maalesef bunları yeterince yapmıyor, yapamıyor. Şimdi ekonomi kırılgan evet küresel çapta bir sıkıntı var hem kira hem gıda fiyatları artıyor ve diğer menkul kıymetler de bir dalgalanma var. Yine balon şişmiş ve o balon bir yerde patlayıp küresel bir krize dönüşecek. Peki, Türkiye'de hissedilen neden daha fazla? Çünkü Türkiye'nin ekonomisi biraz daha fazla kırılgan.  Çünkü çok borcumuz var. Eğer ekonominin kırılgan olmasını istemiyorsanız o zaman siz bu kadar borçlanmayacaksınız.  Sayın Cumhurbaşkanı, ‘faiz sebep, enflasyon sonuçtur’ diyor. Ben de o görüşteyim hatta ben üzerine ilave ediyorum; faiz sadece enflasyon sebebi değildir, faizin başka sonuçları da vardır. Faiz sebeptir, enflasyon sonuçtur. Faiz sebeptir, işsizlik sonuçtur. Faiz sebeptir, yatırımlarının olmaması sonuçtur. Faiz sebeptir, ekonomide durgunluk sonuçtur. Yani faiz pek çok şeye sebebiyet veriyor. Faiz sadece dar gelirli veya bir tüketici, üretici veya belli bir kesimi değil, bütün toplumu etkiliyor.”

“HÜDA PAR Allah'tan korkan kimselere vazife ve görev vermekten korkmaz”

Bir öğrencinin “HÜDA PAR iktidar olduğu zaman yaşanan siyasi krizlerin üstesinden gelebilecek güçlü bir kadroya sahip midir?” şeklindeki sorusunu yanıtlayan Yapıcıoğlu, şunları söyledi:

“Allah'tan korkan hiç kimseden korkmaz. Allah'tan korkan, hiç kimseye vazife ve görev vermekten de korkmaz. İnşallah HÜDA PAR; iktidarında dediğim gibi ahiret bilinci, hesap verme bilinci olan, sevdası memleket ve millet olan herkesi kendi kadrosunda görür ve onlara vazife verir ve inşallah ben inanıyorum ki hala bu gibi insanlar memlekette çoktur hem de ihtiyacın birkaç misli kadar vardır.” (İLKHA)







Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar