1967 yılında öğrenci olarak Gaziantep’teki GAP Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu’nda okuyan ve 1985 yılında aynı okula Türkçe öğretmeni olarak atanan Ekrem Kılıç (61), 37 yıldır kendisi gibi görme engelli olan öğrencilerini geleceğe hazırlamanın gururunu yaşıyor.
Geçirdiği hastalık nedeniyle 2 yaşında görme engelli kalan Kılıç, fedakarca görev yaparak öğrencilerini en iyi şekilde geleceğe hazırlamaya çalışıyor.
Mesleğe ve öğrencilerine olan sevgisiyle bir yandan mesleğini en iyi şekilde yapmaya gayret eden ve diğer yandan da görme engellilerin eğitimdeki sorunlarına çözüm üretmeye çalışan Kılıç, yıllardır hem mesleğini yapıyor hem de öğrencilerin hayallerinin peşinden gitmesine yardımcı oluyor.
Yıllardır öğrencilerinin sevgisinden aldığı güçle görevini büyük bir aşkla yapan Kılıç, yaşadığı zorluklara rağmen çocukluk hayali olan öğretmenlik mesleğini yapmanın sevincini yaşıyor.
Yaşama sevinci ve azmiyle öğrencileri başta olmak üzere birçok kişiye verdiği eğitimle ışık olan Kılıç, öğrencilerini geleceğe hazırlamak için özveriyle çalışıyor.
37 yıldır mezun olduğu okulda öğretmenlik yaptığını belirten Kılıç, yıllar sonra eğitim gördüğü okula öğretmen olarak atanınca anılarının gözünde canlandığını anlattı.
2 yaşında geçirdiği bir hastalık nedeniyle gözlerini kaybettiğini ve görme engelli kaldığını anlatan Kılıç, annesini de henüz 6 yaşında iken kaybettiğini belirtti.
Annesinin vefatından sonra 1967 yılında memleketi Sivas'ın Şarkışla ilçesinden Gaziantep’e geldiğini ve şu anda öğretmenlik yaptığı GAP Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu’nda eğitim görmeye başladığını anlatan Kılıç, “Annemi kaybettikten sonra nasıl bir eğitim ve öğretim hayatı sürdüreceğim ile ilgili herhangi bir bilgim olmadığı için o dönem sadece göz tedavisi düşünülüyordu. Göz tedavisi için çeşitli doktorlara giderken doktorlardan bazılarının görme engellilere yönelik okulların bulunduğu ve bu okullarda eğitim öğretim görebileceğim konusunda ailem bilgilendirildi. Öğrencilik sürecim bu şekilde başladı. O dönemde Türkiye'de görme engellilere yönelik iki okul vardı, biri Gaziantep'te ve biri Ankara’daydı. O dönem okullara öğrenci yerleştirme işini Milli Eğitim Bakanlığı yapıyordu. Biz gerekli evrakları tamamladıktan sonra bakanlık beni Gaziantep'teki okula yerleştirdi.” dedi.
“Avukat olma imkanına rağmen öğretmenliği seçtim”
İlkokul ve ortaokul eğitimini tamamladıktan sonra Ankara’da çeşitli liselerde eğitim gördüğünü ifade eden Kılıç, “Görme engellilere yönelik liseler yoktu. Görme engelliler öğrenciler diğer akranları gibi gören öğrencilerle aynı okulda eğitim alıyorlardı. Bende ‘lise hayatıma memleketimde mi memleketim dışında başka bir yerde mi devam etsem’ şeklinde bir karar vermeye çalışıyordum. Memleketimde de görme engellilere yönelik herhangi bir lise yoktu. Dolayısıyla memleketimde okuyamadım. Sonra çeşitleri liseleri denedikten sonra Ankara'da Atatürk Lisesi’nde başlamış olduğum lise hayatımı Ankara Kurtuluş Lisesi’nde tamamlayarak 1979 yılında mezun oldum. Aynı yıl girmiş olduğum üniversite sınavlarını kazanarak mezun oldum.” ifadelerini kullandı.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Türk Dili Edebiyat Bölümü’nden mezun olduğunu ve 1985 yılında da öğrencisi olduğu GAP Görme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu’na Türkçe öğretmeni olarak atandığını anlatan Kılıç, kendisi gibi görme engelli olan öğrencilere öğretmenlik yaptığı için çok mutlu olduğunu belirtti.
“Öğrencilik yaptığım okulda öğretmen olmak ayrı bir heyecan oldu”
Öğretmenlik mesleğini çok sevdiğini belirten Kılıç, “Üniversiteyi kazandığım dönemde çok az bir puan ile İstanbul hukuk fakültesini kaçırmıştım. O dönemde Ankara hukuk fakültesi ise herhangi bir yeri kazanamayan görme engelliler için kontenjan açmıştı. Ankara hukuk fakültesine gitme durumum vardı ama öğretmenliği tercih ettim. Öğrencilik yaptığım okulda öğretmen olmak ayrı bir heyecan oldu. Çünkü burada birlikte çalıştığım öğretmenler vardı. Onların bize vermiş olduğu hayat bilincini ve mücadelesini devam ettirmek güzeldi. Çünkü öğretmenlerimiz bizlere gerçekten çok yardımcı oldular. Benim dönemimde bu okulda memurluk yapmış bir ağabeyimin emeklilik vedası yapılıyordu. O veda ederken bende öğretmenlik görevine başladım.” şeklinde konuştu.
İlkokulda öğretmen olmaya karar veren ve ailesinin de desteğiyle karşısına çıkan tüm zorlukları aşarak hayata tutunduğunu anlatan Kılıç, öğrencilerinin yolunu aydınlatmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti.
Verdiği mücadeleyle engelleri bir bir aşarak fedakarca görev yaptığı mesleğinde öğrencilerini en iyi şekilde yetiştirmeye çalıştığını belirten Kılıç, bundan dolayı öğretmenlik mesleğinin çok kutsal bir meslek olduğunu söyledi. (İLKHA)